Topkapı alt geçidi paslı demirleri, küflü betonları ve yamulan duvarları ile korku saçıyor. Altından her gün binlerce aracın geçtiği, üstünde ise park ve tramvay durağı bulunan Topkapı alt geçidinin son hali korkutuyor. Alt geçidin üstü park olarak kullanılıyor ve burada bir de tramvay durağı yer alıyor. İçinde ise toplu taşıma durakları bulunuyor, araç trafiği ise günün her saatinde yoğun. Tedirginlik yaratan yaklaşık 40 yıllık geçit için uzmanlar küf ve neme karşı her yıl bakım yapılması, taşıyıcı sistemlerin gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyor.
Demirören Haber Ajansı’nın aktardığına göre, alt geçidin birçok noktasında tavanda, taşıyıcı kolonlarda ve duvarlarda küf olduğu görülüyor. Geçidin bir başka korkutan görüntüsü ise duvarlarında ve tavanındaki betonlarda yamulma. Duvarlara bloklar halinde yerleştirilen beton blokların eğildiği görüyor. Bu beton parçaların tavanda birleştiği noktalarda ise beton parçalarının dökülmüş olması dikkat çekiyor.
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, bu tür yapıların taşıyıcı sistemlerinin en büyük düşmanının küf ve nem olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
Böyle alt ve üst geçitler özellikle trafiği çok olan yerlerde bir de deprem kuşağı üzerindeyseniz çok önemli. Binaların sağlamlığını etkileyen unsurlardan biri de sürdürülebilir süreç içinde bu binaların bakım ve korumalarının yapılmasıdır. Burası bir alt geçit, günde yüzbinlerce araç geçiyor içlerinde insanlar var, üstünde de bir hareket var. Bu tip binaların mutlaka betonarme taşıyıcı sistemlerinin en büyük düşmanı rutubet ve korozyon yani devamlı o taşıyıcı sisteme gelen su akıntılarıdır.
Eğer çevreden, başka yerlerden gelen çevresel suları binanın taşıyıcı sistemlerinden uzaklaştırmadığınız takdirde, gerekli su ve nem izolasyonlarını sağlamadığınız takdirde bu binaların taşıyıcı sistemlerinde bulunan demirler mutlaka yılan kabuğu gibi soyulacak ve kesitleri daralacaktır. Bu daralma neticesinde de o binanın demir kesiti ufalacak ve taşıma kapasitesi düşecektir. O yüzden hep diyoruz; özellikle deprem kuşağında olan, çok yoğun trafiği olan alt ve üst geçitlerin, sanat yapılarının mutlaka süreç içinde bakım onarımlarım ve rehabilitelerinin mutlaka yapılması lazım, teknik analizlerinin yapılması lazım. Beklediğimiz Marmara depremine dayanıklı mı, değil mi, bunun testlerinin ve içinde bir korozyonlaşma var mı, yok mu tespitinin yapılıyor olması çok önemli” dedi.