İnsanlık tarihinde birçok kahramanlar, büyük imparatorlar, çağ kapatıp çağ açan fatihler olduğu gibi zalimlikleri ve çılgınlıklarıyla tarihe damgasını vurmuş liderler de vardır.
Voyvoda III. Vlad, Rus çarı korkunç İvan, Elizabeth Báthory, 1.Mary, Benito Mussolini, Adolf Hitler zalimlikleriyle tarihe damgasını vurmuş liderlerden bazılarıdır.
Ancak öyle biri var ki tarihteki tüm zalimlerden daha zalim, tüm delilerden daha deli bir lider.
Bu kişi Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar Germanicus, ya da tarihe geçen ismiyle Roma İmparatoru Caligula.
Caligula’nın Çocukluğu
Gaius Julius Caesar Germanicus 31 Ağustos 12 (M.S) tarihinde İtalya’nın Antium şehrinde Dünya’ya geldi.
Babası İmparator Tiberius’un amcasının oğlu olan Germanicus’tur, annesi ise Romanın ilk imparatoru Augustus’un akrabası olan Agrippina’dır.
Caligula çocukluğunu babasıyla beraber savaş meydanlarında geçirmiştir. Babası Germanicus’un Germenia seferlerine katılan Caligula, bir Roma askeri gibi giyinmek istemiş, babası da bu isteğini geri çevirmeyip kendisine bir asker üniforması yaptırmıştır.
Ancak çocuk haliyle giydiği askeri botlar büyük geldiği için Roma askerleri arasında alay konusu olmuş ve kendisine “küçük bot” anlamına gelen Caligula ismini vermişlerdir.
Çocukken Roma askerlerinin kendisine taktığı bu lakap, hayatı boyunca kendisiyle anılmıştır fakat Caligula bu isimden hiçbir zaman hoşlanmamıştır.
Caligula’nın babası Germanicus başarılı bir Roma komutanıydı. Ayrıca İmparator Tiberius’un kuzeni olduğunu için tahtta söz sahibiydi. Bu yüzden Germanicus’un başarıları İmparator Tiberius’u endişelendirdi ve tahtını kaybetmekten korkan Tiberius, kuzeni Germanicus’u Suriye’deyken zehirleterek öldürttü.
Sürgün Hayatı
Babasının ölümünden sonra Caligula, İmparator Tiberius’un annesi Livia’nın yanına gönderildi. Annesi Agrippina ve kardeşlerini ise Roma’dan sürgün etti.
Livia’nın ölümünden sonra Caligula, anneannesi Antonia Minor’a emanet edildi. Bu sırada erkek kardeşlerinden biri öldürüldü, diğeri ise hapse atıldı.
İmparator Tiberius, Caligula’yı erkek kardeşlerinden ayrı tutarak ona zarar vermedi. Tam tersine Caligula ve kız kardeşlerini 6 yıl boyunca Capri adasındaki villasında lüks bir hayat yaşattı. 33 yılında ise kendisini yüksek quastörlük görevine getirerek ödüllendirdi.
Caligula, İmparator Tiberius’un kendisine çok iyi davranmasına rağmen ona büyük bir kin besliyordu. Çünkü Tiberius, babasının ve kardeşinin katiliydi ve ne kadar lüks yaşasa da sonuçta sürgün hayatı yaşıyordu
Caligula Capri adasında yaşarken Roma Preatorian prefecti (komutanı) Naevius Sutorius Macro ile dost oldu. Bu dostluk, Caligula’ya taht yolunu açan bir başlangıçtı. Çünkü Macron hem İmparator Tiberius’a Caligula’yı övüyordu hem de dönemin tarihçilerine göre İmparator Tiberius’u uyurken yastıkla boğarak öldüren kişiydi.
Roma İmparatoru Tiberius 16 Mart 37 tarihinde 77 yaşındayken hayatını kaybetti. Ölmeden önce taht varisi olarak üvey oğlu Caligula ve torunu Gemellus’u ilan etti.
Caligula Roma İmparatoru Oluyor
Caligula, 28 Mart 37 tarihinde Roma’ya Roma’nın 3. İmparatoru olarak halkın büyük sevgisiyle karşılandı. Roma halkı onu yükselen bir yıldız olarak görüyordu. Bu coşkulu sevginin en önemli nedeni Caligula’nın babası Germanicus’un büyük bir komutan olmasıydı
Caligula’nın İmparatorluğunun ilk 7 ayı gerçekten de çok parlak geçti. Tiberius zamanında idam kararı verilen mahkûmları affetti, orduya ikramiye dağıttı, vergilerden dolayı zor durumda kalan insanlara maddi yardımda bulundu, Roma’dan sürgün edilenleri geri çağırdı, yangınlardan dolayı zarar görenlere yardım etti, yarım kalan inşaatları tamamladı, lüks harcamaları kısıtladı, seks eğlenceleri düzenleyenleri sürgün etti
Roma halkı için her şey çok güzeldi fakat 37 yılının Ekim ayında Caligula’nın geçirdiği bir hastalık, hem Roma’nın hem de Caligula’nın kaderinde bir dönüm noktası oldu.
Caligula’nın Hayatının Değiştiği An
Dönemin tarihçilerine göre Caligula, hastalanmamış, zehirlenmişti. Ancak hayatından umut kesilen Caligula mucize bir şekilde iyileşti fakat artık o eski Caligula değildi.
İyileştikten sonra yakınındaki herkesi idam ettirdi. İdam ettirdiği kişilerden birisi de taht ortağı olan kuzeni Tiberius Gemellus’tu. Gemellus’un vahşice katledilmesi anneannesi Antonia Minor’un büyük tepkisine neden oldu. Bunun üzerine anneannesini de zehirleterek öldürttü.
Caligula’nın ailesinden öldürdüğü kişiler yeğeni ve anneannesiyle sınırlı değildi. Kayınpederi Marcus Junius Silanus ve kayınbiraderi Marcus Lepidus’u psikopatça işkence çektirerek öldürttü.
Akrabalarından sadece amcası Claudius’a dokunmadı. Onu da peltek konuştuğu için önce saray soytarısı yaptı. Ardından sarayda açtığı genelevin kapısında bekleme görevi vererek aşağıladı.
Yasak Aşkı ve Delilik Belirtileri
Ailesini tek kelimeyle katleden Caligula’nın en çok sevdiği kişi kardeşi Julia Drusilla’ydı. Drusilla’ya karşı sevgisi abi- kardeş sevgisinin ötesinde olup kardeşine âşıktı. Bu aşk, platonik olarak kalmadı ve kardeşiyle ensest ilişkiye girdi.
Drusilla’ya olan aşkı o kadar büyüktü ki 38 yılında Drusilla öldüğünde kardeşini tanrıça ilan edip heykellerini yaptırdı ve halkı tanrıça Drusilla’ya tapınmaya zorladı.
Kardeşinin ölümünden sonra Caligula’daki delilik belirtileri hızlanmaya başladı. İlk olarak kardeşinin ölüm acısına dayanamayarak atına binip Syracusa’ya kadar delice at sürüp ortadan kayboldu. Döndüğünde saçı, sakalı uzamış, perişan bir haldeydi.
Delilik emarelerinden biri de Roma’nın yüksek devlet adamlarının eşlerini ayartmasıydı. Mesela bir gün yemek yerken karşısında oturan senatöre karısından boşanmasını emretti ve senatörün eşini alarak yemek masasından kalktı. Ertesi gün senatörün eşiyle evlendiğini ilan etti.
Buna benzer başka bir olay ise ordu komutanı olan Gaius Memmius’un anneannesiyle evlenmesiydi. Memmius’un anneannesinin güzel olduğunu öğrenen Caligula, Memmius’a anneannesiyle evleneceğini söyledi ve yaşlı kadınla evlendi.
Bunlar Caligula’nın deliliklerinin sadece başlangıcıydı.
Pers-Yunan Savaşlarında kral Kserkses’in ordusunu Avrupa’ya geçirmek için Hellespontos’ta (Çanakkale Boğazı) yaptırdığı köprüden ilham alarak Baiae ile Puetoli arasında gemilerden oluşan 3,5 km uzunluğunda ahşap bir köprü yaptırdı. Atı İncitatus’a zırh taktırarak köprüden geçti.
Roma Senatosu ve Caligula Karşı Karşıya
Caligula’nın delilik belirtileri göstermesi Roma senatosunu da rahatsız etmeye başladı. Caligula da senatonun tavrından rahatsızdı. 39 yılında senato üyelerinden kurtulmak için düzmece suçlamalarla büyük bir mahkeme kurdurdu. Yargılama sonucunda senatörlerin büyük bir kısmını idam ettirdi. Diğerini ise atının yanında uzun süre koşturarak cezalandırdı.
Caligula’nın İlginç Askeri Seferleri
Caligula’nın akıl dışı davranışları savaşlara da yansıdı. Örneğin Mauretania’nın (Günümüzdeki Fas) yöneticisi Ptolemy’i görüşmek için Roma’ya çağırıp durduk yere öldürdü. Ardından Mauretania’yı işgal ederek iki eyalete böldü
Caligula’nın en ilginç askerî harekâtı Britanya seferidir. Britanya’yı fethetmeye karar verdiğini söyleyerek büyük bir ordu kurdu. Roma ordusu Britanya sahillerine vardığında ise savaştan vazgeçip askerlerine midye kabukları toplattı.
Yanlış okumadınız. Koca Roma ordusunu Britanya’yı fethe diye yola çıkarıp midye kabukları toplatıp evine döndü.
Yalnız bu konuda ikinci bir görüş daha vardır. Diğer görüşe göre Roma ordusu, Britanya’ya vardığında Britonların şefi Adminius savaşmadan teslim olmuştur. Bunun üzerine Roma askerleri eğlenmek için genelevlere gitmiştir. Bazı tarihçilere göre Roma askerlerinin fahişelerle eğlenmesi midye kabuklarını toplamaya benzetilmiştir.
Ancak Caligula’nın karakteri ve icraatları düşünülürse askerlerine gerçekten midye kabuğu toplatması daha gerçekçidir.
Kendini Tanrı İlan Eden Bir İmparator
Caligula’nın siyasi ve askeri alandaki delilikleri 40 yılında zirveye ulaştı ve delilikte son nokta olarak kendini tanrı ilan etti.
Roma’nın her yerine kendi heykellerini yaptırdı. Roma maliyesi tamamen Caligula’nın heykelleri için harcanıyordu. Halkı kendisine tapması için zorluyordu. Sokağa çıktığında senatörler dâhil herkesin yere kapanarak kendisine tapılmasını ve kendisine “Neos Helios” yani “Yeni Güneş” diye hitap edilmesini emretti.
Caligula kendisini Tanrı sanmakta o kadar ileri gitti ki Roma’daki bazı tanrı heykellerinin kafasını kestirerek kendi kafasını monte ettirdi. Yahudilerin yaşadığı Anadolu ve Suriye’deki Sinagoglarda heykellerinin yapılarak tapınılmasını emretti. Senato toplantılarına Apollon, Heracles, Hercules gibi giyinerek katıldı.
Caligula’nın kendini Tanrı sanması Roma ekonomisini iflas noktasına getirdi. Çünkü devlet maliyesi tamamen Caligula’nın heykellerine harcanıyordu. Bunun üzerine Caligula kendisinden beklenen bir çözüm buldu: “Roma’daki zenginleri öldürüp mallarına el koymak”.
Bu fikrini iki yolla uyguladı. Birincisi varlıklı kimselere iftira atarak idam ettirdi. İkincisi ise zenginlere zorla kendisini yasal varisi olarak kabul ettirmek istedi. Kabul etmeyenleri zehirleterek öldürdü.
Zenginleri öldürmek dışında fahişeliğe büyük cezalar verdi, askerlerin ganimetlerine el koydu, ticaret kervanlarının mallarını gasp ettirdi. Gladyatör dövüşlerinde açık arttırma usulüyle bahis oynattı.
Bu noktada ilginç bir olaydan bahsetmek istiyorum…
Caligula’nın açık arttırma etkinliklerinden birinde etkinliğe katılanlar arasında Aponinus Saturninus isminde emekli bir devlet memuruydu. Adam yaşlı olduğu için arttırma sırasında sürekli başı öne düşerek uyukluyordu.
Caligula tellala Saturnius’un başının her önüne düşmesini fiyat arttırma kabul etmesini emretti. Bu emir sonucunda Saturnius farkında olmadan tam 13 kez fiyat arttırdı ve sonunda 9 milyon Sessertius ödemek zorunda kaldı.
Caligula’nın psikopat ve zalimlikleri artık dayanılmaz hale gelmişti. Bu kadar zalimlikler sonucunda Yahudilerin yaşadığı şehirlerde isyanlar çıktı. Caligula bu isyanları çok kanlı bir şekilde bastırdı.
Yahudi isyanları, Caligula’nın deliliklerinin seviyesini bir kat daha arttırdı. Canı sıkıldığında saraydan birilerini öldürmeye başladı. Sapık seks partileri düzenledi. Arenada Gladyatörler yerine yaşlıları ve fiziksel engellileri dövüştürerek aslanlara yem etti.
Hatta bir gün Arenada askerlere yem edecek Gladyatör ve esir kalmayınca tribünlerdeki seyircileri arenaya sürerek masum insanları vahşice öldürttü. Çünkü Caligula, insanların bedenlerinin parçalanmasından sapıkça zevk alıyordu
Caligula’nın Ölümü
Caligula’nın 41 yılında Roma Senatosuna İskenderiye’ye taşınacağını açıklaması bardağı taşıran son damla oldu. Senatörler ve Pretorian Muhafızları ortak bir karar alarak Caligula’nın öldürülmesi konusunda anlaştı.
Öldürme kararı Pretorian Muhafızlarının başı Cassius Chaerea’ya aitti. Çünkü Caligula sürekli olarak Chaerea’nın sesini kadın sesine benzetiyordu.
22 Ocak 41 tarihinde Cassius Chaerea ve yanında 2 muhafız, kutsal Augustus onuruna düzenlenen oyunlara davet etmek için Caligula’nın yanına gitti. Caligula arenaya doğru giderken bir tünelde Germen muhafızlarından uzakta tutuldu ve yalnız kaldığı sırada üstüne atlanarak 30 kez bıçaklandı ve feci şekilde can verdi.
Caligula sadece 4 yıl İmparator oldu ama bu 4 yılda unutulmayacak zalimliklere ve deliliklere imza attı. Bu zalimlikleri onu “Kendini Tanrı ilan eden Roma İmparatoru” olarak tarihe adını yazdırdı.
Caligula’nın ölümünden sonra yıllardır peltek olduğu için Caligula’nın dalga geçtiği, saraydaki genelevde memur yaptığı amcası Claudius Roma imparatoru oldu.
Caligula’nın Sadistliklerinden Örnekler
Son olarak Caligula hakkında bazıları abartı olsa da gerçeklik payı olan olaylardan ve özelliklerden bahsetmek istiyorum.
- Caligula kendini çirkin olarak gören ve kel olmaktan korkan bir padişahtı. Bu yüzden Arenada dövüşen gladyatörlerin enselerini tıraş ettirerek çirkinleştirirdi.
- İnsanların parçalanmasından özel bir zevk alıyordu. İnsanları parçalara ayırmak için özel işkence aletleri üretti.
- Kardeşleriyle ensest ilişkiye girdi. Ayrıca kardeşlerini sarayındaki genelevde çalıştı.
- Atı İncitatus için demirden özel bir ahır yaptırdı. Yetmedi atını süslü püslü giydirerek senatör ilan etti.
- İşkence yaptığı insanların bazılarının testislerini keserek sakız gibi çiğnedi
- Roma kanunlarına göre bakirelerin idam edilmesi yasaktı. Bu yüzden işkenceyle öldürmek istediği bakirelere önce askerlerini tecavüz ettiriyordu sonra öldürüyordu.
Bu anlatılanların bazıları abartılı ya da uydurma olabilir fakat Caligula’nın insanlık tarihinin gördüğü en büyük sadist İmparator olduğu gerçektir.