İçinden geçtiğimiz bu sancılı süreçte her gün gelen şehit haberleri ile bizim başkaları gibi sözde içimiz yanmıyor. Gerçekten her bir teşkilat mensubumuzun yüreğine kor düşüyor. Yüce Türk milleti bugün kendisine yapılan kalleşçe saldırı neticesinde 26 evladını kaybetmiştir. 2 gün içerisinde verdiğimiz şehit sayısı 31’dir. Artık kürsü arkasından nutuk devrinin sona ermesi ve gereğinin yapılması aciliyeti vuku bulmuştur. Habur rezaletinin yıldönümünde yapılan bu hain saldırı aslında iktidarın ülkeyi içine düşürdüğü derin girdabın bir sonucudur.
Açılımla beraber devam eden süreçte terör örgütü ile yapılan pazarlıklar şunu göstermektedir ki iktidar ile terör örgütü yöneticileri arasında samimi ‘’birbirlerini öğle yemeğine çıkartacak kadar’’ bir görüşme ortamı vardır başbakanın müsteşar yardımcısı mevcut mit müsteşarı adeta İmralı’da yatan terör örgütü elebaşısının özel kuryesi gibi dışarıdakilerle mektuplaşmasını bizzat getir götür yaparak sağlamıştır. Hükümet iktidara geldiğinden beri terörle mücadele eden herkesi içeri almış bunun yanında gizli örtülü aflarla terör yandaşlarını dışarı salmıştır durum adeta durum adeta Nasreddin hoca hikayesindeki misal gibidir bu köyde artık taşlar bağlı köpekler ise serbesttir. Şehir yapılanmaları artık kanun koyucu gibi davranan kendi mahkemelerinde sözde adalet dağıtan terör örgütü hiçbir zaman bu kadar güçlü, bu kadar pervasız olmamıştır.
2002 yılında sıfır terör ortamında iktidarı teslim alan AKP hükümeti bugün izlediği yanlış politikalar ile ülkeyi adeta içinden çıkılması çok zor bir terör bataklığına sürüklemiştir. 2002 yılında yalnızca dağda barınabilen örgüt, bugün adeta Hakkari-Şemdinli-Diyarbakır üçgeninde devlet otoritesini tamamen ortadan kaldırmış; ülkemizin bazı bölgelerini terörün kanlı ellerine teslim etmiştir. Eskiden sadece kurulan pusularla şehit veren güvenlik kuvvetleri, artık karakollarda ve alay komutanlıkların da bile güvende değildir. Terör örgütü artık elini kolunu sallayarak karakol basabilmekte ve ‘’karanlıktan faydalanarak sırra kadem basabilmektedir.
Çözüm açık ve nettir açılım denilen saçmalıktan acilen vazgeçilmeli; terörün beslendiği sınırötesi kamplarında taş üstünde taş bırakılmamalıdır. Geçici harekatlardan vazgeçilip güçlü bir devlet otoritesi kurulana kadar sınır hattı ileri alınarak, terör örgütü kampları silahlı kuvvetlerimizin ileri sınır karakolları olarak konuşlandırılmalıdır. Ülke içerisinde ise ihanet yasaları ivedilikle yürürlükten kaldırılmalı. Terörle mücadelede etkin profesyonel kadrolar siyasi ayrıştırma güdülmeden yeniden operasyon alanında görevlendirilmelidir. Terörle mücadele eden, yıllardır bu mücadeleyi alnının akı ile sürdürmüş, bu uğurda evini ailesini, çoluğunu çocuğunu ikinci plana itmiş güvenlik personellerini sarkık bıyıklı diye niteleyip onların verdiği şerefli mücadeleye dil uzatan kişiler herhalde bugün onların verdiği mücadelenin destansılığının farkındadırlar.
Yüce Türk Milleti’nin başı sağ olsun
Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin!!!
