TIME’dan Ian Bremmer, Türkiye’yi “2022’nin En Büyük 10 Küresel Riski” listesinde 10. sıraya koydu.
Bremmer, Türkiye hakkında şunları yazdı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te yapılacak seçimler için düşen anket sonuçlarını tersine çevirmeye çalışırken 2022’de Türkiye’nin ekonomisini ve uluslararası saygınlığını daha düşük seviyelere çekecek. İşsizlik ve enflasyon yüksek, lira daha zayıf ve daha oynak, ancak Erdoğan geleneksel ekonomi yönetimini reddetti.
TIME, “Erdoğan’ın ekonomik krizden seçmenin dikkatini uzaklaştırmak için daha kavgacı bir dış politika izleyeceği” ve “2022’de pek olası olmayan bir erken seçim durumunda, tüm bu riskler daha da ağırlaşacak” değerlendirmesinde bulundu.
Listede Türkiye’den önce yer alan 9 madde şöyle:
- Koronavirüs yok olmuyor: Gelişmiş ülkeler için bu yıl kabus bitiyor ancak Omicron ile sürü bağışıklığı kazanamayan Çin’de yeni varyantlar çıkarak ülke ekonomisini zayıflatacak.
- Tekno-kutuplu dünya: Bu yıl AB, ABD ve Çin teknoloji düzenlemelerini sıkılaştıracak ancak siber güvenlikte hükümetler ve şirketlerin anlaşmaması için tansiyonu artıracak.
- ABD ara seçimleri: 2024 başkanlık seçimleri için önemli olan bu süreç Donald Trump’ın yeniden sahneye çıkıp çıkmayacağını da belirleyecek.
- Evine kapanan Çin: Giderek daha külfetli bir “sıfır-covid politikası” ve Başkan Xi Jinping’in reform planları, 2022’de piyasaları ve şirketleri tedirgin edecek.
- Rusya: Ukrayna yakınlarında Rus birliklerinin birikmesi, Avrupa’nın güvenlik mimarisi üzerinde daha geniş bir çatışma başlattı. | ABD-Rusya gerginliği de olası.
- İran: İran’ın nükleer programı ile ilgili İsrail’in harekete geçmesi ihtimali, çatışma riskini artırıyor.
- Yeşil dönüşümde 2 ileri 1 geri: 2022’de hükümetler artan enerji maliyetlerini düşürecek politikalar uygulamak zorunda kalacak. Ancak bu iklim eylemini geciktirecek.
- Göçmenler geride boş araziler bırakacak: Afganistan, Yemen, Myanmar, Etiyopya gibi ülkelerde yönetilemeyen krizler göçmen krizinin büyümesine yol açacak.
- Kurumlar kültür savaşını kaybedecek: Sosyal medya global markaları daha da fazla zorlayacak. Şirketler çevresel, kültürel, sosyal ve politik mayın tarlalarında gezinmek için daha fazla zaman ve para harcayacaklar.
Kaynak: Independent