Sözde Çözüm (İhanet) Süreci ve Yeni Anayasa

AKP’li Bakan Beşir ATALAY, “Çözüm Süreci” denen ihanet sürecinin Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 2005 yılında Diyarbakır Konuşmasından sonra başladığını söyledi. Recep Tayyip ERDOĞAN, o konuşmasında “Türkiye’de Kürt Sorunu vardır. Biz, bu sorunu çözeceğiz.” demişti.  Beşir ATALAY’ın açıklamasına göre bu süreç sırasıyla 2009’da başlatılan “Kürt Açılımı” ile devam etti. 2013 yılından itibaren de “Çözüm Süreci” adıyla devam ediyor.

AKP, Tayyip ERDOĞAN’ın talimatıyla 2008 yılında Prof. Ergun ÖZBUDUN başkanlığında bir bilim heyetine anayasa taslağı hazırlattı. Kamuoyundan yükselen tepkiler nedeniyle taslak geri çekildi. AKP, bu defa 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa için düğmeye bastı. AKP’nin milletvekili sayısı referandum için  gerekli olan 330 sayısının altında kaldığı için TBMM’de dört partinin katılımı ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu. AKP, isteklerini komisyona kabul ettiremeyince görüşmelerden çekildi. Komisyon bu nedenle dağıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN, başka partinin desteğine muhtaç olmadan anayasa değişikliğini yapmak istiyor. Bunun için Anayasa’yı çiğnemek pahasına meydanlara çıkarak AKP adına seçmenlerden 400 milletvekili istiyor.

Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Anayasa’yı hiçe sayan bu davranışlarını  gören vatandaşların zihninde ister istemez “Yeni anayasa yapmak konusunda Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Anayasa’yı çiğnemeye varan davranışlar sergilemeye sebep olan nedir?”  sorusunun oluşması gayet normal bir husustur. Recep Tayyip ERDOĞAN’ı rahatsız eden çok önemli sebepler olmasa Anayasa’yı çiğnemek pahasına meydanlara çıkarak AKP adına 400 milletvekili istemesi söz konusu olamaz. Zira, Anayasa’yı çiğnemek ağır bir suçtur. Çiğneyen kişi Cumhurbaşkanı da olsa bir gün hesabı sorulur.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, her ne kadar düzenlediği mitinglerde 400 milletvekilini Başkanlık Sistemi’ni getirmek için istediğini söylese de tek sebep bu değildir. Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın 400 milletvekili talebinin ardında Başkanlık Sistemi’nden daha önemli başka sebepler vardır.  Malum, “Çözüm Süreci” denen ihanet sürecini başlatan Recep Tayyip ERDOĞAN’dır. “ Çözüm Süreci” denen ihanet süreci kapsamında Başkanlık Sistemi’ne destek karşılığında PKK’ya bazı sözler verilmiştir. PKK’ya verilen sözlerin yerine getirilmesi ancak sıfırdan yeni bir anayasa ile mümkündür. Mevcut Anayasa’nın sınırları içinde kalarak  PKK’ya verilen sözlerin yerine getirilme imkanı yoktur. PKK’ya verilen sözler ancak referanduma gerek duyulmadan yapılacak sıfır bir anayasa ile gerçekleştirilebilecektir.  Sıfır bir anayasa değişikliğinin referanduma ihtiyaç olmadan gerçekleştirilebilmesi için en az 367 oyla kabul edilmesi şarttır. İşte, Recep Tayyip ERDOĞAN’ı AKP’ye 400 milletvekili istemek  için Anayasa’yı çiğnemek zorunda bırakan esas sebep budur.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın ve dolayısıyla AKP’nin “Çözüm Süreci” diye PKK’ya verdiği sözlerin başlıcaları şunlar:

1- Anayasa’dan “Türk” kelimesinin çıkarılması,
2- Kürtçe’nin ikinci resmi dil olarak kabul edilmesi,  
3-  Türkçe’den başka dillerde eğitime imkan tanınması,
4- Türkiye’nin federal bir yapıya dönüştürülmesi, buna paralel olarak  PKK’ya özerklik imkanı tanınması,
5- Abdullah ÖCALAN ve PKK’lıları da kapsayacak genel af çıkarılması,
6- Abdullah ÖCALAN ve PKK’lılara siyaset hakkının tanınması,

Cumhurbaşkanı,  verdiği bu sözlerin karşılığında PKK’dan Başkanlık Sistemi’ne destek sözü almıştır.

 Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, PKK’dan Başkanlık Sistemi’ne destek sözü alsa da bunun Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk Milletine hiçbir yararı  yoktur. Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN’ın PKK’ya verdiği sözlerin gerçekleşmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu demektir. Bu tavizlerin gerçekleşmesinden sonra çok uzun sayılmayacak bir dönemde  Türk Milleti’nin Türkiye toprakları üzerinde varlığını sürdürmesi de mümkün olmayacaktır. PKK’ya verilen sözlerin gerçekleşmesi orta ve uzun vadede Türk Milleti’nin de sonu olacak demektir.

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere 7 Haziran seçimleri çok ama çok önemlidir. Bu seçimlerde AKP’nin bırakın 367 milletvekilini, referandum için şart olan 330 milletvekilini , hükümet kurmak için zorunlu olan 276 milletvekilini dahi çıkaracak miktarda oy alamaması şarttır. Bunun sağlanabilmesi için muhalefetin çok çalışması, tüm vatandaşları bilgilendirmesi ve sandıklara sahip çıkması son derece elzemdir. Bu gerçekleştirilebilirse Türkiye sonu belirsiz bir karanlığa doğru yol almaktan kurtulacak, aksi halde bölünme ve yok olmaktan kurtulamayacaktır.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!