Ümit Özdağ: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Soruşturmanın selameti için Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır.”
İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölümüne neden olan çete skandalı, Türkiye gündemine otururken12 bebeğin ölümünden sorumlu “Yenidoğan Çetesi” ile ilgili soruşturmanın açıldığı tarihte İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakan Kemal Memişoğlu‘na ihmali olduğu iddiasıyla siyasilerden tepkiler yükseldi.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün önünde basın açıklaması yapan ve siyah çelenk bırakan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ “Ölen bebekler gece rüyanıza giriyor mu? Bebeklerin kul hakkını yemek nasıl oluyormuş? Bu olayların siyasi sorumlusu yenisiyle eskisiyle sağlık bakanlarıdır.” ifadelerini kullandı. Parti tarafından “12 bebeğimizin hastanelerde öldürülmesinin siyasi sorumluluğu Sağlık Bakanına aittir” diyerek sosyal medyada Memişoğlu için istifa çağrısı kampanyası başlatıldı.
“BEBEKLERİMİZİ TABUTLARDA DEĞİL ANNELERİNİN KUCAKLARINDA İSTİYORUZ”
Yenidoğan Çetesinin ortaya çıkmasının ardından sosyal medyada, o dönem İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu için siyasiler ve vatandaşlardan istifa çağrısı yükselmesine neden oldu. Zafer Partisi genel başkanı Özdağ, Memişoğlu ile ilgili istifa kampanyası başlattı. Partinin resmi hesabından “Bebeklerimizi tabutlarda değil annelerinin kucaklarında istiyoruz diyorsanız siz de bize katılın” paylaşımı yapılırken Özdağ’da “12 bebeğimizin hastanelerde öldürülmesinin siyasi sorumluluğu Sağlık Bakanına aittir” diyerek çağrı görseli paylaştı.
“Saray rejimi kokuşmuş, çürümüş bir rejim. Her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Açlık ve işsizlik kol geziyor. Sokaklarımız tetikçi çeteler tarafından işgal edilmiş. Polis sokak ortasında vuruluyor, bıçaklanıyor, saldırıya uğruyor. Kızlarımızın kafası kesiliyor.
Uyuşturucu çeteleri siyasete ve bürokrasiye sızmış gençlerimizi zehirliyor ve şimdi ulaştığımız noktada görüyoruz ki SGK’dan günlük 8 bin TL almak için oluşturulmuş bir çete tarafından şimdiye kadar bilinen 12 yeni doğan bebeğimiz öldürülmüş.
Biz, Gazze’de bebekler öldürülüyor diye üzülüyorduk meğer İstanbul’da hastanelerde bebeklerimiz öldürülüyormuş. Üstelik bu yıllardan beri sürüyor. Bizim tespit edebildiğimiz, Savcılığa ilk suç duyurusu, dikkat edin 2007 sonbaharında Şişli Savcılığına yapılmış. Bir doktor tarafından hem de 3 kez yapılmış. Bir işlem yapılmamış. Bugüne gelelim; 28 Mart 2023’te bir vatandaşımız CİMER’e ihbar etmiş, 2 Mayıs 2023’te. 5 hafta sonra CİMER İstanbul Sağlık İl Müdürlüğü Özel Hastaneler Bölümüne suç duyurusunda bulunmuş. Bunu iletmiş. İl Sağlık Müdürlüğü suç duyurusunu İstanbul Emniyetine bildirmiş. Ancak ne zaman bildirdiğini bilmiyoruz. Çünkü evrağın üzerinden tarih bölümü kesilmiş.
İl Sağlık Müdürü kim o tarihte? Şimdi Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu.
Kemal Memişoğlu müfettiş görevlendirmiş mi? Hayır.
SGK’yı uyarmış mı? Hayır.
Onların soruşturma başlatmasını istemiş mi? Hayır.
İstanbul polisi araştırmayı derinleştirmiş, derinleşen araştırma neticesinde Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığından soruşturma ve teknik takip için izin istemiş. Aralık 2023’te eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca izin vermiş ve bugüne geldik. Böyle bir rezaletin ortaya çıkmasının nedeni Saray rejiminin yönetim zihniyetidir. Bu cinayetlerin diğer bir sorumlusu, yıllardan bu yana Sağlık Bakanlığı üzerinde etkisi herkes tarafından bilinen menzil cemaatidir.
Evet, soruyoruz:
Bakanlığı yönetiyoruz, ihale alıyoruz, veriyoruz derken iyiydi. Şimdi neredesiniz?
Ölen bebekler gece rüyanıza giriyor mu?
Kul hakkı yemek nasıl oluyormuş?
Bebeklerin kul hakkını yemek nasıl oluyormuş?
Bu bebek cinayetlerinin siyasi sorumlusu eskisi ve yenisiyle Sağlık Bakanlarıdır. Gelen bilgilerden anlaşılıyor ki 12 bebek ne yazık ki buzdağının su üzerinde görülen kısmıdır. Çok daha büyük kötülükler muhtemelen suyun altında.
Bu olayın üzerine gidilmez, bütün gerçekler ortaya çıkmaz, katil şebekeleri ve menfaat şebekelerinin iş birliği ile bu olayın üzeri kapatılırsa Türk sağlık sektörü çok ağır bir darbe yer. Sıkıntılar artar. Hastaneler insanların şüpheyle yaklaştığı, güvenmesi gereken doktorlara kötü gözle baktığı, şüpheyle baktığı, güvenmediği yerler haline gelir. Ayrıca sağlık turizmi de ağır bir darbe alır. Bundan dolayı bu vahim ve üzücü durum bir fırsat olarak kullanılmalı ve iltihaba derin bir neşter atılmalıdır.
Bu zehir sağlık sistemimizin bünyesinden uzaklaştırılmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Soruşturmanın selameti için Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır.
Dün gece ben sosyal medyada bakanın istifa etmesi gerektiğini ifade eden bir mesaj atınca Sağlık Bakanı Memişoğlu bana bir mesaj yolladı. Bu mesajla bir de evrak fotoğrafı vardı. ‘Soruşturmayı ben başlattım. Neden benim istifa etmemi istiyorsunuz’ dedi. Ben de kendisine cevap verdim, ‘Sayın Bakan, acaba Enerji Bakanı’nın istifa etmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?’
Ayıp! Bakan Memişoğlu’na istifa etmesini söylüyoruz. Eğer Japon Sağlık Bakanı olsaydı, harakiri yapardı. Sağlık Bakanlığına muhakkak bundan sonra tarafsız hiçbir partiye mensup olmayan menzil tarikatına da yakın olmayan dürüst bir kişi soruşturma bitene kadar atanmalıdır.
Zafer Partisi olarak Türk milletine söz veriyoruz: Bu 12 bebeğimizin hakkını, hukukunu, ailelerinin hakkını, hukukunu sonuna kadar savunacağız. Hepinize teşekkür ediyorum.”