Türkiye ve ABD’nin Zoraki İlişkileri

 

ABD’nin gerek 15 Temmuzdaki darbe girişimiyle ilgili tutumu ve gerekse Suriye’de inşa etmeye çalıştığı koridor, Türkiye’yi fena halde rahatsız etmiştir ve etmeye de devam etmektedir!

Suriye’deki iç savaş sırasında kendi aleyhindeki gelişmelere rağmen Türkiye sürekli olarak ABD ile birlikte hareket etmiştir.

Kobani olayları sırasında ABD istemiş Türkiye Peşmerge’nin geçişine, müttefiki istemiş İncirlik’in kullanımına izin vermiştir.

Sonuçta bu politika Suriye’den üç milyonu aşkın mültecinin Türkiye tarafından kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Mültecilerle birlikte IŞİD’li ve diğer teröristlerin de Türkiye’ye kolayca girmesi de söz konusu olmuştur.

Türkiye’nin ABD’nin isteklerine mümkün olduğu kadar olumlu cevap vermesine karşın ABD, Türkiye’nin hayati çıkarları karşısında hep duyarsız kalmıştır.

Çoğu zaman da müttefik ABD, Suriye’de Türkiye aleyhine oldubittiler meydana getirmiştir.

 

ABD’nin müttefikliği!

Türkiye’nin milli güvenliğiyle doğrudan ilgili olan “güvenlikli bölge” ilanına ABD sudan bahanelerle yıllarca ayak diremiştir.

Türkiye’deki üç milyon mülteci ABD’nin bu politikasının ürünüdür!

PYD ile PKK arasında bire bir ilişki olduğunu ABD’nin herkesten daha iyi bilmesine rağmen anlamazdan gelmesi de düşündürücüdür.

Bu yetmiyormuş gibi Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü PYD’nin ABD tarafından kara kuvveti olarak kullanılması tam bir meydan okumadır.

YPG, ABD’den aldığı bu destek cesaretle Türkiye’nin güney sınırını terör kantonlarıyla çevirmiştir.

Bu da yetmemiş ABD, Türkiye’nin kırmızıçizgi olarak ilan ettiği Fırat’ın batısına PYD’yi yedeğine alarak geçirmiştir. 

Bu gelişmeler Türkiye ile tarihi müttefiki ABD’yi adeta yol ayrımına getirmiştir.

Yarım asrı devirmiş olan iki ülkenin müttefiklik ilişkisi çok ciddi bir türbülansa girmiştir.

G-20 ülkeleri toplantısında hem verilen resim, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le iki saat, Obama ile de 45 dakika görüşmesi ilişkilerin geldiği aşamayı özetler niteliktedir!

 

ABD için sürpriz Rusya için doğal!

Şu çok açık bir gerçektir ki Türkiye bütün alternatifleri tükettikten sonra ve her şeyi göze alarak Cerablus’a müdahale etmiştir.

15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk halkının tutumu ABD’yi ne kadar şaşırtmışsa, TSK’nın Cerablus’a müdahalesi ve aldığı mesafe de bir o kadar şaşırtmıştır.

Türkiye’nin Cerablus müdahalesi müttefiki ABD’yi ne kadar şaşırtmışsa Rusya’ya da o kadar doğal gelmiştir. Nitekim bunu Putin, “Türkiye’nin Cerablus müdahalesi bizim için sürpriz değildi” diyerek açıklamıştır.

Soğuk savaş döneminde ABD’nin müttefiki, soğuk savaş sonrasında ise ‘rol-model’ olarak ilan edilen Türkiye’nin ABD ile arasında ciddi sorunlar yaşandığı açıktır.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında ABD’nin adeta suçüstü yakalanmış olması da ilişkileri iyice zehirlemiştir. Buna bir de teröristbaşının iade meselesi eklenince durumun ne denli nazik bir hal aldığı anlaşılır!

 

ABD’li sözcü McGurk Kobani’de

Bunun farkına varmış olacak ki daha önce PYD’den törenle plaket alan yetkilisini ABD tekrar Kobani’ye göndermiştir.

ABD’li sözcü, McGurk’un geçen hafta üst düzey Türkiye’ye gelerek ABD’nin IŞİD’in sınırdan tamamen temizlenmesi Türkiye’nin gösterdiği çabalara verdiği desteği iletmişti.

McGurk, bu kez Kobani’ye giderek Demokratik Suriye Güçleri’nin ‘Türkiye’nin talep ettiği üzere’ Fırat Nehri’nin doğusuna çekilmesi ve Türkiye ile çatışmaların önlenmesi konularını PYD’li yetkililerle görüştüğüne yönelik haberler geliyor.

PYD’nin Türkiye ile ABD’yi karşı karşıya getirecek yeni provokasyonlar peşinde olacağı olgunun doğasında vardır. Bu yüzden ABD’nin yedeğinde Menbiç’e taşıdığı PYD’yi Fırat’ın doğusuna nakletmesi hayati öneme haizdir.

Bu durumu Türkiye’nin kararlılığı ve bölgenin yeni gerçekleri zorunlu kılıyor. ABD de bu gerçekleri kavramış gibi görünüyor.

ABD’nin kavradığı bu gerçeklere uygun davranması yaygın beklentidir!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!