Afyonkarahisar’dan gelen 25 şehit haberi ile bir kez daha yıkıldık milletçe!
Kazalar sonrası son bir buçuk ayda 39 şehit olmuştu verdiğimiz.
Terör ise tüm kahpeliğiyle sahne alıyor zaten. Şehit haberi almadığımız gün yok neredeyse…
Şehitlerimizin yürek yangını dinmeden, gündeme düşen bir haber tüm iğrençliğiyle sırıtıyor!
Karartıyor gönülleri!
“Hâkimlik sınavı çalınan sorular nedeniyle iptal edildi.”
Adaleti tesis edecek hâkimlerimizi belirleyecek imtihanın soruları çalınmış, belirli bir zümreye servis edilmiş.
***
Türk milleti yastadır, hüzün ve feryat kâbus gibi çökmüştür. Şehitsiz, ağıtsız ve sıkıntısız bir güne neredeyse hasret kalınmıştır."
Felaketler zincirinin halkaları hiç bu kadar iç içe geçmemiş, etki ve sonuçları hiç bu kadar tahripkâr olmamıştır.
Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki bu kadar uzun, bu kadar derin bir acıyı bağrında taşıyabilsin.
Her şehit sonrası yaşadığımız ruhaniyet ve ortak acımız, gücümüz-tek yürek oluşumuz iken, bugün elbirliğince lime, lime doğranır olmuştur.
- Bedelli askerlik.
- Şehitlerimiz neden hep fakirlerden sorusu.
- Vicdani ret tartışmalarını gündeme taşıyan vicdansızlar.
- Şehidimizin bir kaçakçı kadar kıymeti yok dedirten uygulamalar.
- Kaçırılanları bırakın devlet gücünü tesis edip bulup getirmeyi, tüm gücümüzle unutmak için çırpınan yetkililer rol almış, alabildiğince.
- Teröristin kahpeliği ile vatan evladının kutsiyeti aynı masada sunuluyor milletin kanayan vicdanına…
- Yetkililerin sorumsuz demeçleri, yürek dağlayan yönelişleri!
- Gündemde öne çıkan kavga, kısır döngü, türedi zenginler, yalan dolan, sefahat, eğlence haberleri…
- Bir yandan kollananlar, diğer yanda insafsızca cezalandırılanlar, cezalandırılması gerekirken korunup gözetilenler.
- En son anlam veremediğimiz bir savaşın ilk hedefi oluşumuz!
Sorgulanır olmuştur artık, milli ve manevi direnç odaklarımız…
***
Son zamanların garabeti ise şaibesiz imtihana hasret kalışımız!
Yetim hakkının alın terinin, istikbal hırsızlarınca heba edildiği değerlerimiz.
En son hâkimlik sınavının çalıntı sorular sebebi ile iptal edilmesi…
Adalet idi aslında çalınan!
Daha önce ırz, namus, mal, can güvenliğimizi teslim edeceğimiz polislerin imtihanında sorular çalınmıştı. İptal edilmişti o sınavda…
Meselenin takibi mağdurlara düşüyor hep bugüne dek!
Sorumlulara rağmen ısrarla getiriliyor gündeme.
Vahim olan çalınanların servis edildiği zümre hep aynı!
Daha da vahim olanı ise sorumluların bu hırsızlığı görmezden gelmek için önce direnmesi, ardından zoraki kabullenişi gerçeği…
Çalınan sadece sorular mı?
Çalınan hak, hakkaniyet, güven.
Çalınan şehidimizin uğrunda canını verdiği uhrevi iklim!
Çalınan adalet
Çalınan istikbalimiz
Çalınan birliğimiz, dirliğimiz…
Acı olan ise devletin en tepe noktalarında bu garabete kayıtsızlık.
Bir “tivit” bile atmayacak kadar önemsiz bulunması
Türkiye hiçbir dönemde bu kadar belaların, uğursuzlukların, felaketlerin kuşatmasına girmemiş iken; devlet gücünün olması gerekenin dışında bir yerde, farklı mecralarda tecellisini yaşamamıştı!..
