Suriyelilere Vatandaşlık Verilmesi Hukuken Mümkün Olmadığı Gibi Milli Menfaatlerimize de Aykırıdır

 

Ülkemizdeki Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı verileceği epey zamandır söylenti olarak konuşuluyordu. Bunun söylenti olmadığı Cumhhurbaşkanı’nın 2 Temmuz’da Kilis’te yaptığı açıklamayla ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı, yaptığı açıklamada Suriyeli mültecilerden Türk Vatandaşlığı’na geçmek isteyenlerin olduğunu, isteyenlere vatandaşlık verileceğini söyledi.

Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi  hukuken mümkün değildir. Neden mi? İşte dayandığım gerekçeler:

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre vatandaşlık iki şekilde kazanılır.  Birincisi doğumla kazanılan vatandaşlık, ikincisi sonradan kazanılan vatandaşlıktır. Suriyelilerin vatandaş olması Sonradan Kazanılan Vatandaşlık kapsamına girmektedir. Sonradan kazanılan vatandaşlık, yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile gerçekleşir. Suriyeli mülteciler kanuna göre ancak yetkili makam kararıyla vatandaş olabileceklerdir. Vatandaşlık konusunda karar verecek yetkili makam Bakanlar Kurulu, yani Hükümettir.

Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlık hakkı kazanabilmek için başvuru yapacak yabancılarda aranacak şartlar 5901 sayılı Kanunun 11. Maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,

b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,

c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,

ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,

d) İyi ahlak sahibi olmak,

e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,

f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,

g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak,   

Şimdi, Allah için elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim. Suriyeli mültecilerden acaba kaç tanesi bu şartları taşımaktadır? Bence, neredeyse tamamı bu şartları taşımaktan uzaktır. Bu sebeplerle Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi hukuken mümkün değildir.

5901 sayılı Kanun’un 12. maddesinde Türk Vatandaşlığının kazanılmasında istisnai haller düzenlenmiştir. İstisnai olarak Türk Vatandaşlığının kazanılabilmesi için Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak önşarttır. Bu önşartı taşıyanların ayrıca şu niteliklerden birisine de sahip olması zorunludur.

a) Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişilerden olmak,

b) Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişilerden olmak,

c) Göçmen olarak kabul edilen kişilerden olmak,

Şimdi, Allah için elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim. Suriyeli mültecilerden yukarıdaki a şıkkındaki şartları taşıyan var mıdır? Bence, kesinlikle bu şartları taşıyan Suriyeli bir mülteci yoktur. Bu şıkka göre Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi mümkün değildir.

Bir yabancının vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişilerden olabilmesi için ya daha önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne büyük bir hizmet ve yardım yapmış olması ya da taşıdığı nitelikler itibarıyle böyle büyük bir hizmeti yapabilecek potansiyele sahip olması zorunludur. Suriyeli mülteciler arasında özellikle Türkmen kökenlilerden böyle büyük hizmetler yapmış olanların bulunması muhtemeldir. Ancak, bunların sayısı da sınırlıdır. Bu şekilde büyük hizmet yapmış Türkmenlere vatandaşlık verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 3 milyon Suriyeli mültecinin çok büyük bir kısmının bu şartları taşımadığı açıktır. Bu nedenlerle b şıkkındaki şartları taşımadıklarından Suriyeli mültecilerin çok büyük çoğunluğuna vatandaşlık verilmesi imkanı yoktur.

Ülkemizde bulunan Suriyeliler hukuken göçmen statüsünde değil, mülteci statüsündedirler. Bu nedenle c şıkkındaki şartları taşımadıklarından Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı verilemez.

Dilimizin döndüğünce Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesinin hukuken mümkün olmadığını açıklamaya çalıştık. Konuyu bir de milli menfaatlerimiz açısından irdelediğimizde Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesinin milli menfaatlerimizle örtüşmediğini, aksine   çeliştiğini  görmekteyiz. Şöyle ki;

Suriyeli mültecilerin büyük kısmı Arap, önemli bir kısmı Kürt, bir kısmı da Türkmen kökenlidir. Türkmen kökenliler Türkçe konuştukları ve kendilerini Türk hissettikleri için ülkemizle bütünleşmeleri kolaydır. Ancak, Arap ve Kürt kökenlilerin ana dilleri Türkçe olmadığı gibi neredeyse tamamı Türkçe bilmemektedir. Bu nedenle Arap ve Kürt kökenli mültecilerin Türkçe öğrenmesi, milli bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerine, ülkülerine sahip çıkması ve Türkiye Cumhuriyeti’ne gönülden sadakatle bağlanması söz konusu olamaz. Arap ve Kürt kökenli mültecilere vatandaşlık verdiğimiz zaman yeni etnik bölücülük sorunlarını da peşinen kabul etmemiz gerekecektir. Kürt etnik bölücülüğü yıllardır başımızı ağrıtmakta iken yeni etnik bölücülük problemlerini davet etmek kesinlikle milli menfaatlerimize aykırıdır.

Suriyeli mültecilerin büyük çoğunluğu yoksuldur. Aynı zamanda mesleksizdir. Suriyeli mülteciler arasında doğum oranı da oldukça yüksektir. Suriyeli mültecilere vatandaşlık verildiği zaman bu insanların iskan edilmeleri, iş sahibi yapılmaları, çocuklarının eğitilmesi, sağlık işlerinin görülmesi çok büyük ekonomik kaynaklar gerektirmektedir. Almanya, ekonomisi bizden kat be kat daha iyi olduğu halde değil milyonlarca, birkaç yüz bin mültecinin masraflarını ve yaratacağı sorunları göze alamadığı için bizi mültecileri kabul etmeye ikna etti. Almanya gibi ekonomik yönden süper bir güç birkaç yüz bin mülteci ile uğraşmayı göze alamazken bizim gibi hala gelişmekte olan ülkeler kategorisinden kurtulamamış bir devletin milyonlarca mülteci ile başa çıkması, onların sorunlarını çözmesi kesinlikle mümkün değildir. Eğer Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilirse bu ülkemiz için altından kalkılamayacak ağır ekonomik yükler getirecektir. Bunun sonucunda enflasyon artacak, büyüme hızı düşecek, bütçe açığı artacaktır. Sonuçta kendi insanımız fakirleşecektir.

Suriyeli mültecilerin kültürleri, alışkanlıkları vs. bizden tamamen farklıdır. Vatandaşlık verilmesi durumunda Suriyeli mültecilerin Türk Toplumu’na uyum sağlamaları neredeyse imkansızdır. Suriyeliler uyum sağlayamayacakları için çok önemli sosyal problemlerin de sebebi olacaklardır. Bunun sonucunda özellikle büyük şehirlerde mafyalaşma, kültürel çatışma vb. sosyal barışı tehdit eden çok büyük sorunların çıkması kaçınılmaz olacaktır.

Yazdıklarımızı özetleyecek olursak; Hukuken Suriyeli Mültecilere vatandaşlık verilmesi mümkün değildir. Suriyeli Mültecilere vatandaşlık verilmesi milli menfaatlerimize de aykırıdır. Bu sebeplerle Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi çalışmalarından kesinlikle  vazgeçilmelidir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!