Ekim ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %11,2 iken 1 puan azalarak %10,2 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının %10,1’den 0,1 puan arttığı görülmektedir. Ekimde işsiz sayısı 57 bin artarak 3,53 milyona yükseldi. Genç işsiz oranı Ekim’de %20,1’den %21,9’a yükseldi. “Geniş işsizlik oranı” olarak adlandırılan işgücü kullanımının bileşik ölçüsü, bir önceki aya göre %20,3’te değişmeden kaldı.
Kıyaslanabilir dönemler olan Ekim 2021 – Ekim 2022’ye baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle 1,6 puanlık artış olduğu görülmektedir. 2021’in benzer döneminde 33 milyon 238 bin kişi olan işgücü, Ekim 2022’de 34 milyon 734 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %51,9’dan %53,5’e yükselmiştir. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1,9 puan artarak %48 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 229 bin kişilik bir artış söz konusudur.
Türkiye’de İşsizlik Oranı, %; Katılım oranı ve çalışan sayısı. Kaynak: TÜİK, Tera Yatırım
İşsizlikte bir önceki aya göre önemli bir değişiklik yok. Öte yandan, yıl genelindeki iyi büyüme performansına rağmen, hem ana göstergeler hem de genel göstergeler çift haneli yüksek seviyelerini koruyor. Sanayide talep göstergelerinin PMI verilerine yansıdığı üzere, özellikle yeni siparişlerde azalma çerçevesinde gerilediği görülmektedir. 3Ç22 ile beraber kısmi işaretlerini hem manşet GSYİH oranı, hem de başta üretim olmak üzere alt göstergelerde gördüğümüz ivme kaybı, 4Ç22 ile beraber hem iç hem de dış faktörlerle daha belirgin hale gelecek ve istihdam üzerinde de doğal olarak baskı gösterecektir.
Ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın işgücü piyasası üzerindeki etkilerinin en başta üretim göstergeleri üzerinden yansıma göstermesi çok olasıdır. 4Ç22’de öncü verilerde gözlenen ivme kaybının istihdam verilerine yansımasını bekliyoruz. Faiz indirimleri ile beraber reel sektörün büyüme ivmesi desteklenmek istenmekte, şirketlerin üretim, istihdam ve yatırım eğilimlerinin yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bu ekonomi anlayışının devamını öngörüyoruz. Ancak başta enflasyon ve küresel resesyon endişeleri firmaların yatırım ufuklarını sınırlamaktadır. Piyasa faizlerine olan aktarımın sınırlı kalması ve kredi kullanımı konusundaki alt kriterlerin zorlayıcı etkileri ise, gevşek koşulların büyüme yansımasını sınırlayabilecek bir olgudur. İstihdam piyasasını etkileyebilecek asgari ücret başta olmak üzere düzenlemelerin etkilerini de ilerleyen dönemde göreceğiz. Önümüzdeki yıl büyüme ivmesi daha da düşeceği için hem genel işsizlik hem de genç işsizlik oranlarında artış görebiliriz. Bu sene sonunda işsizlik oranının %10,5 üzerine çıkmasını, önümüzdeki yıl ise bir dönem %11 üzerini test etmesini bekleriz. Bir dip not olarak da, işgücünün eksik değerlendirilmesi noktasında halen genç işsizlik ve geniş tanımlı (atıl işgücü) işsizlik oranlarını önemsiyoruz.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan