Zafer Partisi Sözcüsü Sevda Gül Tunçer, partisinin haftalık basın toplantısında konuştu. Sevda Gül Tunçer, Zafer Partisi’nin hayvan hakları ile ilgili politikasını açıkladı. Tunçer, “Hayvanlar için H-SGK kuracağız” dedi.
Geçtiğimiz hafta genel başkanımız Ümit Özdağ liderliğinde Zafer Partisi kadrolarıyla Gaziantep Kahramanmaraş Kilis ve Hatay illerini ve çok sayıda ilçeyi kapsayan 5 günlük bir seyahat programı gerçekleştirdik. 24 Kasım günü Gaziantep’in Karkamış ilçesine gerçekleştirdiğimiz ziyarette terör örgütü YPG/PKK tarafından düzenlenen roketli saldırıda hayatını kaybeden Hasan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunduk. Annesi, 12 günlük bebeği yanında uyurken “hasanlar ölmesin artık kendinize gelin” diye ağıt yakıyordu. Saldırıda hayatını kaybeden bir diğer şehidimiz 22 yaşındaki Ayşenur öğretmenin ailesini ziyaret ederek başsağlığı diledik. O gün öğretmenler günüydü ve biz aynı gün Nizip’te bir dershaneyi ziyaret ederek öğretmenlerimizin gününü kutladık ve iyi dileklerde bulunduk. Ayşenur yaşasaydı eğer o ve ailesi için de bambaşka bir gün olacaktı.
Sevda Gül Tunçer: Yandaş basının yazdığı gibi kimse dükkana sığınmadık
Ölümlerin müsebbibi terör, terörü besleyen ise bugüne kadar anlatmaya çalıştığımız gibi AKP’nin sınır güvenliğini ortadan kaldıran yanlış politikalarıdır. Zafer Partisi olarak saldırıların gerçekleştiği bölgede incelemelerde bulunduk. Değerlendirmelerimizi yapmak üzere sınıra gittiğimizde birkaç provokatör sözlü taciz girişiminde bulundu. Genel Başkanımız yanlarına gitti bir dükkanın içerisinde kendileriyle konuşmaya çalıştı. Yani yandaş basının yazdığı gibi kimse dükkana sığınmadı. “Şehidimiz var siyaset yapmayın, Fatma Şahin, Süleyman Soylu buradaydı siz neredeydiniz” gibi ezberletilmiş cümlelerle provokasyona devam ettiler. Ve bu kimseler, biri Hatay’da komiserlik yaparken Fetö’den ihraç edilen, AKP ilçe teşkilat başkanının da yeğeni, diğer ikisi de AKP’li olan tetikçilerdi.
Ertesi gün AKP Genel Başkanı Erdoğan Zafer Partisi’ne saldırdı. “Particiklerden biri Karkamış’a gitti tabii ferasetiyle konuşur benim halkım kovdular dükkana sığındılar daha durun bu iyi günleriniz diyerek provokasyonun arkasında kendilerinin olduğunu itiraf etti. Tehdit ediyorsunuz da şimdiye kadar anlamadınız mı biz sizin alışık olduğunuz kontrollü muhalefet değiliz. Sizden korkan sizin gibi olsun! Tehditler savurduğunuz gün Gaziantep’te ve Kilis’te valilik kararıyla siyasi faaliyetleri yasakladınız. Kimin kimden korktuğu belli. Bu daha iyi günleriniz… Türk Milletinin zaferi gümbür gümbür geliyor!
Sevda Gül Tunçer: Suriyeli uyuşturucu çeteleri polisimizi vuruyor
AK Parti yönetimindeki ülkemiz adeta cinnet getiriyor. 13 milyon sığınmacı AK Parti’nin kötü ekonomik politikalar ile yol açtığı ekonomik krizi daha da derinleştiriyor. Sokaklarda Suriyeli uyuşturucu çeteleri polisimizi vuruyor. Afganlar hem birbirlerini katlediyor hem Türklere saldırıyor. Uyuşturucu adeta toplumu içeriden çürütüyor.
Ve Konya Büyükşehir Belediyesi hayvan barınağındaki görevlilerin köpekleri başına kürek vurarak öldürdüğü görüntüleri izledik.
Görüntüler infial yaratırken toplum her konuda olduğu gibi bu konuda da çözüm bulmak yerine toplumu kutuplaştırmayı tercih eden AK Parti tarafından adeta düşman kamplarına ayrılmaya sürükleniyor. Hayvanseverler ve hayvan düşmanları olarak.
Sokaklardaki sahipsiz hayvanların zaman zaman insanlar için oluşturduğu tehlikeyi ve bu durumun can kaybına yol açtığını görüyoruz. Hiçbir insanımızın yaşamını sokak köpekleri nedeni ile yitirmesi kabul edilemez. Hiçbir hayvan sever de tabi ki bunu kabul etmez. Ancak sokaklarda , kötü koşullarda sağlıksız köpeklerinin olması onların suçu değil. Sokak köpeği diye bir olgu gelişmiş ülkelerde yok iken ülkemizde varsa bu siyasetin suçudur.
Konya’da ortaya çıkan görüntüler üzerine yetkililer gözaltına alındılar fakat bu uygulamanın anlık değil rutin olduğunu düşünüyoruz. Olayın kapsamlı bir soruşturma ile araştırılması ve talimatı veren barınak yöneticilerinin de 5199 ve 7332 sayılı yasalar gereğince cezalandırılmaları gerekmektedir. İlgili yasaların yeterliliği ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte icra edilen suç hayvanların bakımı ve rehabilitasyonu için yetkilendirilmiş kurum çalışanları tarafından gerçekleştirildiği için cezalandırma yapılırken alt sınırdan uzaklaşılması gerekir.
Sevda Gül Tunçer: Sahipsiz hayvanlar ülkemizde yıllardan beri siyasetin tamamen ihmal ettiği kanayan bir yaradır
Maalesef sahipsiz hayvanların popülasyon kontrolü, rehabilitasyonu ve refahı konusunda etkili ve güçlü çalışmalar yapılmamış, konu önemsenmemiştir. İlgili mevzuat, bu konuda asıl yetkili olarak Yerel Yönetimleri görevlendiriyor. Mevzuat tavsiye niteliğinde değil, emir hükmündedir. Ancak yıllardan beri üzülerek görüyoruz ki, bu konuda Yerel Yönetimler, sahipsiz hayvanların insanlarımızla birlikte, hayvan refahı ve insan huzuru bütünlüğü içerisinde yaşaması noktasında etkin çalışmalar yürütemediler, bu çok önemli konuya gereken bütçeyi ayırmadılar.
Bir kaç yerel yönetim bu noktada elinden geleni yapmak için çalışıyor olsa da maalesef tümünde bu yaklaşım olmadığı müddetçe mesafe alabilmemiz mümkün değildir. Reklam için, PR için devasa bütçeler ayırmaktan asla imtina etmeyen bu kurumlar, evcil hayvan ve rehabilitasyon merkezlerinin alt yapı şartları ve teçhizat donanımını üst düzeye çıkarmak, yeterli miktarda Veteriner Hekim ve Yardımcı sağlık personeli çalıştırmak noktasında yeterli bütçeyi ayırmaktan her zaman imtina ettiler. Yerel yönetimlerin bu konudaki önemli eksiklikleri, gerçek anlamda hayvansever vatandaşlarımızın ve Veteriner Hekimlerin gönülden ve özveriyle sürdürdükleri çalışmalarla desteklense de kapatılması mümkün olmadı, mümkün olması da zaten beklenemezdi. Merkezi yönetimin de uzunca bir süre sahipsiz hayvanlar noktasında sanki hiç bir eksiklik yokmuş gibi davranması maalesef hadiseyi bugünkü tabloya sürüklemiş oldu.
Zafer Partisi iktidarında hem halk sağlığı hem de hayvan sağlığı için sahipsiz hayvanlar konusunda topyekün, geniş kapsamlı bir çalışma yürüyeceğiz. Bütün kamuoyuna söz veriyoruz. Milli kaynakları stratejik bir planlama ile kullanacağız. 1 sene içinde Türkiye’de sahipli sahipsiz hayvanlara ilişkin şikayeti olan vatandaşımız kalmayacak.
Bu noktada kısa vadede öncelikli olarak, bir taraftan Hükümetin etkili desteği ve kontrolü ile yerel yönetimler hazırlanacak eylem planı çerçevesinde alt yapı ve personel eksikliklerini giderecekler. Bu alandaki ciddi istihdam ve donanım eksikliklerini hızla kapatacaklar.
Ayrıca 1985 yılında kapatılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatları, merkezi yönetim tarafından hızlı şekilde yeniden kurulacak. Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile koordineli şekilde, serbest veteriner hekimlerimizin de katkılarıyla tüm ilgili kurum ve kuruluşların güç birliği ile öncelikle kısa süre içerisinde büyük bir kısırlaştırma hamlesiyle mevcut popülasyonun yüzde 80’ine yakını kısırlaştırılacak. 1 sene sonunda kısırlaştırmalar sona erecek.
Kısırlaştırma, aşılama, üretimin yasaklanması ve çip takma adımları gereken kaynaklar ayrılarak sıkı denetimle 1 sene içinde tamamlanacak.
Böylelikle popülasyon kontrol altına alınmış olacak. Bir yandan, sokakta yaşayan ve yaşadığı bir takım travmalar nedeniyle saldırma iç güdüsü tetiklenmiş, hastalanmış köpekler tespit edilerek rehabilitasyon ve bakım merkezlerinde gerekli işlemleri yapılacak.
“Hepsini barınaklara alamayız, barınakların koşulları zaten kötü bir kısmını uyutalım” diyenler de var. Bu görüşü kabul edilemez buluyoruz. Kurumları ıslah ederek mevcut şartları iyileştireceğiz ve hızla yeni bir modelleme ile geniş metrekareler üzerinde, doğal ortamda hayvan barınakları inşa edeceğiz, hayvanların buraya geçişini sağlayacağız.
Tarım ve Orman Bakanı dün bu konuda benzer açıklama yapmış. 7 ay önce bu projeyi dile getirmiştik, lütfen diğer projelerimizi de dikkatli dinlesinler belki örnek alırlar.
Sevda Gül Tunçer: Petshoplarda hayvan satışını yasaklayacağız.
Petshoplarda hayvan satışını yasaklayacağız. Merdiven altı ile kapsamlı mücadele edeceğiz. Nüfus kontrol politikasının uygulanması ve hayvan sağlığının korunması çerçevesinde ciddi hapis ve para cezası uygulayacağız.
Sahiplendirmeler barınaklar eliyle sistem kaydıyla yapılırken, Sokağa terk edilen hayvan sahibi de çip kayıt sistemiyle tespit edilecek ve tekrar hayvan sahiplenmesi yasaklanacak.
Merkezi idarede hayvan sağlık kurumu kuracağız. Bir nevi HSGK. Tam teşekküllü devlet hayvan hastaneleri açacağız. Hayvan sahipleri yatıracağı sabit ve makul sağlık primi ile buralarda zorunlu aşılama, kısırlaştırma, yaralanma ve hastalık durumunda cerrahi müdahale gibi tedavi hizmetlerini ücretsiz olarak alabilecekler.
Veteriner hekimler ve yardımcı sağlık personeli için de ciddi istihdam sahası oluşacak. Yine özel hastaneler gibi özel veteriner klinikleri de kurumla anlaşma yapabilecek Ve dileyen hasta sahipleri fatura korkusu olmadan daha fazla buralardan hizmet alabilecek.
Hayvan hastaneleri dünyada ilk defa Osmanlı Devleti tarafından açılmaya başlanmıştır. Bursa’da 19 yüzyılda faaliyete giren Gurabahane-i Laklakan (günümüz Türkçesiyle düşkün leylekler evi) göç yolunda hastalık sakatlık gibi nedenlerle sürüden ayrılmak durumunda kalan göçmen kuşları bir sonraki göçe kadar iyileştirme amacıyla açılmış dünyanın ilk hayvan hastanesidir. Açacağımız devlet hayvan hastanelerinde kanatlı hayvanlar için de birimler olacak.
Vergilerimiz buraya mı gidecek diye düşünenler de olabilir. Önerdiğimiz bu çözümler insana yakışır, vicdani çözümlerdir. İnanın vergiler, devlette yolsuzluk biter de, 5 müteahhit zengin edilsin diye, akrabalara gemicik filoları dizilsin diye, saraylar saltanatlar kurulsun diye harcanmazsa insan için de hayvan için de pek çok sosyal hizmet sunulabilir. Olmadı diyanetin milyarlarca liralık bütçesinden kısarız yine insanımıza hizmet sunarız.
Zafer Partisi iktidarında Sığınmacı ve kaçaklar 1 yıl içerisinde ülkelerine gönderilecek ve vatanımızın toprakları üzerinde yaşayan her canlı sefalet yüzü görmeden mutlu bir yaşam sürecek.