Ülkü Ocaklarından yetiştik. Her ne kadar bugün siyasal anlamda farklı tercihlerin sahibi olsak da biz orada yetiştik, acı tatlı birçok anımız oldu. Arkadaşlarımız var. Bugün, destek olduğu, geleneksel olarak bağlı olduğu siyasi partinin fikri anlamda yaşadığı kırıklık sebebiyle, ideolojik duruşunu onaylamasak, desteklemesek de ,Ülkü Ocakları Türk Milliyetçiliği, Türkçülük fikrinin yaygın anlamda inşasında önemli bir faktör olmuştur. Bu gerçek bugün de halen geçerlidir.
ABD’nin ülkü Ocakları hakkında aldığı terör örgütü anlamındaki kararını kınıyorum. Ülkü Ocakları terörün her türlüsüne karşı, içinde doğduğu toplum olarak Türk Milletine aittir. Biz bu ülke de Türk Ordusunun silahlı terör örgütü olduğunu ilan edildiğine, genel kurmay başkanın da terör örgütü başı suçlamasıyla cezaevine konulduğu günleri yaşadık.
ABD’nin Ülkü Ocakları hakkında verdiği kararı eleştirmekle beraber, Türkiye’de kurguladığı en büyük siyasi yapının bir dönem Türk silahlı kuvvetlerini silahlı terör örgütü olarak niteleyen ve suçlayan açıklamaları, açılan davaların savcısı olarak kendisini ilan eden kişinin her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık ifadesini unutarak, birlikte olunmasını da eleştiririz.
Her şeye rağmen Ülkü Ocakları Türk Milletinin ve devletinin ebedi varlığına inanmış vatan ve millet sevgisiyle Türk gençliğinin yanan meşalesidir ve sönmeyecektir. Milli ülküyü destekleyen kişilere ülkücü denir. Kişiler ülküleri ölünce ölür; milletler ise ülkücüleri.
Bir gün elbette doğrular galip gelecektir ümidiyle var olsun Türkçülük var olsun Türk Milletine hizmet için yaşayan ülkü erleri.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene