Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün yaptığı açıklamada, “Bugün itibarıyla ocak ayı içinde ilk toplantısı gerçekleştirilmek üzere Yunanistan’ı istikşafi görüşmelere başlamaya davet ediyoruz. Ev sahibi ülke biziz ve tarihini bu müzakereleri yürütecek arkadaşlarımız, heyetlerimiz Yunanistan’daki muhataplarıyla beraber belirleyecektir. Ama biz bugünden itibaren hazırız ve tüm meseleleri her zaman olduğu gibi, kendine güvenen bir ülke olarak görüşmeye hazırız.” ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Türkiye ile oturup konuşmak, hiç konuşmamaktan çok daha iyidir. Önemli olan bu görüşmelerin (istikşafi) bir çerçevesi olmasıdır. Türkiye ile aramızdaki Ege ve şimdi de Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının belirlenmesini amaçlıyoruz. Ege’deki bazı adaların aidiyeti, silahlandırılmaları’ gibi konular hiçbir Yunan hükümeti tarafından tartışılmayacak. Türkiye ile uzun vadeli çözümler bulmayı hedefliyoruz. Bu hem Türkiye’nin yararına olacak, hem de Türkiye’nin AB ilişkilerini olumlu yönde etkileyecek. AB ülkelerinin Türkiye’ye ağır ekonomik yaptırımlar uygulamasını arzu etmiyoruz. Ancak AB’nin yaptırımlarla ilgili uyarısı, Türkiye’nin bölgede provokatif eylemlerden kaçınmasını öngörüyor. Türkiye’den uzun vadeli süreklilik ve tutarlılık göstermesini bekliyoruz.” dedi.
Uzmanlar konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Eski MSB Genel Sekreteri Ümit Yalım, “İstikşafi görüşmeler, tamamen Türkiye’nin aleyhine olan bir görüşmeler dönemidir. Gözümüzün içine baka baka topraklarımızı işgal ediyorlar ve biz hâlâ istikşafi görüşmelerle havanda su dövüyoruz. Adaların işgali için Yunanistan’a bu konuda bir tek nota verilmedi. NATO ve BM nezdinde girişimde bulunarak işgal edilen adalardaki egemenlik haklarını yeniden tesis edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Emekli Tümamiral Mustafa Özbey’de, “Yunanistan ön koşulsuz görüşmem, benim koşullarım var diyor. Böyle bir denklemin içinde kendi lehinize bir sonuç çıkacağını öngörebilir misiniz? Kazançlarımızı kontrol edip güvende tutmak yerine, bonkörce harcadığımız dönemlerin içine giriyoruz. Arkasını ABD ve AB’ye dayamış bir Yunanistan, bu konuda masaya oturup da kaybetmez. Yunanistan ile masada çözebileceğimiz hiçbir konu yok. Hayal kurup tavizler vermek sadece kayıpları arttırır.” şeklinde konuştu.
Diğer yandan Amiral Cem Gürdeniz, “Eğer bu bir zig zag politikasıysa, yani aldatmacaysa, yeter artık! Türkiye artık yol ayrımına geliyor. Bu şekilde zig zaglarla Türkiye’nin jeopolitiğini idare edemezsiniz. Çünkü artık jeopolitik bir kuşatma vardır. Bu konjonktürde Türkiye’nin Yunanistan’a güvenerek hareket etmesi çok yanlış. Yunanistan Doğu Akdeniz konusunu eğer masaya getirirse, masadan kalkılması gerek.” dedi.
Emekli Koramiral Can Erenoğlu ise “Gayri askeri statüdeki adaların Yunan tarafınca anlaşmaların hilafına askerileştirilmesi konusu mutlaka gündeme getirilmeli ve Yunanistan’ın bu konuda Uluslararası Adalet Divanı’na koyduğu rezervasyonu kaldırması talep edilmelidir. Yunanistan bu görüşmelerde Doğu Akdeniz konusunu gündeme getirirse Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de kıyısı olmadığı ve dolayısıyla bu konunun bir sorun olarak ele alınamayacağı açıkça söylenmelidir.” dedi.
Öte yandan, Türkiye ve Yunanistan arasında 25 Ocak’ta başlayacak olan 61. tur istikşafi görüşmelerine katılacak heyetteki başkan yardımcısı Denizcilik, Havacılık ve Hudut İşlerinden Sorumlu Genel Müdür Çağatay Erciyes’in, büyük tepkilerle karşılandığı öğrenildi. Özellikle, Çağatay Erciyes’in konferansta söylediği, “Benim düşünceme göre, Türkiye ile İsrail arasında bir deniz sınırı yoktur” ifadesi büyük tepkilere neden olmuştu. Ayrıca, Çağatay Erciyes, Libya ile yapılan MEB Sınırlandırma Anlaşması anlaşmayla ilgili, “Benden anlatmam istendiği için anlatıyorum. Türk iddiası diyemiyorum, çünkü Türkiye’yi temsil ediyorum” ifadesiyle Türkiye-Libya anlaşmasını doğru bulmadığını ima etmişti.
Kaynak: @akdenizpolitik