Sevinci Gölgeleyen Zafer Naraları!

IŞİD cinayet şebekesinin 3 ay 9 gün rehin tuttuğu konsolosluk görevlilerimiz kurtarıldı. Paralı maceraperest/psikomanyakların ön planda olduğu bir lejyon gurubunun eline düşen 46 insanımızın kurtuluşu tüm ülkemizi büyük bir sevince boğdu. İnsanlarımızın sağ salim, can kaybı olmaksızın geri getirilmeleri, her birimizin yüreklerine su serpen, sevindiren, mutlu kılan, doyasıya yaşanası kutlu bir olay olarak tarihi bir gün yaşattı.

*

Ne acı ki; sevincimizi milletçe yaşamayı yine beceremedik! Kamplaşma ve kutuplaşma kültürü yanında, “ben” merkezli anlayış, bu insanlık hadisesinden rant çıkarma gayretinden her zamanki gibi sakınmadı!

Bir dizi ihmal, sorumsuzluk ve aymazlık sonucu körü körüne canilerin eline rehin bırakılan insanlarımızın kurtarılışında, abartılı zafer gösterileri, kendilerinden olmayanlara “siz sevinmeyin” anlamı taşıyan sataşmalar, meydan okumalar, iktidar kadroları içinde “ben bilirim” çıkışları, sevincimizi gölgeleyen, sıfırlayan en önemli çöküşlerdi. Sevincin merkezinde yapılan açıklamalarla, “operasyon – temas- CIA teslim etti” çekişmelerinin gündemi işgal etmesini, bir çapsızlığın ürünü olarak toplumca yaşadık.

Devletin tepesinden yapılan açıklamalardaki manidar cümleler, belli ki seçilmiş vurgulardı!

Sayın Başbakanın  "Sabaha karşı saat yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00’de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı" sözlerinin ardından, Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı yazılı açıklamada; 

"Önceden planlanmış, tüm detayları hesap edilmiş, tam bir gizlilik içinde bugün gece boyu devam ederek, sabaha karşı başarıyla tamamlanan bu operasyondan dolayı, Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum” sözlerindeki zaman vurguları dikkatlerden kaçmadı.

Bu arada ‘Gazeteci’ Selvi’nin; “Sayın Başbakana kurtarıldılar bilgisi geldiğini gazeteciler ve korumalardan sakladık” sözleri, dönemin en trajikomik itiraflarından biri olarak sahne aldı! Gazeteci var, gazeteci var dedik toplumca!..

Yine tüm açıklamalarda, rehineler sürecinde gösterilen sabır, kurtarılışlarında sergilenen mücadele tekrar, tekrar anlatılırken, vatan evlatlarımızın rehine oluşuna giden zaman dilimine hiçbir anlamda değinilmemesi son derece gariptir.

*

Rehinelerimiz kurtuldu. Can güvenlikleri için, devlet kademe ve kurumlarımızın kurtarma çalışmalarının sekteye uğramaması için ertelenmiş soruların, artık yüksek sesle sorulma zamanıdır!

  • Rehinelerimizin kurtarılıp getirilişinde ilan edilen “Büyük Devlet” yanında, elçilik görevlilerimizin göz göre, rehin bırakılışındaki “Zavallı Devlet” hangisidir?
  • Tüm ülkeler, özel kuruluşlar, tedbir alıp bölgeyi terk ederken son ana kadar hiçbir tedbir alınmaksızın teröristlerin kucağına düşmenin sorumluları kimdir, kimlerdir, neden açıklanmamaktadır?
  • IŞİD hiçbir kazanımı yokken Türkiye Cumhuriyeti elçilik görevlilerini neden rehin almıştır, Tam da ülkeler koalisyonunun saldırıya geçeceği bir zamanda nasıl serbest bırakmıştır?
  • Uluslar arası alanda terör örgütlerine destek veren ülke konumuna hızla itiliyor oluşumuz ve IŞİD’e yardım ediyor oluşumuz üzerine ortaya saçılan iddialara yüksek sesle, açık cevaplar vermeyişimizin sebebi nedir?
  • PKK’nın IŞİD’e karşı uluslar arası müttefik kılınıp, silah ve eğitim desteğinin alenileştiği, meşrulaştığı bir zeminde, Türkiye bu ikilemde nasıl bir tavır koyabilecek, nasıl bir çıkış bulabilecektir. Bu çıkışı olmayan bataklığa nasıl gelinmiştir?

En önemlisi;

Tüm gelişmelerin en çokta Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletini tehdit eder mecrada oluşu ne zaman görülecektir?.. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!