9 Temmuz 2012 tarihli “7 Aşamalı Kan Projesinde Çözüm/Çözülme” başlıklı yazım, 1920 li yıllarda ABD’de hazırlanıp, 1956 yılında sızdırılmış olan “Büyük Kürdistan Projesi” üzerine idi…
“7 aşamalık Bağımsız Kürdistan Projesi:
1- Türkiye’de Kürt kimliği çeşitli araçlarla gündeme getirilip konuşulur kılınacak. Kürt meselesi temel mesele olacak.(Terör bu amacın başlıca aracı olarak yıllardır kan döküyor.)
2- Irak’ın kuzeyindeki bölge, merkezi otoriteden fiziki olarak uzaklaştırılacak.
3- Irak’ın kuzey bölgesi bölünerek tamamen kendini yöneten Iraktan kopmuş bir yapı tesis edilecek.
4- Türkiye’de Kürt kimliği resmi olarak tanınacak, federasyon kurulacak.
5- Suriye ve İran’ın Kürt nüfusunun yaşadığı bölgeler merkezi otoriteden uzaklaştırılıp koparılacak
6- Yapılacak bir referandumla Irak ve Suriye ve İran’ın kuzeyindeki bölge Türkiye’ye bağlanacak. Böylece “Türkiye Konfederasyonu bünyesinde güçlendirilmiş Kürdistan” bölgesi oluşturulacak
7- Yapılacak ikinci bir referandumla, bir araya gelmiş ve güçlendirilmiş Kürdistan tam bağımsızlığını ilan edecek.
(Not: İran bölümünün bölünmesinin bugün itibarı ile diğer etkin gelişmelerin sonucuna göre zamanlama olarak projenin son bölümüne kaydırılabileceği tartışılıyor.)”
***
Büyük kopuş öncesi Türkiye himayesinde konfederasyonla birleştirilmiş/güçlendirilmiş Kürdistan!
Son’dan bir önceki hedef!
***
Tarih; Kasım 2013
Yer; Diyarbakır
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı; İlk defa “Kürdistan” dedi
Barzani; “Önceliğimiz birleşik Kürdistan” dedi.
Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir; “Kuzey Kürdistan’a hoş geldiniz” dedi.
BDP Eş Başkanı Demirtaş susmadı; “Bedeli ödenmiş topraklarda olduğunuzu unutmayın” (Canileri kutsayarak)
Perver-Tatlıses düet yaptı; Bölücü bir cani için yazılmış “megri megri” bağırtısıyla…
***
… ve tüm kalemşorlar sahne aldı gecikmeden;
– “Büyük Kürt Barışı!”
– “Tarihi gün!”
– “Devrim!”
– “Ufukta Türkiye Kürdistan Federasyonu gözüktü.”
– “Hem zaten Irak parçasına güney, Suriye parçasına batı denmiyor mu?”
– “Zihinlerin genişlemesine, Türkiye’nin rahatlamasına doğru gidiyoruz.”
– “Allah’a ne kadar inanıyorsanız, Türkiye’nin bölünmediğine, aksine 90 yıl sonra yeniden birleştiğine de o kadar inanın!” v.s.
***
“Son” yakın görünür oldu bir yandan…
Diğer yanda ihanet pervasız!
Hain şen şakrak!
Zillet’ mi dediniz;
Hiç bu kadar alkış almamıştı!..