Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, Türkiye’nin Afganistan’daki varlığına dair “Türkiye’ye de ihtiyacımız olduğunda direkt Türkiye ve Türk halkı ile konuşacağız. Türkiye’yi Türkiye olarak istiyoruz. NATO’nun bir parçası olarak Türkiye’yi istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sputnik’in haberine göre, ABD başta olmak üzere NATO ülkelerinin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında Türkiye’nin Kabil’deki Hamid Karzai Havaalanı’nın güvenliğini üstlenme yönündeki adımı, Afganistan’ın önemli bir bölümünü kontrolünde bulunduran Taliban’dan tepki gördü.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, ‘İstiklal’ gazetesinden Turan Kışlakçı’ya röportaj vererek, konuya ilişkin bir dizi değerlendirmede bulundu.
‘İhtiyacımız olduğunda direkt Türkiye ve Türk halkı ile konuşacağız’
Mücahit, örgütün Ankara’ya yönelik tepkisine dair şunları söyledi:
“Ne Afganistan İslam Emirliği ne de Afgan halkının Türkiye’ye veya Türkiye halkına bir karşıtlığı vardır. Türk halkı ile din, mezhep, tarih ve kültür birliğimiz vardır. İki halk da birbirini çok sever. Biz 20 yıl önce NATO şemsiyesi altında Afganistan’a gelen Türkiye’nin de çekilmesini istiyoruz. Türkiye’ye de ihtiyacımız olduğunda direkt Türkiye ve Türk halkı ile konuşacağız. Türkiye’yi Türkiye olarak istiyoruz. NATO’nun bir parçası olarak Türkiye’yi istemiyoruz. ABD ile yaptığımız ve Türkiye’nin de kabul ettiği, Doha Anlaşması uyarınca NATO üyesi olan veya olmayan bütün yabancı güçlerin Afganistan’dan çekilmesi gerekiyor.”
‘Hamid Karzai kararı, tek taraflı olarak görüşülmeden alındı’
“Taliban Türkiye ile bir anlaşma yapamaz mı?” şeklindeki soruya Mücahit, şu yanıtı verdi:
“Geçen aylarda Türk yetkililerle temas halindeydik ve onayımız olmadan tek taraflı bir karar almayacaklarına dair bize güvence verdiler ve bu konuda birçok toplantı yaptık. Ancak daha sonra Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğini sağlama yönünde karar aldılar. Aldıkları bu karar, bizimle görüşülmeden tek taraflı alınmış bir karardır. ABD ve bütün batılı güçler Afganistan’ı terk ederken Türkiye’nin ABD ile yaptığı bir anlaşma çerçevesinde burada bulunmasını kabul etmiyor ve Türkiye’nin bu kararından vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz. Çünkü Türkiye’nin bu kararı ne Türkiye’ye ne de Afganistan’a fayda sağlar, aksine sadece iki Müslüman ülke arasında sorun ve sorunlar oluşturur. Daha sonraki süreçte hem Afganistan’ın hem de Türkiye’nin çıkarları çerçevesinde iki ülke olarak her türlü görüşmelere açık olduğumuzu Türk yetkililere açıklamıştık.”
Taliban Sözcüsü, birçok ülkeyi ziyaret ederken neden Türkiye’yi es geçtiklerine ilişkin soruya yanıtında ise şu ifadeleri kullandı:
“Türk yetkililer ile geçen aylarda görüşüyorduk. Ortak görüşmeler yapma yönünde anlaşmaya da vardık. Ancak Türk tarafı bunu tek taraflı olarak durdurdu. Ayrıca Türk tarafı bize halen Suriyeli muhalif gruplara davrandığı gibi davranıyor. Batı’dan ve görüştüğümüz komşu ülkelerden birçoğu bize devlet protokolü uyguluyor. Maalesef Türkiye’nin bu muamelesinden de rahatsız olduğumuzu belirtelim. En azından Libya’daki Trablus hükümeti ile olan ilişkileri gibi bir ilişki geliştirebiliriz.”
Mücahit, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek istiyoruz. Erdoğan hem bizim için hem de İslam dünyası için çok önemli bir devlet lideridir. Afganistan’ın gerçeklerini kendisiyle de paylaşmak istiyoruz” diye ekledi.
Öte yandan Taliban Sözcüsü Mücahit, Rusya ve İran gibi bir dizi ülkeye heyetler gönderilmesinin nedenini, “Afganistan İslam Emirliği, komşu ülkelerle ülkenin güvenliği ve geleceği için görüşmeler yapmaktadır. Rusya, İran, Çin, Pakistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile Afganistan’ın geleceği konusunda görüşmeler yapıyoruz. Bu ülkelerin Kabil’deki Kuzey İttifak güçlerine destek verip büyük bir iç savaşın kapılarının aralanmasının bölgeyi sürükleyeceği tehlikeleri konuşuyoruz. Görüşmeler, biz bu ülkelerin içişlerine nasıl karışmıyorsak, o ülkelerin de bizim içişlerimize karışmamaları konusunda yürütülüyor” şeklinde açıkladı.
‘Kabil’deki yönetim işgalciler ile geldiği gibi işgalciler ile gidecektir’
Sözcü, Kabil hükümetiyle görüşmeler yapıp yapmayacaklarına yönelik şunları kaydetti:
“Kabil’deki yönetim işgalciler ile geldiği gibi işgalciler ile gidecektir. İktidarı kimse ile paylaşmak istemiyoruz. Kabil yönetimi tamamen yolsuzluğa bulaşmış bir yönetimdir. ABD’nin ve Batılı devletlerin verdiği milyar dolarlar ülkeye ve halka harcanmadan yok edildi. Bu kirli yöneticiler, yönettikleri ülkelerine bile güvenmedikleri için paralarını batı bankalarında tutuyor. Dubai, Londra ve Las Vegas’ta eğlenmek için milyonlarca dolar harcıyorlar.”