Bize göre fikirlerinde Türklük şuurunu yaşatmayan her genç burçlardan indirilmiş bir sancak, esaret altında bir soydaştır.
Bize göre gönlünde Allah davasınını taşımayan her genç kaybedilmiş bir vatandır.
Bu sebeplerledir ki; Ülkücülük bir sancak, bir soydaş, bir vatan kurtarma hareketidir ve bizler fikirlerine Türklük, gönlüne Allah davasını yerleştirdiğimiz kişi sayısınca kendimizi sancak, soydaş, vatan kurtarmış sayarız.
Gönlünde Allah davası taşımayan her kişi, yeryüzünde Allah adının ulaşmadığı her toprak parçası fethedilmeyi bekleyen birer vatandır. Bundan dolayıdır ki, Ülkücülük: Türk’ün güç ve kaabileyetini Allah’ın iki cihanlık hakimiyetine adamışlığın davası ve bu uğurda bir fetih hareketidir.
Gönüllerin sınırları olmadığı gibi Ülkücülüğünde sınırları yoktur.
Hiçbir maddi sınırla kendimizi kısıtlamaz, hiçbir maddi hedefi kendimize son Ülkü olarak tayin etmeyiz.
“Ülküyü” sınırlı dünyalık heveslerin ve basit siyasi çekişmelerin malzemesi yapmaz, “kaldırım müteahhitliğini” davanın gayesi olarak göstermeyiz.
Ülkücülük seçimden seçime “seçmen” devşirmek değil, nesilden nesile iman tazelemektir.
Ülkücülüğün kökü bu topraklardadır. “Bu topraklar” Türk’ün ayak bastığı, Türk töresinin hüküm sürdüğü, ezan sesinin işitildiği vatanlardır.
Ülkücülük 13 yaşında bir Türk çocuğu için annesinin başındaki yazmadır. Babasının yanında ayak ayak üstüne atmamaktır. Ellerini öpmektir büyüklerinin… Bismillah demektir suyun her yudumunda ve şükretmektir her lokmada.
Ülkücülük bir babanın kundaktaki bebeğinin kulağına “Allahuekber” diyerek ilk seslenişini gerçekleştirmesidir.
Ülkücülük hangi ırktan olursa olsun dünyadaki bebeklerin huzurlu bir yaşama gözlerini açması hayalini kurmaktır.
Annelerinizden aldığınız buram buram anadolu kokusu Ülkücülüğe yakıştırabileceğiniz en mükemmel kokudur… Annenizin dilinden dökülen tertemiz dualar, Ülkücülüğün A,B,C’sidir…
Annenizi yeterince tanımadan ve sevmeden Ülkücü olmanız mümkün değildir…
Aslında, bizlerin Ülkücülüğe dair binlerce makale, yüzlerce seminerde sarfettiği bütün kelimeler annemizin seccadeye alnını koyma gayesini anlatma çabasıdır sadece…