Yeni Parti kurma çalışmalarını sürdürün İstanbul milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, ABD Başkanı Biden’ın sözde Ermeni soykırımı iddialarını kabul eden açıklamasını haberiniz.com.tr için değerlendirdi.
Haberiniz.com.tr: Biden’ın son açıklamasının Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Ümit Özdağ: Ermeni Sözde Soykırım iddiasının kabulü Türk-Amerikan ilişkilerinde Süleymaniye baskınının yaptığı psikolojik kırılmaya benzer bir kırılma yaratacaktır. ABD’nin FETÖ’ye, PKK/ PYD’ye destek verdiği, Doğu Akdeniz’de Ege’de karşımızda destek oluşturduğu, S-400 krizi nedeni ile ilişkilerin kırılma yaşadığı bir süreçte şimdi de sözde Ermeni soykırımını kabul ederek ilişkilere bir atom bombası atmıştır.
Haberiniz.com.tr: Peki, ABD’nin bu tutumunu nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?
Ümit Özdağ: Şükrü ELEKDAĞ ve Namık TAN gibi eski Washington büyükelçiliğimizi yapan Amerikan sistemini iyi bilen isimler ABD’nin bu tutumunun Türkiye’nin toprak bütünlüğünün sorgulanmasını beraberinde getirecek adımların atılmasını sağlayacağını açıklamaktadır. Özetle, basit bir açıklama ile karşı karşıya değiliz bunun çok ötesinde bir düşmanlık politikasının temelleri atılıyor. ABD, FETÖ terör örgütünü destekliyor. ABD, Suriye’nin kuzeyinde PKK denetiminde bir Kürdistan’ın kurulması için PKK/YPG’yi destekliyor. Doğu Akdeniz ve Ege’de Yunanistan ve Rum kesimini destekliyor. Şimdi de tarihimize hakaret ederek, İstanbul’a Konstantinopolis derken, Ermenilerin tazminat ve toprak taleplerini güçlendirecek adımlar atıyor. Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman Türkiye ile ABD’nin gerçekten müttefik olduğunu söylememiz çok zor….
Haberiniz.com.tr: ABD’nin bu tutumuna karşı Erdoğan Yönetiminin ne yapması gerekiyor?
Evet, asıl konuşmamız gereken bu. Uluslararası ilişkilerde tepkiler somut olmalı. Şu ana kadar Türkiye’de yapılanlar kamuoyunun tepkisini içeride tüketmeye yönelik. Oysa ABD’ye “Yeter artık buraya kadar” mesajını güçlü bir şekilde iletecek somut adımlar atılmalı.
Yapılması gereken ancak AKP hükümetinin ne yazık ki yapamayacaklarını sıralamak istiyorum.
Öncelikle, ABD’nin ağır muhalefet ettiği S 400’lerin aktif kullanımına başlanmalıdır. ABD ile bu konuda artık herhangi bir uzlaşma içinde olunmayacağı ortaya konulmalıdır.
İncirlik üssünün kullanıma kapatılması adımı derhal atılmalıdır. ABD’nin İncirlik’i kullanamadığı zaman ortaya çıkacak sonuçları görmesinin vakti gelmiştir.
Ve üçüncü adım KKTC’nin Kıbrıs görüşmelerinden çekilerek artık bağımsız devlet olarak yola devam edeceğinin açıklanması olmalıdır.
Bunları ifade etmekle beraber AKP’nin bu adımların hiç birisini atacağını zannetmiyorum. Çünkü AKP’nin somut Amerikan menfaatleri karşısında durma gücü yoktur. Sarı muhalefet partileri iktidara gelmek için Amerikan desteği beklediklerinden her zaman olduğu gibi laf olsun torba dolsun açıklamaları ile durumu geçiştirmektedir.
Soru: Peki, Kürecik radarının faaliyetlerine son verilmesi …
Ümit Özdağ: Türkiye’nin elinde Kürecik radarının kapatılması, Şam ile ilişkilerin başlatılarak PKK/PYD’ye karşı ortak Suriye-Türkiye operasyonu dahil bir çok başka imkan var. Daha açık bir ifade ile içinden geçtiğimiz süreçte ABD’nin Türkiye’nin dostluğuna Türkiye’nin ABD’nin dostluğuna duyduğundan daha fazla ihtiyacı var. Soğuk Savaş döneminden farklı bir dünya var. ABD Soğuk Savaş döneminde olduğundan daha zayıf ve 21. Yüzyılda düşmanları Soğuk Savaş dönemindeki düşmanlarından çok daha güçlü. Ve Türkiye’ye, Türkiye’nin desteğine daha fazla ihtiyacı var.
Soru: Biraz açar mısınız bu noktayı…
Ümit Özdağ: ABD 11 Eylül sonrasında tek kutuplu Amerikan hegemonyasını devam ettirmek için trilyonlarca dolar harcadığı bir savaşa girdi. Bu savaşta hiçbir Amerikan menfaati gerçekleşmedi. Sadece Amerikan halkının parası harcandı, Amerikan askerleri öldü. ABD Avrasya’da kaynaklarını israf ederken Çin’in yükselişi devam etti.
Bugün ABD adeta panik içinde Avrasya ve Ortadoğu’dan çekilip ağırlığını Çin’e karşı vermek için Pasifik’e yönelirken Çin sabırla beklediği Ortadoğu’da ABD’nin ortaya çıkardığı doldurma hamlesini yapıyor. Üstelik bunu Tek Yol- Tek Kuşak gibi Şangay- Amsterdam yani Asya- Avrupa’yı bağlayan bir plan çerçevesinde yapıyor. En son İran ile Çin 25 yıllık kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması yaptılar. Üstelik Çin bölgede büyük yatırımlar yapıyor. Ortadoğu’da istikrarı teşvik ediyor. Bugün Amerikan askeri gücüne Ortadoğu’da meydan okumuyor ama onun da zamanı gelecek.
Bütün bunlar olurken, Washington’daki hangi stratejik zeka Türkiye’ye düşmanlık politikasını empoze ediyor ise tam bir stratejik körlük içerisindedir. Türkiye bugün AKP iktidarının vermiş olduğu ağır zarara rağmen tarihin en büyük devlet geleneğine sahip ülkesidir. Bugün karşı karşıya olduğu krizleri kararlı ve radikal politikalar ile çözme imkânına sahiptir. Türkiye’yi düşmanlaştırmak ABD’ye ağır zararlar verecektir.