Terörün Doğası ve Özgürlük İstismarı

Karşınızda kundaktaki çocukları kurşunlayan terör örgütü var. Marifetlerinden dolayı adı “bebek katili”ne çıkmış bir de önderi var. Bu örgütün militanları yaktığı binayı söndürmeye gelen itfaiyeye ateş açıyor. Terör örgütü kimlik, inanç, yaş ve etnisite ayrımı yapmadan mümkün olduğunca fazla insan katletmek için yerin altına döşediği patlayıcıları patlatıyor. Patlamanın etkisiyle araçtakiler parçalanarak ölüyor, yaralananları da öldürmek için pusudaki örgütün militanları ellerindeki silahlarla ateş ediyor. Araçlardan ve saldırıdan yaralı olarak kurtulanlara müdahale etmek için gelen ambulanslar da açılan ateşten nasibini alıyor.
 
İnsanlık dışı örgütün insanlık düşmanlığı!
 
Terör örgütü canlı bombasını insanların arasında patlatıyor onlarca insanın parçalanarak ölmesine neden oluyor. Olana bitene insanlar bir anlam veremiyor. Halbuki kendi bedenine ihanet eden teröristin başkalarının bedenlerine ya da insanlık değerlerine ihanet etmesi anlaşılamaz bir şey değildir. Bu tür vahşet ise örgüt açısından rutin bir işlemdir.
 
PKK okul yakıyor birileri yadırgıyor. Teröristler cami yakıyor bazıları şaşırıyor. Terörist, öğrenciler karne alırken onların üzerine bomba atıyor bazıları hayret ediyor. Teröristler yaktıkları okulları söndürmeye gelen itfaiyeye ateş açıyor insanlar şaşırıyor. Bu şaşıranlara şaşırmamak, hayret edenler hayret etmemek elde değil. Çünkü terörün ve örgütünün yapısını bilmiyorlar.
 
Terörist kimlikli insan sıfatlı yaratıkların işi budur. Onlar için daha çok insan öldürmek daha çok örgütten söz ettirmektir. Silahla propaganda yapan teröristin gözünde ölenler insan değil yalnızca birer sayıdır, nesnedir. Mermilerin adres sormadığı gibi teröristlerin döşedikleri patlayıcılar da çocuk-ihtiyar ayrımı yapmamaktadır. Teröristler için asıl olan ölümlerin yarattığı şok üzerinden yapılan propagandadır.
 
İnsanların nasıl öldüğü, geride bırakılan öksüzler, çekilen acılar, yapılan barbarlıklar örgütü ilgilendirmez. Öldürdüklerinin toplumda yarattığı şok, acı, panik, korku ve tedirginlik teröristleri ilgilendirmektedir. Örgüt şok yaşatarak toplumsal umutsuzluk yaratmaya çalışıyorlar.
 
İnsanlık dışı örgütün insan düşmanlığı yapmasının yadırganır bir yanı yoktur. Zalim zulüm yaptığında, düşman hainlik ettiğinde, cani cinayet işlediğinde yadırganmaz. Bu terörizmin varlık nedenidir.
 
İnsanlık, ahlak, din, doğa, tarih ve medeniyet adına yaratılan ne türlü değer varsa ona düşman olan terör örgütü doğasının gereğini yapıyor!
 
Özgürlükleri terör örgütü adına istismar etmek!
 
Türkiye’de terör sorununu ve teröristlerin amaçlarını anlamamak için direnen çok geniş bir çevre var. Bunu kimisi hainliğinden kimisi saflığından kimisi de tarafgirliğinden yapıyor.
 
Bir sorunu anlamak yarı yarıya çözmektir. Sorunun cevabını doğru verebilmek için her şeyden önce soruyu doğru sormak gerekir. Şimdiye kadar terör örgütünün demokrasi, insan hakkı ve özgürlük adına ne yaptığı sorusunu sormak gerekir. Kuralsız şiddet uygulayan, yakan, yıkan ve katleden bir örgüt var orta yerde.
 
Vaziyet orta yerde dururken demokratik haklarla şiddet arasında ilişki kuranlar açıkça teröre sahiplik edenlerdir. İnsanlık düşmanı terör örgütünün yaktıklarına, yıktıklarına, katlettiklerine ya da yok ettiklerini ‘demokratik hak arayışı’ olarak nitelemek örgütün işlediği suçlara arka çıkmaktır.
 
Haklar, anayasal kurallar çerçevesinde kullanmak için vardır, istismar etmek için var değildir. Özgürlükler için de durum aynıdır. İnsanlara zulmetmek ya da toplumları köleleştirmek özgürlüğü diye bir hak yoktur.
 
‘Devletin katliam yaptığını’ söylemek terör örgütüne taşeronluk yapmaktır. Kentleri işgal eden silahlı teröristlerin yaptıklarını güvenlik güçlerinin üzerine atmak hainliktir. Hiç kimsenin yalan söylemek, iftira atmak, gerekçesiz itham etmek hak ve özgürlüğü yoktur. Terör örgütünü korumak için devlete iftira etmeyi hak ve özgürlük alanı olarak kimse sunamaz. Dahası demokratik haklar demokrasiyi yıkmakta kullanılamaz.