BirGün Gazetesi Yazarı Timur Soykan ülkemizdeki orman yangınları sebebiyle neler yaşadığımızı aktaran bir tweet dizisi oluşturdu. Soykan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bizi nasıl Yaktılar… Ülke 10 gündür cayır cayır yanarken yaşadıklarımızı alt alta dizeceğim.” ifadelerini kullandı.
Soykan bu vahim durumu sosyal medya hesabından şöyle aktardı:
“Ülke 10 gündür cayır cayır yanarken yaşadıklarımızı alt alta dizeceğim. Arşiv olsun, sorumlular unutulmasın, rezaletler aklımızdan çıkmasın diye. Bu ülkede akıl sağlığını korumanın ne kadar zor olduğunu da göreceğiz. 10 güne bu kadar rezalet sığdı:
Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanlarımızın göz göre göre yanmasına neden oldular. THK’daki uçakları ihale dışı bıraktılar. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, THK uçaklarını kötüledi. Günler sonra THK’dakilerle hemen hemen aynı uçaklar İspanya, Hırvatistan gibi ülkelerden gelip yangına müdahale etti. Ama artık çok geçti.
‘Antika’ dedikleri THK’nın uçakları Etimesgut’ta THK Üniversitesi’nde görüntülendi. THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı bile bu uçakların 4 milyon dolarla uçuşa hazır hale getirilebileceğini açıklamıştı. Rusya’ya 3 uçak için günlük 1.3 milyon TL veriliyordu. İkisi arızalanmıştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Halkımız cömerttir’ diyerek yine çözüm için vatandaşı işaret etti. IBAN hükümeti hemen sahnedeydi.
Türkiye’nin güneyi alev alev yanarken THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı düğüne gittiğini açıkladı.
THK’nın Tayyare Apartmanı dahil mallarına nasıl çöküldüğü, kurumun nasıl arpalığa çevrildiği ortaya çıkıyordu. THK Üniversitesi’nin mütevelli heyetinde bir dönem kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğu ortaya çıktı. THK Üniversitesi Mütevelli Heyeti’ndeki Sadık Karayel ise AKP Altındağ ilçe yöneticisiydi. Sadık Karayel’in Bataklık İddianamesi’nde uyuşturucu baronu Nejat Daş ile Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’i tanıştırdığı öne sürülüyordu. Her taşın altında aynı isimler.
Erdoğan yangın bölgesini havadan izledi. Halk havada bir söndürme uçağı görmeyi beklerken ajanslar Erdoğan’ın havadan inceleme yaptığı fotoğrafları servis ediyordu.
Manavgat’ta ziyaret ettiği köylülerin tamamı N95 maske kullanıyordu. Erdoğan, yangını söndürmeye çalışan ormancılara su taşırken ölen 25 yaşındaki Şahin Akdemir’in ailesine evinde taziyede bulunmadı. Aile makama getirildi.
Erdoğan, Marmaris’te halka çay dağıttı.
Cumhurbaşkanı yoldakilerin üzerine de çay atıyordu.
Erdoğan’ın kalabalık konvoyunun geçişi için yollar kapatıldı. İtfaiye araçları bekletildi.
Bölgedeki belediye başkanları günlerdir havadan yangın söndürme uçaklarıyla müdahale için haykırıyordu.
Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanların yanmasına neden olan Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, günlerce yangın bölgesinde ‘Havadan müdahale şart’ diye haykıran belediye başkanlarını suçladı. Sanki yangınlar yerleşim yerlerinden ormanlara yayılmış gibi konuştu.
Erdoğan günler sonra yangın sürerken ATV, Ahaber yayınında belediyeleri suçladı. Sonrasında ABD, Kanada, Rusya’daki yangınları anlattı. Putin’den uçak istediğini söyledi. Neden böylesi bir acziyete düşüldüğü tabii ki sorgulanmadı.
Bu sırada CHP’den AKP’ye geçerek Milas belediye başkan adayı olan Barış Saylak’ın yanan Muğla’nın il orman müdürü yapıldığı gündeme geldi. Erdoğan ile konuştuğu video hafızalardaydı. Başkanlık Sistemi’nde bütün kurumların nasıl çöktüğünü anlatan bir portreydi Barış Saylak.
Barış Saylak Muğla İl Orman Müdürü koltuğunda otururken seçimde onu farkla geçen Milas Belediye Başkanı günlerdir uykusuz orman yakınıyla mücadele ediyordu. Üstelik yangın bölgesine bakanların geldiğini haberlerden öğreniyordu.
İtfaiyelerden sorumlu olan belediye başkanları, afet koordinasyon merkezlerine davet edilmedi. Yetkililer başkanlara bilgi bile vermiyordu. Özgür Özel anlattı:
İnsanlar kovalarla su taşırken, canları pahasına yangınla mücadele ederken çaresizdi.
Ama yandaşlar, Türkiye’nin yangınla mücadelesinin dünyaya örnek olduğuna dair haberler yapıyordu. Acı içindeki halkla adeta alay ettiler.
Yanan ormanlar yandaşların umurunda değildi. Vatanseverliği dilinden düşürmeyenler vatanın ormanları yanarken sadece iktidarı korumak derdindeydi. Yalan haberlerle sahnedeydiler.
Hatta iktidarlarını korumak için ülkeyi kaosa sürüklemekten çekinmiyorlardı. Yeni Şafak Yayın Yönetmenliği’nden alınan İbrahim Karagül, eski koltuğuna dönebilmek, Reis’e kendini kanıtlamak için gözünü karartmıştı.
Siyasi hesaplarla sorumluluklarından kurtulmak isteyenler düşmanlık tohumları ekti. Linç girişimlerine neden oldular. Videodaki kişilerin yangını söndürmek için bölgeye geldiği ortaya çıktı. Yollarda eli tüfekli siviller kimlik kontrolleri yaptı.
Jandarma komutanı bu kaosu engellemek için mücadele ediyordu
Süleyman Soylu, “Yangını ellerimle mi söndüreyim” derken…
Halk elleriyle ateşe müdahale ediyordu. Havada tek uçak ya da helikopter görmeden günlerce mücadele ettiler.
Yangın sürerken ülkedeki orman ve kıyıları yapılaşmaya açacak Turizm Teşvik Yasası Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlandı. Toplum yanan yerlerin rant için yağmalanmasından kaygılanmakta çok haklıydı, geçmiş bunun örnekleriyle doluydu.
Yandaş TV’lerde ülkede yaşanan felaket değil, dünyanın yangınların pençesinde olması daha önemli gündemdi. Amaç sadece iktidarı korumaktı.
Ülkenin ormanlarının yandığını haberleştiren birkaç TV kanalını ise RTÜK tehdit etti. Sansür mektubunda söndürme çalışmalarının gösterilmesi isteniyordu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise maaşlı trolleriyle belediye başkanlarını sosyal medyada tehdit etti.
TOKİ yangın sürerken yapacağı evlerin projesini Twitter’dan paylaştı
AKP’li Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özveren, “Eski evi olan vatandaşlar ‘Keşke bizim de evimiz yansaydı’ diyecekler” diye konuştu. Yanan ağaçlar, bitkiler, canlılar kimin umurunda.
Erdoğan, ATV, Ahaber yayınında ölen canlardan beyaz et ve kilo hesaplarıyla bahsetti. Oysa ormanlarla birlikte yanan bitkilerin, hayvanların acısı vatandaşı kahrediyordu.
4 milyon dolar ile yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyen Türkiye’nin Somali’ye 30 milyon dolar hibe yapacağı bugün açıklandı. Bu sırada Erdoğan’ın onursal başkanı olduğu THK’nın kayyum başkanı yangın söndürme uçakları için halka bağış çağrısı yaptı.
Sosyal medyada uluslararası yardım çağrısı yapanlar hakkında savcılık soruşturma başlattı. Oysa Erdoğan bile Putin’i arayıp uçak istediğini ATV canlı yayınında anlatmıştı. OGM genel müdür yardımcısı ise ayıp olmasın diye yardım talebini kabul ettiklerini söylüyordu.
VE İNSANLARIMIZ YANGINA KARŞI MÜCADELE EDERKEN HAYATINI KAYBETTİ… 8 VATANDAŞ CAN VERDİ. ONLARCA KİŞİ YARALANDI.
Elbette bitmedi, bitmiyor sadece 10 güne sığan rezaletler. Aklımıza gelenleri eklemeye hep birlikte devam edelim. Unutulmasın diye….”