Geri kalmışlık diyince herkesin aklına saçma bir şekilde sanayi geliyor
Otomobil yapalım, uçak yapalım, cep telefonu üretelim. Zenginleşelim, Güney Kore’yi örnek alalım
Geri kalmışlık, sadece bunların eksikliği değildir. Elbette bir ülkenin gelişmesi için yerli sanayisinin teknolojisinin olması gerekir
Ancak geri kalmışlık, maddiyattan önce maneviyatta, yani düşüncede, fikirde başlar.
Lafa gelince otomobil üretelim, uçak üretelim diye bol keseden konuşmak kolay
Fabrikayı kur, işçileri, makineleri yerleştir üretsinler
Siz bu ülkenin sorunlarının bu kadar basit çözüleceğini mi sanıyorsunuz?
Ülkenin yarısının eğitim düzeyi ilkokul seviyesindeyken 81 ilde de otomobil fabrikası kursanız ne faydası var?
Ya da milyonlarca insan bilimden önce dini hurafelere inandığı müddetçe yerli uçak üretsen ne fayda var?
Yerli bir sanayi için öncelikle gelişmiş bir toplum lazım. Gelişmiş toplum da cebinde parası olan insanlar değil beyninde fikri olan insanlardır
Bu ülkenin önce fikirde devrim yapması şarttır. Çağın şartlarına uygun, çocukları bilgi yüklü papağanlara çevirmeyen sağlam bir eğitim modeli geliştirmesi lazım.
Sadece bu kadar yeter mi? Hayır
Eğitim çok yönlü bir kavramdır. Çocuklara sadece okulda eğitim verip sokağa bırakıyoruz. Peki ya sokaktaki eğitim?
Aile ve sosyal çevresiyle ilişkileri, sevgi, saygı, onur, ahlak, erdem, demokrasi bilinci
Bunları çocuklara ne kadar aşılayabiliyoruz?
Bugün liseyi bitiren bir genç, kendini 1 paragrafla ifade etmekten aciz. Dünyadan kopuk
Ülkesi hakkında bir fikri yok. Çevresi hakkında bir fikri yok. Dünya hakkında bir fikri yok
Tek fikri Üniversiteyi bitirip bir kurumda iş sahibi olmak.
Hayalleri bu kadar kısır olan gençliğe sahip olan bir ülke ne üretebilir?
Bir ülkenin insanlarının ne kadar yaratıcı, özgür düşünceye sahip olduğunu öğrenmek istiyorsanız o ülkenin mimarisine bakın.
500 sene önce Mimar Sinan, bugün bile herkesin hayranlıkla baktığı eserler inşa ederken bugün ülkenin her yeri çirkin, tek düze TOKİ binalarıyla dolu
Siyasi olarak Komünizme geçmedik ama mimari olarak tam bir Komünist ülke olduk. Bugün Sovyetler Birliğinden ayrılan ülkelere giderseniz her yerde TOKİ binalarına benzeyen binalar görürsünüz
Ancak o ülkelerde bile Komünizm sonrası bir ilerleme yaşanırken biz her gün biraz daha geriye gidiyoruz
Milletçe, her gün biraz daha dini bir toplum oluyoruz. İmamın sözüne doktordan, mühendisten daha çok değer veriliyor
Okuyan, sorgulayan, üreten, büyük hayaller kuran gençlik değil biat eden, emir alan, askeri disiplinle yönetilen dindar gençlik yetiştirilmek isteniyor
Aileler, fakirliğe, cahilliğe mahkûm edilerek iktidar sahiplerinin oy deposu haline getiriliyor
Fen liseleri, teknik liseleri arttırmak yerine her yere İmam Hatip liseleri açılıyor.
Böyle bir ülkenin her vilayetinde 100 fabrika olsa ne olur Allah aşkına
Böyle bir toplum istese de üretemez zaten.
Fabrikayı kur, işçileri yerleştir, makineleri koy yani helva için yağı, unu, şekeri her şeyi ver yine de üretemez. Üretse de bir şeye benzemez
Çünkü üretecek yaratıcılığı yok. Aklının zincirlerini kırmaktan aciz. Eğitim alsa da fikirde sıfır. Sadece taklit yeteneği var
Bu yüzden ülkemizin geri kalmışlığını sanayiye bağlamayın. Güney Kore’yi örnek almalıyız diyerek içi boş konuşmayın
Güney Kore gibi üretmek için önce Güney Kore gibi ahlaklı, bilgili, akıllı insanlar yetiştirmek lazım
Önce temel sağlam olmalı. Otomobil, uçak, telefon vs. Bunlar sonra kendiliğinden gelir zaten
Ancak temel çürük olursa, biraz kaba olacak ama hanzo, kıro bir toplum olursa üretim müretim beklemeyin.
Avrupa, cep telefonu üretene kadar 400 sene aydınlanma çağı yaşadı da öyle üretti.
Biz ne yaşadık ki telefon üretelim, şunu üretelim, bunu üretelim diyorsunuz?
Her şey bu kadar basit değil…