Ülkücüler, Türk Milliyetçileri Birleşiniz!

Tarih sahnesinde milletlerin serencamına göz attığımızda onları geleceğe taşıyanların o milletlerin ülkücüleri olduğunu görürüz. Bu minvalde milletler camiasının en şanslı olanı Türk milletidir. Çünkü o kendisini ilahi bir vazife ile vazifeli addetmiş ve bu şuur ile bir misyonun mücadelesini vermiştir. Verilen mücadeleyi geçmişten günümüze taşıyan ve geleceğe iletecek olanlar da tarihin her devresindeki ülkü şuuruna sahip bir anlayışı idame ettirenlerler olmuştur.
 
Devletine ülkü şuurunu veren ve millet olarak da o ülküye şeksiz şüphesiz iman eden Türkler, asırlarca o inanca riyasız bir anlayışla hizmet etmiştir. Tarihimizin son yüzyılında da geçmişindeki şuur ile milli ve ahlaki değerlerine sadakat gösteren bu milletin ülkücüleri yeniden aynı dirilişi gerçekleştirmek zorundadır.
 
Çünkü Ülkücü hareketin  geçmişine baktığımız zaman, kaderini bu milletin kaderine bağlamış, onunla gülüp onunla ağlamış, onun için ölmeyi şeref bilmiş iman ve ülkü erlerini görürüz.
 
O zaman rahmetli Alparslan Türkeş’in son yıllarında, “Türk milliyetçileri, Ülkücüler! Birleşiniz, ayrılmayınız. Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır.” Diyerek  milliyetçilerin birbirlerine sarsılmaz bir sadakat ile sahip çıkmaları gerektiğinden dem vurduğunu hatırlamanın zamanı olsa gerek, diye düşünüyorum.
 
Yine Rahmetli Alparslan Türkeş’in  “Türk gibi yaşayan, Türk gibi düşünen, Türk gibi hisseden herkes Türk’tür.”  Deyip  “Bizim milliyetçiliğimiz kültür milliyetçiliğidir.” Vurgusu ile Türk kültürünü duruşumuzun öznesi olarak gösterdiğini  yinelemenin faydalı olacağı kanaatindeyim. Ve bu kültür milliyetçiliğinin esasını da Türk töresi ile İslam ahlakının oluşturduğu hatırlanacak olursa Göktürk abidelerinden günümüze kadar uzanan eserlerimiz milli duruşumuz hakkında bize iyi bir yol gösterici olacaktır. Bilge Kaan’ın, Çin ipeklerine ve kadınlarına kanmamak gerektiğini belirtip Ötüken’i kutlu yurt  şeklinde tanımlamasına: oradan silsileyi günümüze taşıyarak Erol Güngör Hoca’nın, bu hareketin fikir öncüleri Türk milletinin bir başkasını model almayacak kadar orijinal bir medeniyete sahip olduklarına inandıklarını söylemiştir.
 
Buradan hareketle devleti ebedi müddet deyip aleme nizam verme ülküsü için milliyetçi büyük Türkiye idealine gönül verenlerin kısır tartışmalardan uzak bir tavır ile kurumlarına, kuruluşlarına, ülküdaşlarına, ideallerine, inançlarına sahip çıkma mecburiyeti vardır.
 
Yine Erol Güngör’ün  “İnsanları sevmek onlara hizmet etmeyi gerektirir; bu hizmetin de medeniyetçi olan milliyetçilikten başka bir yolda yapılabileceği şüphelidir. “Dediği gibi veya  Nurettin Topçu’nun,  Milliyetçiliğimizin Esası’nda “O zaman gaye ve emel birliği içinde aynı dili sevmiş, aynı imana sahip, bedenini ruhuyla anlaştırmış ve onun iradesiyle düzenlemiş, aynı ahlak kaidelerine sarılmış, hem de aynı ırkın hamurundan yapılmış, toprağı aynı kanla sulanmış; genci ihtiyarına itaatli, ferdi devletine minnettar, devleti halkına şefkatli, Allah hakimiyetine hep birlikte teşne bir büyük Sevgili’ye hep birlikte aşık; gökleri dua, toprağı secde kokan bir vatana hep birlikte bağlı bir millet.” Şeklinde izah ettiği gibi bir anlayış Türk milliyetçilerinin parolası olmalıdır

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!