Taraf’ın karakteri ile bütünleşmiş önemli isimlerinin gazeteden ayrılışı, gündemi yoğun olarak işgal etmekte.
Ayrıldılar diyenler, kovuldu diyenler olduğu gibi, bir devrin sonu, yorumu yapanlar çoğunlukta. Sevinenler, ürkek duranlar, sessiz kalanlar olurken, gidenlere methiyeler düzerek son vazifelerini yapar edada olanlar az değil. Olacağı buydu diyen bilmişlerimiz de yerini almış durumda.
Çapı güdük, sarsıntısı derin hissedilince “dar zaman ürünü” yapının, konuşulanların karmaşık oluşu kaçınılmaz olacaktır haliyle…
***
Yeni Dünya dizayn edilirken, merkezinde Türkiye vardı. Sahnelenen oyun, daha önemliydi bu sefer. Ayrıca zamanın belirleyici özellikleri olan iletişim, teknoloji ve putlaştırılmış kavramlar dünyası, organizasyonun kapsamlı olmasını gerektiriyordu.
Koalisyon geniş olmalıydı bu sefer!..
İcazet üzere sınırlar ötesi kapı aşındıranlar, merdiven altı konferanslarda kimlik kazanan aydınlar, maaşlı gazeteciler, turuncu düşünen kurumlar, ülkemize girişi olup, çıkışı olmayan yabancı uzmanlar, aniden zenginleşenler, yeni gündem belirleyici kuruluşlar hepsi aynı yerde, aynı amaca hizmet üzerine programlanmışlardı.
Postu ıraklarda serip, güce secde edenlerde bu koalisyonun içinde olacaktı.
Bu koalisyonun tetikçiliğini yapacak, aynı zamanda kendi içinde de koalisyon olup, tek ortak noktaları devlet ve millet düşmanlığı olan kişilerden kurulu bir teşekkülde hazır hale getirilmişti.
Türedi bir eşcinsel hahamın taşıdığı bavul ile başlatılan gündemde rol kapacak “önder aydınlarımız” vazife aşkı ile tutuşuyorlardı.
Kendine, varlık sebebi olarak verilen görevde, işaret edilene insafsızca saldıran, kaynaksız isnatlarla, kurgu delillerle insanları ve kurumları hedef gösteren karanlık bir merkez gündem belirler olmuştu.
Wikileaks belgelerinin önemli çoğu bölümünü karartan, Kendi içinde en ufak farklı düşünceye tahammül etmeyen yapı insan hakları havarisi kesilmişti.
Gücünü aldığı yerin verdiği sarsıntıyı, kendi güdük çapının eseri zanneden kurgu güruh pervasız ve arsızdı.
Kendi alanında üstlendiği rolü başarıyla yaptıktan sonra koalisyon ortakları ile savaşa girmesi kaçınılmaz sonuç olarak beklenen bir durumdu.
İşte; demokrasi, özgürlük, kahramanlık, cesaret, fedakârlık v.s. üzerine, malum odakların methiyeler dizdiği, son kullanma tarihi önceden belli olan eşgüdümlü merkez görevini tamamlamıştı.
Vazifelendirilme mükâfatından rol kapma gayretini nihayetlendirmek durumundaydı.
Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş yazdıkları ile aslında durumun vahametini sergiliyordu.
“Taraf gazetesi misyonunu tamamladı. Ergenekon davası için özel olarak kurulmuştu. Görevi bitti koalisyon dağıldı. Niçin böyle bir gazete kuruldu. Çünkü tarafın yaptıklarını Türkiye’de hiçbir medya kuruluşu yapamazdı. Taraf gibi bir gazeteyi hiçbir kesim tek taraflı olarak kurup yürütemezdi, ancak bir mutabakat lazımdır. Ben bu koalisyon sırasında yapılan pazarlıkları bilen birisi ile konuşmuştum. Çok çetindi pazarlık dedi. Şimdi durup dururken neden istifa ediyor Taraf yönetimi. Taraf gibi yeni dönem için kurulmuş bütün koalisyonların dağıldığına şahit olduk oluyoruz, daha da olacaktır. Koalisyon devri bitti, bütün taraflar artık gereksiz görülüyor. Gereksiz mi? Bunu dağılmaya zorlayanlar karar verenler düşünsün!”
Bu cümlelerin sahibinin de, Taraf’ın hedef aldığı kişi ve kurumları hedef alır durumda oluşu dikkate değer önemli bir husustur.
**
Peki; bir devrin sonumu yaşanılan?
Asla böyle olmadığını biliyoruz.
Lübnan iç savaşında “Müslümanlara yardım” diye ülkemizden kalkan uçakların aslında Hıristiyanlara, Haçlı silahlarını götürmeleri devam ede gelen bir sürecin ürünü idi.
Aynı şekilde dün 12 Eylül paşalarına “bizim çocuklar başarmış” diyen güç, sonrasında bizim çocuklar diyeceği yeni türediler bulacaktı. Hatta bu türedilerin sözcüleri, “süpürmeyin kullanın” ifadesini siyasi terminolojimize kazandıracak kadar ileri gidebileceklerdi.
Oynayanlar değişecek, oynanan oyun hep aynı kalacak, sadece vesayetin figüranları konuşulacaktı.
“Türkiye Türklerin idaresine bırakılamayacak kadar önemlidir” sözüne uşaklık eden alçakların belirleyiciliği meşrulaştırılmıştı artık.
Yaşanan bu kahredici durumu sonlandırmak, güdülme üzerine inşa edilen devri kapatmak, ancak tek bir şekilde vücut bulabilecektir.
“Türkiye; Türklerin uyanık, iri, diri, ilgili, kudretli olmasını elzem kılacak önem ve derinliğe haizdir” anlayışının egemen oluşuyla gerçekleşebilecektir.
Kahpe Koalisyonun tüm taraflarının devrini bitirecek iradeyi, Türk Milleti geç olmadan inşa ve ihya etmek zorundadır!..
