İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Boğaziçi Üniversitesi’nde süren protestolarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Soylu, “Orada ‘terörist’ derken ‘iltisaklı, irtibatlı’ demek istedim. Bunlar örgütsel ilişkisini ortaya koyduğumuz kişiler, hakkında daha önce mutlaka bir işlem yapılmış kişiler” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon programında söylediği “15 Temmuz’u FETÖ yapmadı” ifadesiyle ilgili olarak Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener’e röportaj verdi.
“Ne kastettiğim belli, yaptığım açıklamanın hemen arkasından söylüyorum. Orada söylediğim çok açık bir şey var, ben bunu defalarca söyledim” diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’un hemen ardından 24 saat geçmeden 16 Temmuz günü saat 16.00-17.00 gibi Kahraman Kazan’a, şehitlerin cenazesine giderken, telefonda televizyonlara açıklama yaptım. ‘Bu darbenin arkasında Amerika vardır’ dedim. Biz 1960 darbesinin arkasında Amerika olduğunu uzun yıllar sonra dönemin İngiliz belgelerinden öğrendik.
1980 darbesinin arkasında Amerika olduğunu, ‘Bizim çocuklar başardı’ sözünden sonra anladık. 28 Şubat’ın arkasında kimler olduğu belli. Ben 20-30 yıl geçmeden bu darbenin arkasında Amerika olduğunu söyleyip tarihe bir not olarak bıraktım. Bugün değil, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 24 saat geçmeden söyledim. Ondan sonra ben İçişleri Bakanı oldum. İçişleri Bakanı olduktan sonra Amerika’nın etkin olduğu her yerde FETÖ olduğunu gördüm.
Orada bir başka şey söylüyorum: Bir, FETÖ şeytani bir örgüttür. İki, istihbari bir örgüttür. Üç, bir terör örgütüdür. Dört, bir iletişim aygıtıdır. Dört özelliğini söylüyorum. Bunun bir başka özelliğini söylüyorum: FETÖ İslam’ı başkalaştırmak için icat edilmiştir. İki, PKK da İslam’ın en güçlü olduğu alanlardan birisi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden İslam’ı kazımak için icat edildi. Ayrıca DEAŞ da İslam’ı tahrip etmek için icat edilmiştir. Ve bunların hepsini icat eden aynı unsurdur. Şimdi LGBT’yi ortaya koyuyorlar. Bu bizim topraklarımızın bir değeri değil.”
15 Temmuz meselelerini anlatırken, 15 Temmuz ile, FETÖ ile ilgili izahat yaptığını ifade eden Soylu, “Belki bu örgütlerin hangi kulvarlarda koştuğunu bilmiyorsunuz. Bunların iç yönetimlerini, eğilimlerini, hangi iletişim dilini kullandıklarını bilmiyorsunuz. Mesela dedim ki, PKK elebaşlarından Cemil Bayık, üç gün önce HDP’ye kasten dedi ki, ‘Gerillanın üzerinden yükü alacaksınız’… Bunu ben okuyorum ve biliyorum. Benim burada yapacağım, toplumu bu konuda uyarmaktır. Benim görevim bu, önleyici hizmet. Ben bunları açıklayarak önleyici hizmet görevimi yerine getiriyorum” diye konuştu. Soylu, şunları belirtti:
“15 Temmuz’un arkasında sadece FETÖ mü var, sadece o mu yaptı, hayır. Sadece 15 Temmuz olarak değil, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nde ne işi var, ne yapıyor? Kim kimin ülkesine böyle bir yapıyı sokar? Ha, bizi aldattılar, ‘Müslümanlık’, ‘Türkçe’, ‘bayrak’ gibi kelimelerle, herkesin hoşlanacağı söylemlerle faaliyette bulundular ve bunu Amerika iyi yönetti, Avrupa da bu işe teşne oldu, neticede 15 Temmuz’u yaptılar.
Amerika’nın 15 Temmuz’un arkasında olduğu apaçık ortada. Onların talimatıyla bunu icra eden de FETÖ idi. Uluslararası desteğe örnek vereyim: Interpol bir tane başvurumuzu kayda almıyor. Yüzlerce başvurumuzu kabul etmediler. Biz de artık Interpol’e yazmıyoruz bile çünkü onları koruyorlar. Uluslararası sistem bunun arkasında olmasa, bunu korumasa ayakta kalabilirler mi? Cinayete kim azmettirdiyse katili de o korur. Azmettiren adamını koruyor.”
‘Gözaltı işlemi sırasında direniş gösteriyorsa müdahale ediliyor’
Soylu, Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası başlayan protestoları da değerlendirdi. Soylu, polisin göstericilere şiddet uyguladığı yönündeki görüntülerle ilgili olarak “Öyle bir şey yok. Yakalanıp direnmeyen kişilere bir müdahale edilmiyor. Elbette gözaltına alınma işlemi sırasında direniş gösteriyorsa müdahale ediliyor” ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, “İkinci bir Gezi Parkı olur mu?” sorusunu da “Böyle bir ihtimal var mı? 100 üzerinden sıfır. Buna müsaade etmeyiz. Evet, bazı siyasetçiler kaşıyor, terör örgütleri böyle bir havayı kullanmayı istiyor ama bu bizim yönetemeyeceğimiz bir süreç değil” diye cevapladı.
Boğaziçi protestolarına katılanlarla ilgili ‘terörist’ ifadesini kullanması da sorulan Soylu, “Orada terörist derken iltisaklı, irtibatlı demek istedim. Şöyle: Bunlar DHKP-C ile iltisaklı, birçok eyleminde alınmış kişiler. Örgütsel ilişkisini ortaya koyduğumuz kişiler, hakkında daha önce mutlaka bir işlem yapılmış kişiler. Bunun içinde DHKP-C var, TKMLP gibi örgütlerin açık alan eylemlerine katılan isimler. Bu örgütlerin etkinliklerine katılan, irtibatları ve iltisakları olan kişileri kastettim” açıklamasında bulundu.
Soylu, bunun üzerine yöneltilen “Bazı terör örgütleri isimleri ile ilgili yayınlanan bir tablo var, doğru mu?” sorusunu şu şekilde cevapladı:
“Evet, hepsi doğru, açıklanan rakamlar gerçek. Örneğin DHKP-C ile iltisaklı ise bizim kayıtlarımızla örgüt ile ilgili bir organizasyona katılmış, hakkında işlem yapılmış kişilerdir. Örgütle iltisaklı, irtibatlı kişileri biliyoruz, açıklamalarımız buna göredir. Haklarında gözaltı işlemi yapılan da var, dava açılanlar da var. Hepsi kayıtlarımızda mevcut.”