Salı ve Çarşamba iki doğal rakibinin kupaya veda etmesinin ardından gözler Beşiktaş’taydı.
Oğuzhan’ın golü tur ışığını yaktı ama Konyaspor’un duran top organizasyonu sonucu bulduğu gol hevesleri kursaklarda bırakan cinstendi.
Size karşı savunma merkezli oynayan rakibin size gol atabilmek için en temel planlarından ikisi kontra atak ve duran toptur.
1-0 öne geçiyorsunuz ve hemen akabinde duran toptan gol yiyorsunuz.
Bu durum dün gece adına Beşiktaş’a eksi yazılacak bir durumdu.
Ligdeki Konyaspor maçında oyundan düşme noktasına gelen orta sahasını Atiba ile takviye ederek enerjiyi yenileyen Sergen Yalçın Hoca dün de Josef ile bu hamleyi yaptı.
Ana planı Josef’i hiç oyuna sürmeden dinlendirmekti belki ama oyun, Sergen Hocayı bu planı bozup Josef’i oyuna almaya yöneltti.
Sadece Josef’i de değil, Aboubakar ve Larin’i de maçın gidişatı dolayısıyla kullanmak zorunda kaldı Sergen Yalçın.
Hatta kullanmak istemeyip kullanmak zorunda kaldığı isimler arasına Ghezzal’ı da yazabiliriz.
Larin ve Aboubakar oyuna girdikten sonra skoru Beşiktaş lehine çevirecek o hamleyi yapamadılar. Sebebi yorgunluk olması muhtemel bir düşüş var Aboubakar’da özellikle.
Gençelerbirliği maçı sonrası bay geçilecek hafta ona iyi gelecektir.
İhtiyar delikanlı Atiba gol bölgesinde defalarca doğru yerlere koşular yapıyor ama son vuruş becerisindeki kısıtlı durum bunların skora dönmesini engelliyor.
Atiba öyle bir yerde topa vuruyor ki ah şu top falanca oyuncuya gelse keşke diyor ve vuruş becerisi daha iyi bir oyuncunun adını zikrediyorsunuz.
Necip Uysal’ın 30’undan sonra olgunlaşan oyununa da yer açmak lazım yazıda.
Eskiden Yeniye, Necip
Eskisinden daha kontrollü bir enerji, daha soğukkanlı bir oyun.
Dün gece Dorukhan Toköz’ün mevcut durumundan önde olduğunu ispat etti.
Gerisini Dorukhan düşünsün!
Kupaya iki maç mesafe kaldı. Sergen Yalçın ve adamlarının mutlu sonu göreceğine inanıyorum.
-Abdülkadir Dökmetaş