15 Temmuz sonrası FETÖ’den boşalan yerlere Menzil tarikatının doldurulduğunu, asker olmak isteyen Şehit/Gazi yakınları için ayrılan kontenjanlara dahi tarikat mensuplarının getirildiğini gündeme getirdiği gerekçesiyle hakkında 3 soruşturma açılan emekli Gazi Üsteğmen Erhan Kaleli’nin orduevlerine girişi yasaklandı.
15 Temmuz sonrası FETÖ’den boşalan yerlere Menzil tarikatının doldurulduğunu, asker olmak isteyen Şehit/Gazi yakınları için ayrılan kontenjanlara dahi tarikat mensuplarının getirildiğini gündeme getirdiği gerekçesiyle hakkında 3 soruşturma açılan emekli Gazi Üsteğmen Erhan Kaleli’nin orduevlerine girişi yasaklandı. Kaleli, “Bugün bir Gazi’nin girişini yasakladıkları askeri sosyal tesisleri hala tespiti yapılmamış kripto FETÖ’cüler, Menzilciler, Diyanet’e bağlı tarikatçı bazı sivil imamlar kullanıyor. Daha ne kadar alçalacaklar merakla bekliyorum. Sırada Gazilik maaşım mı var?” dedi.
Ankara Sıhhıye Orduevi’ne dün giden Erhan Kaleli, girişte kimlik okutulan ‘terminal’ isimli cihazda “sadece askeri sosyal tesislere girişi yasaktır” uyarısı ile karşılaştı. Kartta sorun olabileceğini düşünerek yetkililerle görüşen Kaleli, kartta bir sorun olmadığını ve orduevlerine girişinin yasaklandığını öğrendi.
Uygulamanın hukuk dışı olduğunu söyleyen Kaleli, “Orduevleri bizim yasal hakkımızdır. Askeri personelden bunun için aidat alınır. Yasaların bize verdiği bu hakkın hiçbir gerekçe gösterilmeden yok sayılması görevi kötüye kullanmaktan başka bir durum değildir” dedi. Daha önce Menzil tarikatının Jandarma’ya sızdığını, Şehit ve Gazi yakını kontenjanlarının tarikatçılarla doldurulduğunu delillerle açıkladığını ve konuyu gündeme getirdiğini anımsatan Kaleli, “Tarikatların orduya sızmaya çalıştığını delillerle ortaya koyduğum için hakkımda 3 soruşturma açıldı. Askeri tesislere giriş yasağı da tümüyle bununla ilgili. Bir Gazi’ye bunları yapmaları vicdansızlığın, terbiyesizliğin göstergesidir. Amirallerimize de benzer uygulamalar yapılmıştı. Devletin öncelikle millet olduğunu, oturdukları koltukta geçirecekleri sürenin kısıtlı olduğunu unutuyorlar. Bizler emekli olduktan sonra siyasete girebilir, siyasi parti dahi kurabiliriz. Bu bizim yasal hakkımızdır. Kaldı ki, vatanı milleti düşünmek siyaset değil, vatandaş olabilmenin bir gereğidir. Atatürk de istifa ettikten sonra siyasete atılmıştı. Bu dönemde Atatürk görevinden istifa etmiş olsaydı ordu evlerine alınmayacaktı. Tümüyle kanuna aykırı olarak!” dedi.
“Askeri Tesisleri Kripto FETÖ’cüler Kullanıyor!”
Askeri sosyal tesisleri kripto FETÖ’cülerin kullandığını öne süren Erhan Kaleli, “Bugün bir Gazi’nin girişini yasakladıkları askeri sosyal tesisleri kahraman ordu personelimizin yanında ordu içerisinde hala tespiti yapılmamış kripto FETÖ’cüler, Menzilciler, orduya sızan diğer tarikat üyeleri, Diyanet’e bağlı tarikatçı bazı sivil imamlar kullanıyor. Hatta bir Tuğgeneral telefonla arayıp askeri kampta en iyi manzaraya sahip odayı tarikatçı bir imam için ayarlayabiliyor. Bir Gazi’ye ise devletin ordu evi dahi çok görülüyor. Zaten aktif olarak kullanmadığım tesislere giriş yasağı umurumda değil. Maksadım, başka bir Gazi’mizin, askerimizin hakkının yenmemesidir. Bu gibi konularda biz konuşmazsak, herkes susar. Bir askerin orduevi vatan sathıdır. Daha ne kadar alçalacaklar merakla bekliyorum. Sırada Gazilik maaşım mı var” ifadelerini kulandı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) FETÖ’den boşalan kadrolara başka dini grupların yerleştiğine dair uyarılarda bulunan Gazi Üsteğmen Erhan Kaleli’ye askeri tesislere giriş yasağı geldi.
Hakkında askeri tesislere giriş yasağı getirilen Gazi Üsteğmen Erhan Kaleli konu ile ilgili Haberiniz.com.tr’ye konuştu.
Erhan Kaleli konuşmasında,
“Orduevlerine yılda bir iki kez, konaklama gibi çok ihtiyacım olduğu durumlarda giderim. Askerî kamplara ise hiç gitmişliğim yoktur.
Dün akşam saat 18.00 sıralarında Sıhhiye Orduevi’ne gittim. Askerî kimlik kartımı görevliye uzattım. Terminal adını verdikleri cihaza taktılar. Daha önce hiç görmediğim bir uyarıyla karşılaştım “sadece askerî sosyal tesislere girişi yasaktır”. Sadece denmesi sizi yanıltmasın, askerî kimlik kartını uygulamada başka bir maksatla zaten kullanmıyoruz. Görevli de şaşırdı, ilk defa böyle bir uyarı görüyorum dedi. Başka bir cihazda tekrar denedik. Sonuç aynıydı. Kartla ilgili sorun olabileceğini söyledim. Üzerinde akıllı kart iletişim numarası yazan bir kağıdı uzatarak arayıp sorabileceğimi söyledi. Aradım, sistemi Ziraat Bankası personeli’ne devretmişler. “Kart kullanımda görünüyor, ancak karta gelen kısıtlamaları biz göremiyoruz” dendi. Yani kartta herhangi bir sorun yoktu, kullanımda idi, ancak askerî sosyal tesislere girişim yasaklanmıştı.
Bu yapılan her şeyden önce hukukî değildir. Orduevleri bizim yasal hakkımızdır. Askerî personelden bunun için aidat alınır. Yasaların bize verdiği bu hakkın hiçbir gerekçe gösterilmeden yok sayılması görevi kötüye kullanmaktan başka bir durum değildir. Görevi kötüye kullanan kişiler de bellidir. Daha önce Menzil tarikatının Jandarma’ya sızdığı, Şehit ve Gazi yakını kontenjanlarını tarikatçılarla doldurdukları ile ilgili somut delillerimi açıklamıştım. Jandarma ise hiçbirine yanıt vermeyip, karşılığında hakkımda 3 soruşturma açılmasına sebep olmuştu. Şikayetlerden biri Arif Çetin, diğer ikisi Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılmıştı. Dosyaların içi boştu, kayda değer hiçbir kanıt yoktu. Askerî tesislere giriş yasağı da tümüyle bununla ilgilidir. Geçmişinde hiçbir pürüz, en ufak bir şaibe bulamadıkları bir Gazi’ye bunları yapmaları vicdansızlığın göstergesidir. Yakın dönemde gündemi meşgul eden bir konuda da amirallerimize benzer uygulamalar yapılmıştı. Çok daha önce de Osman Pamukoğlu komutanımıza askeri sosyal tesislere giriş yasaklanmıştı. Jandama karargahındaki yetkililer, devletin öncelikle millet olduğunu, oturdukları koltukta geçirecekleri sürenin kısıtlı olduğunu unutuyorlar.
Daha önce de siyaset konuşan emekli askerî personel hakkında bu gibi konular gündeme gelmişti. Ancak, emekli olduktan sonra siyasete girebilir, siyasî parti dahi kurabiliriz. Bu bizim yasal hakkımızdır. Kaldı ki, vatanı milleti düşünmek siyaset değil, vatandaş olabilmenin bir gereğidir. Yasalara karşı geliyor, haklarımızı gasp ediyor, görevlerini kötüye kullanıyorlar. Atatürk de istifa ettikten sonra siyasete atılmıştı. Düşünebiliyor musunuz? Bu dönemde Atatürk görevinden istifa etmiş olsaydı ordu evlerine alınmayacaktı. Tümüyle kanuna aykırı olarak!”
Askerî sosyal tesisleri kimler kullanıyor?
“Bugün bir Gazi’nin girişini yasakladıkları askerî sosyal tesisleri kahraman ordu personelimizin yanında ordu içerisinde hala tespiti yapılmamış kripto FETÖ’cüler, Menzilciler, orduya sızan diğer tarikat üyeleri, hatta Diyanet’e bağlı tarikatçı bazı sivil imamlar kullanıyor. Hatta bir Tuğgeneral telefonla arayıp askerî kampta en iyi manzaraya sahip odayı tarikatçı bir imam için ayarlayabiliyor. Bir Gazi’ye ise devletin ordu evi dahi çok görülüyor. Askerî kamplara hiç gitmedim. Bizim gibi askerler ordu evlerinden, askerî tesislerden nasıl yararlanacağından önce verilen görevleri nasıl yapacağını, omuzlarındaki sorumluluğu nasıl taşıyacağını düşünür.
Açıkçası zaten aktif olarak kullanmadığım askerî tesislere giriş yasağı umrumda bile değil. Ben, ülke menfaatleri dururken, sindirmek için başvurulan bu gibi basit sorunlarla uğraşmam. Bu emri verenler kadar basit biri de değilim. Maksadım, başka bir Gazi’mizin, askerimizin hakkının yenmemesidir. Bu gibi konularda biz konuşmazsak, herkes susar.”
“Bir askerin ordu evi vatan sathıdır.”
“Onurlu bir askerin ruhu dört duvar arasına sığmaz.”
sözlerine yer verdi.