Şor Türkleri (Unutulan Türkler)

featured

Gencehan Tunay: Türklük bilinciyle hareket eden her bireyin, en uzaklardaki soydaşlarımızı hatırlaması, onlara destek olması bir görevdir.

Zafer Partisi Türk Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  Gencehan Tunay, bugün kendisine sit sosyal medya paylaşım platformunda büyük bür çoğunluğumuzun adını bile bilmediği Şor Türkleri ile ilgili bir paylaşım yaptı. Tunay’ın paylaşımı şu şekilde:

Şorlar, Batı Sibirya’nın Kemerovo bölgesinde yaşayan Türk halkıdır.

Ana yerleşim bölgeleri Dağ Şorya olup, Salair Sırtı, Abakan Sıradağları ve Kuznetsk Alatau eteklerinde,  bulunur. Tom nehri kolları Kondoma ile Mrassu kıyılarında özellikle Tashtagol, Novokuznetsk, Mezhdurechensk ve Myskovsky bölgelerinde yaşamaktadır. Ayrıca Hakasya, Altay Cumhuriyeti, Krasnoyarsk ve Altay Krayı’nda da küçük gruplar halinde bulunurlar.

Şorlar, geleneksel Şamanizm inançlarına göre yaşamaktadır. Tanrılar ve ruhlarla ilgili ritüelleri vardır. Yüce Tanrı Ülgen, kötü Tanrı ise Erlik’tir. Dağlar ve nehir kıyıları onlar için kutsaldır. Şaman ritüelleri genellikle nehir kıyılarında ve ormanlarda gerçekleştirilir. Şorlar, dağların, ateşin, nehirlerin ve tayganın efendileri olduğuna inandıkları ruhlara taparlar. Şaman ritüelleri sırasında, şaman davullarının üzerinde tasvir edilen ruhlar, şamana yardım etmek için gelir. Şorlar arasında Şamanizm, nesilden nesile aktarılan bir inanç sistemidir. Tanrıya at kurban ederler. Ayı avıyla ilgili geleneksel adetleri vardır. Şorlar, evreni üçe ayırmışlardır: yaşadıkları bölgeye “yer”, ruhların bulunduğu bölgeye “yer altı” ve Ulu Tanrıları Ülgen’in bulunduğu bölgeye “gökyüzü” adını vermişlerdir. Ülgen, Şorlara göre dünyayı ve insanlığı yaratan Tanrı’dır. Şamanizm inancı günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

Ortalama nüfusları 15.000 civarında olup, 2.839 kişi Şor dilini konuşmaktadır. Kendi dilleri, Türk dil grubuna aittir. Çağdaş Şor dili, Hakas ve Gorno-Altay dil gruplarına ait iki lehçeden oluşur.

Antropolojik sınıflandırmaya göre, kültürleri ve kökleri Altay ve Hakas Türklerinin bazı etnik gruplarının kültürlerine çok benzemektedir. Geçmişte Şorlara, Kuznetsk Tatarları, Kondom Tatarları ve Mirassu Tatarları denirdi. Şorlar, esas olarak, Samoyedler ve Ketler (Sibirya’nın yerli Türk halkları halkları) ile uzun bir süreçte karışarak oluşmuş bir topluluktur.

Şorların geleneksel bayramlarından Çil Pazı, 21 Mart’ta yeni yılı karşılama (Nevruz) bayramı ve Mıltık Payram (Silah Bayramı) olarak kutlanır. Şor Payram ise hayvancılığa ve çiftçiliğe adanmış bir bayramdır. Bu bayram, diğer Sibirya Türk halklarında olduğu gibi kutlanırken, yalnızca Şorlara özgü olarak güzellik ve uzun saç yarışması da düzenlenmektedir. En yaygın bayram olan Olgudek Payram ise genç erkeklerin güç, çeviklik ve atıcılıkta yarıştığı bir bayramdır.

Eskiden Şorlar, geçimlerini avcılıkla sağlarken, daha sonra çiftçiliğin gelişmesiyle sebze yemekleri pişirmeye başlamışlardır. Böylece, avcılıkla başlayan et bayramları, geleneksel yemekleri içeren bayramlara dönüşmüştür.

Şorların geleneksel uğraşları arasında ilkel el işçiliği, tarım, evcil hayvancılık, toplayıcılık, arıcılık, balıkçılık, avcılık, deri işleme, demir madenciliği ve demircilik bulunmaktaydı. Kadınlar dokumacılıkla uğraşırken, erkekler tahta ve kemik işçiliği yapıyordu. Geleneksel konutları otağ iken, günümüzde Rus kütük kulübelerinde yaşamak yaygınlaşmıştır.

Günümüzde Rusya Federasyonu Sibirya bölgesinde  yaşayan azınlık Türk toplulukları içerisinde bulunan Şor Türkleri kendi dillerini, geleneklerini yaşatmak için büyük çaba içerisindedirler. Güç geçtikçe nüfusları azan Şorlar dillerini ve milli değerlerini yaşatabilmek için büyük çaba harcamaktadırlar. Kaybolmakta karşı karşıya kalan Türk kanlı soydaşlarımızı hatırlayalım onara sahip çıkalım.

Sibirya’nın dondurucu soğukları, uçsuz bucaksız taygaları ve karlı dağları arasında kaybolmaya yüz tutmuş bir halk… Şor Türkleri! Onlar, kadim Türk dünyasının en uzak köşelerinden birinde, yüzyıllardır kimliklerini, dillerini ve kültürlerini yaşatmak için mücadele eden asil bir topluluk.

Ne yazık ki her geçen gün azalan nüfusları, asimilasyon baskısı ve kültürel erozyon nedeniyle Şor Türkleri, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Ancak unutmamak gerekir ki, bir halkın yok oluşu yalnızca sayılarla değil, kültürüyle, diliyle ve gelenekleriyle silinir. Eğer onları unutursak, sadece bir Türk topluluğunu değil, Türk dünyasının bir parçasını da kaybederiz.

Bir zamanlar Sibirya’nın en güçlü kavimlerinden biri olan Şorlar bugün, anavatanlarında bile dillerini konuşanların sayısı yok denecek kadar azalmıştır.

Bilinçli politikalar, zorla kabul ettirilen diller ve kültürel değişimler nedeniyle Şor Türkleri, her geçen gün biraz daha tarihin tozlu sayfalarına karışmaktadır. Ama bizler, Türk’ün kadim mirasına sahip çıkanlar, onları Türklük bilinciyle hareket eden her bireyin, en uzaklardaki soydaşlarımızı hatırlaması, onlara destek olması bir görevdir.

Unutulan Türk halklarını hatırlayalım, onların sesini duyuralım!

 

ÖZEL HABER : ERAY ERTÜRK (haberiniz.com.tr)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!