A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, “İstifa etmek, etmemek bunlar hep seçenek. Böyle bir şeyi tabi düşündüm, konuştum, tartıştım, sonunda da kalmamın, göreve devam etmemin doğru olduğunu düşündüm.” dedi.
Şenol Güneş, Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen toplantıda, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Güneş, istifa edip etmeyeceği yönündeki bir soruya, “İstifa etmek etmemek bunlar hep seçenek. Böyle bir şeyi tabi düşündüm, konuştum, tartıştım, sonunda da kalmamın, göreve devam etmemin doğru olduğunu düşündüm. Bunun da yeterli olduğunu düşünüyorum.” yanıtını verdi.
Deneyimli teknik adam, “Ekibinizde Emre Belözoğlu olacak mı?” sorusunu ise “Emre Belözoğlu ile görüştüğüm doğrudur. Değişimin olacağını söyledik. Bunda gizli bir şey yok. Değişim olacak. Şu anda görüşüyorum, iki defa görüştüm, daha sık da görüşebilirim. Görüşüyorum çünkü Emre ile ilgili düşüncemi kamuoyu biliyor zaten. ‘Başlamasaydı bizle başlamasını isterdim’ dedim. Sportif Direktör olarak başlamasını doğru bulmadığımı söyledim. Emre’nin yeteneği, karakteri, oyunculuğu ve bu işe gönül vermesiyle uzun vade olacağını düşünüyorum. Daha henüz kesinleşmedi, görüşüyoruz. Olmayan bir şeyi açıklarsam, doğru olmaz.” şeklinde yanıtladı.
– “Taylan’la ilgili bir sıkıntım var”
“Hiçbir oyuncuyu kendi performansında gördüğümüzü söyleyemem.” sözlerini kullanan Şenol Güneş, oyuncu tercihleri hakkında gelen bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“Mahmut sakatlandı, bel sakatlığı vardı. Yükleyince belinde rahatsızlığı var, düzelir miydi? Efecan ile Halil vardı, orada Cengiz düşündüğüm oyuncuydu. Kenan oynuyor, Abdülkadir vardı. Salih’e gelince orta sahada benim düşündüğüm oyuncular içinde Ozan, Okay, İrfan, Hakan, Taylan, Dorukhan vardı. Dorukhan daha iyi durumdaydı. İrfan da sakatlıktan geldi, gol atınca dışarıyı aldık. ‘Hocam çok yoruldum’ dedi. Merih, İrfan ve Cengiz Mart’ta da yoktu. Salih, Berat o dediğim oyuncuların gerisinde düşündüğüm oyunculardı. Taylan’la ilgili bir sıkıntım var, Taylan benim seyrettiği maçlara göre daha durağan geldi. İyi görmüyorum. Dorukhan arada parlıyor ama daha iyi göründü. Kaan’ı denedim Kaan daha iyi geldi. Taylan turnuvadan geldi ilk geldiği gün ameliyat oldu. Doktoru aradım, ‘Var mıydı sakatlığı?’ dedim ‘Yok tedbir amaçlı oldu’ dedi. Nasıl bir iştir anlamadım dedim. Ama bir belirti görmedik, idmanları yaptı ama temposu düşüktü. Olsa söylerdim. Temposu düşüktü, olabilir ki bir rahatsızlığı vardı, kasık fıtığı vardı büyük ihtimalle. Onun üzerine gelip ameliyat oldu. Ama olumsuz bir durum. Benim için de olumsuz ama asıl onun için olumsuz. En azından gelip hocam sakatlığım var ne düşünüyorsun diyebilirdi? Hasan Ali söyledi bunu, ‘git ameliyat ol’ dedik. Bunda yapacak bir şeyim yok. Sakatlığım yok diyor bana, ameliyat niye oldu? Ben de size soruyorum.”
– “Avrupa Şampiyonası’na katıldık, hiç para almadık, kimse de prim almadı”
Güneş, EURO 2020 için takımdaki kimsenin prim almadığının altını çizerek, şöyle konuştu:
“Maddi konularla ilgili şunu söyleyeyim, şu anda Avrupa Şampiyonası’na katıldık, hiç para almadık, kimse de prim almadı. Çünkü sonuç gelmedi. Katıldığınız zaman 9-10 milyon avro para kazandı Türkiye. Başarının kriteri yönetimindir. Oyuncu maaş almıyor, maaş alan benim, benim maaşımla ilgili ilk günden beri konuşuluyor. Yine açıklanıyor yine yalan yazılıyor. Benim federasyondan da kulüplerden de alacağım var. Hiç dava açtığımı duyduğunuz mu? Bir anlaşma yapmışım, 3 milyon 200 bin avro yazmışsın. Kimse Türkiye’de avro almıyor, yalan yazan siz, yalancı ben, nasıl oluyor bu? Ben kimsenin maaşını bilmiyorum, kimsenin döviz aldığını düşünmüyorum, ben almıyorum ama aynı şeyi konuşuyoruz. Bunun açıklamasını federasyon başkanı yapmış, rakamı sana söylemek zorunda mıyım? Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra buradan 6 ay çalıştık, para almadım. Burada Beşiktaş’ta aldığım parayı da almıyorum. Döviz almadım, o paraları almadım, daha fazlasını alsam ya da hiç almasam ne olacak? Şu döviz işini bir halledin. Türk insanını bu kadar aşağılama ne demek. Oyuncular yurt dışında oynuyorlar, beni yıpratın, onları yıpratmayın. Bu oyuncuların yakasını bırakın.”
Kamp döneminde hiçbir problemin yaşanmadığına vurgu yapan deneyimli teknik adam, “Kampta benim gördüğüm problem olacak bir tek şey yönetimin de olduğu oynamayan oyuncuların olduğu idmanda Enes ile Halil İbrahim çift kale yaparken, Halil İbrahim ‘Bana top atmıyorlar, hep ben koşuyorum’ dedi Halil İbrahim. Enes de ağzı var dili yok, ‘Sen ne konuşuyorsun’ dedi birbirlerine doğru gittiler, ‘ayrılın’ dedik, bunu kavga diye söylemek ayıp. En güzel kamp dönemi geçti. Keşke güzel geçmeseydi, keşke kavgalı geçseydi. Dünya Kupası’na oyuncular toplantı yaptı, oyuncularla medya arasında kavga var, keşke olsaydı. Hırslanırlardı belki. Bu sonuç kötü ama bunu tartışırken olmayan bir şeyi olmuş gibi söylemeyelim. Ben ‘Sorumluluk medyanın’ demedim, başarıyı sizinle paylaştım. Sorumlu benim, benim işimden sen sorumlusun demedim. Güya medyayı suçlamışım, ‘oyuncuları suçladı’ dediler, o da doğru değil.” ifadelerini kullandı.
– “Hamit iyi bir futbol adamı. Bu konuşmaları sokaktaki birinin ağzıyla konuşuyorsa, yanlış yapar”
Şenol Güneş, “Gazetelerde Hamit Altıntop’un ‘Korkak oynadık, çaresiz kaldık’ sözleri yer aldı. Bu sözlerle ilgili görüşünüz nedir?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Hamit’le çok sık görüşüyoruz. Hamit Bey yönetici, ben yönetici değilim, yönetimin takdir hakları başka. Oradaki hiyerarşik düzeni bildiğim için söylüyorum, Selim Ağabey A Takımına, Hamit Ümit Milli Takıma bakıyor. Çok konuda aynı fikirdeyiz. Bu fikirlerimiz bazen geçerli olmuyor. Bu fikirdir, zaman içinde yer değiştirebilir. Bu yazı çıktıktan sonra o yazı bana geldi, biz de ezildik, dağıldık dedim, bunu ne anlamda söyledi, bana mı söyledi? Telefonda da söylemedi. Demedi, Selim Ağabey, Başkan beraberken böyle bir konuşma geçti, rahatsız olduğu için. Hamit’e yönetim kurulu çok değer veriyor. O konuşmadan da rahatsız olduğunu hissettim. Böyle bir düşüncen varsa bana söylersin, kamuoyunda rahatsız bir şey varsa tekzip edin. Hamit çok sevdiğimiz iyi bir futbol adamı. Başkan da ben de çok değer veriyoruz. Bu konuşmaları sokaktaki birinin ağzıyla konuşuyorsa, yanlış yapar. Bana da hoca olarak saygıyı gösteriyor. Fikirler zamanı gelince kullanılmalı. Almanya’nın uzun yıllarda yaptığını bir anda yapmak istiyoruz. Belçika FIFA’da birinci sırada belki bu oyuncu grubu artık dağılacak.”
Güneş, son olarak, takımın başarısızlığıyla ilgili durum hakkında, kullandığı “Ben de anlamadım” sözleri hakkında ise şunları söyledi:
“Ben de anlamadım’ derken, anlamadım anlamında söylemedim. Bu takım en çok desteklenen takım, hatta beklenti onun da üstüne çıktı. Oyuncu da ona uygun davranıyor. Ben çalıştırıyorum, oyuncu kendi de çalışıyor. Bunu fazla mı yaptım? İlk kampta kendileri de ekstra çalışıyor. Bunların hepsini topladığımızda olumsuz olabilir mi? İtalya maçını ayrı yere koyuyorum, ısınmada oyuncuya bir şey demem. Orada hata olabilir. Dedim ki ‘İtalya gibi bir takım görmedim.’ Maçta yüzde yüz atacağın deparı adam ısınmada attı. ‘Hızlı başlayabilirler’ dedim, başladılar. Başladılar da biz gidemiyoruz. Geriye gelip duruyoruz, bakıyoruz. Kenan çok koştu, Spinazzola’yu hiç tutamadı, gayreti var. Kenan bunu iyi yapar aslında hücuma da çıkar ama bırak hücumu geride de tutamadık. Tutamıyoruz, gidemiyoruz ama bir tane duran top, iki de şut attılar, başka bir şey yok. Oyunda rahatsızlık var. Bu olağanüstü durum olduğuna göre olağanüstü kalacak. Benim kafamdaki oyuncular belli, bunun dışında gelecek oyunculara kapı açık. Üç kaleci var şu anda, varsa daha iyisini alırım. Dört stoperim var Ozan Kabak ile Merih sakatlıktan çıktılar. Merih’le de eski hali yoktu ama yine de katılımı vardı. İki bekimiz belli, bunlara kimi katabiliriz Mert geldi, orta sahada da aşağı yukarı belli. Bunlardan vazgeçmeyi düşünmüyorum, bunlara katılacak kim olur bakıyorum, onlarla da paylaşıyorum. Bu krizden çıkmanın yolu. Biz bu kadar dibe vurmayız, onu söyleyeyim. Ben bu takımın iyi olduğunu düşünüyorum, inanıyorum. Öz güven kaybı oldu, bunu düzelteceğiz. Bunun çalışmaktan geçtiğini düşünüyorum.”