Ziya Gökalp’ın Vatan diye bir şiiri vardır. Orada milletvekillerinden söz ederken Bir meclis ki “Mebusları temiz, orda Boşoların sözü yok!” der.
“Boşo Efendi, Manastır vilayetine bağlı Serfice’den Osmanlı Meclisi’ne giren Rum kökenli bir mebustur. Görevi süresince yalnız Patrikhane’nin, Rum okul ve kurumlarının çıkarı için gayret gösteren Boşo Efendi, sonuçta bir Osmanlı mebusu olduğunu, biraz da ülkenin sorunları için çalışması gerektiğini kendisine hatırlatanlara şu cevabı verir:
“Osmanlı Bankası’nın sermayesi, yöneticileri ve bütün çalışanları yabancı olup yalnız adı Osmanlı’dır! Benim Osmanlılığım da Osmanlı Bankası’nınki kadardır.”
Meclis’i Mebusunda onun kadar meşhur bir diğer Rum milletvekili de Harisiyos Vamvakas’tır. Bu Vamvakas ilk Helen öğrenci derneği olan “Minerva”nın kurucu üyeleri arasındadır. 16 Şubat 1910 tarihinde yasaların yayın ve ilânına dair tasarı görüşülürken Ermeni ve Rum milletvekilleriyle ‘yasaların Yunanca ve Ermenice de yayınlanmasını’ savunmuştur. Süreç içindeki bütün faaliyetleri ve hizmetleri Yunanistan için olmuştur.
Paris Konferansı’nda Yunanistan’ı temsilen görev almıştır. Vamvakas, hainane faaliyetleri dolayısıyla İstanbul’da gıyabında yargılanarak kâğıt üzerinde ölüme mahkûm edilmiştir.
Bunları burada niye hatırlattık? Çünkü TBMM’de bugün de Vamvakas ve Boşo kafalı kişiler var da ondan.
HDP’nin ne farkı var?
HDP, Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması ve parçalanması için ABD adına terör uygulayan PKK’nın vesayeti altındadır. PKK’nın amaçlarını bulundukları konum dolaysıyla silahsız ve siyasi bir biçimde yerine getirmeye çalışıyorlar.
Türkiye’deki 84 milyonunun çıkarları aleyhine eline geçirdikleri dokunulmazlıkları ve devletin hazinesinden aldıkları paraları kullanıyorlar.
HDP, Türkiye’nin düşmanlarının yanında Türk halkının çıkarlarının da karşısındadır.
28 Şubat 2020 günü İdlib’de alçak bir saldırı sonucunda 33 askerimiz şehit edilmiş, 32 askerimiz yaralanmıştı. Bu olayın kınanmasına ilişkin dört partinin yayınladığı bildiriyi HDP imzalamamıştır.
Beşiktaş’taki canlı bomba saldırısına karşı Meclis’teki partilerin yayınladığı ortak bildiriye de HDP katılmamıştır.
18 Temmuz 2020 tarihinde TBMM’de gurubu bulunan siyasi partiler
‘Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk’ünün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuk temelindeki meşru hak ve çıkarlarını yok sayan girişimleri lanetleyen’ bir bildiri yayınladı.
HDP, Türkiye’nin Mavi Vatanına sahip çıkan bu bildiriye de imza atmayarak ABD ve AB gibi emperyalist güçleri desteklediğini açıkça ortaya koymuştur.
28 Eylül 2020 tarihinde TBMM’deki gurubu bulunan siyasi partiler bu kez Azerbaycan’a saldıran Ermenistan’a karşı bir bildiri yayınladılar.
HDP doğal olarak bu bildiriye de imza koymadı.
27 Ekim 2020 tarihinde de TBMM’de dört parti Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İslam’a ilişkin açıklamalarına tepki göstermek için ortak bildiri yayınladı. HDP bildiriyi imza koymayarak Macron’un yanında yer aldı.
27 Kasım 2020 tarihinde Yukarı Karabağ’la ilgili olarak yine dört Parti, ortak bir bildiriyle Fransa Senatosu’nu kınadılar. HDP bu bildiriye de imza koymayarak Fransa’nın yanında yer aldı.
ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına dört parti TBMM Genel Kurulu’nda okunan ortak açıklama ile tepki gösterdi. HDP, bu açıklamayı da imzalamamıştır.
Son olarak ABD başkanı Biden’in Türk Milleti’ni “soykırım”la suçlayan açıklamasına karşı AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin yayınladığı bildiriye HDP hem katılmamış hem de emperyalist ABD gibi Türkiye’yi “soykırım”la suçlayan bir bildiri yayınlamıştır.
Öyle görülüyor ki HDP’li milletvekilleri TBMM’de bir zamanların Boşo’larından, Vamvakas’larından daha çok Türkiye düşmanıdır. Hem de bunu saklamamaktadır.
Bu HDP’nin dünün açılımcıları bugün demokrasi adına ‘Türkiye partisi olsun’ diye kapatılmasına karşı çıkıyorlar. Bu nedenle de olmayacak duaya amin deme seansları düzenliyorlar. Allah akıl, fikir versin!