Terörün doğasında kahpelik vardır, biliriz.
Ayakta kalabilmek için her türlü insanlık dışı yolu kullanırken, zamanla bu alçaklıklar için yaşar hale gelir.
Çocuk kaçırmaktan, uyuşturucu tacirliğine, vahşetinde sınır yoktur.
Kundaktaki bebekten “toprak ister” bu caniler.
Bölüp parçalamak varoluş sebepleridir, bitmemecesine…
***
Bu satılmış hainler kirletmesin diye, kutlu vatanımızı…
Ana kuzuları şehit düşer, her biri bağrımıza kor olup!
***
Sonra, yıllarca lanetlenenler birden; “sayın olur, önder olur, umut olur.”
Terör önünden bölücülük silinir önce, sonrasında terör de tek tük yazılır olur. PKK kalır,
Öcalan kalır, Sakine kalır tanımlamalarda.
Şimdilerde; gerilla, halkın özgürlük savaşçısı falan oluvermiştir, azılı katiller.
Bir de; empati meraklılarımız vardır.
Mazlum, masum ezilmişlik görür, henüz dişlerinde kan kurumamış çakallarda…
Kanal, kanal gezen türediler, köşelerinde kaleminden ihanet damlayanlar, besleme ayrık otları pervasızdırlar artık.
Kahpelik; övülesi, yüceltilesi, kulak verilesi bir alandır, onlar için.
Yüzsüz, pişkin ve arsızdırlar.
İhanet şebekesini mazur ve meşru göstermekle vazifelendirilenler, her yerdedir bundan böyle.
***
Bu güdümlü yardakçılara, biri de çıkar “kibarlık” olsun diye;
“Sizden iyi olmasın, bu kahpeler……….!”
Der mi? der!
Yakışır mı? yakışır.
