Salih KÖPRÜLÜ
Şöyle bir bakın etrafınıza demokrasiyi gerçek anlamı ile bilen kaç kişi var.
Ortaokul yıllarımızda vatandaşlık dersinde ezberletilen anlamından öte bir anlam yüklenemedi demokrasiye…
Her liderin-belediye başkanının cümlelerini süslemek ve gönülleri okşamak
adına dile getirdiği kelimelerden öteye gidemedi demokrasi…
Ezbere cümleler kurup, demokrasinin ne olduğunu uzun uzun düşünmeye gerek yok.
Yönetenler, yönetilene karşı şeffaf olacak. İşin özü budur. Ülke yönetiyor ise, milleti ile ülkenin milli menfaatlerinden bütçesine kadar her şeyi açık bir şekilde paylaşmalıdır. Millet kandırılıp kandırılmadığını ona göre anlamalıdır. Şehir yönetiyor ise, ne harcadı, kaç personel çalıştırıyor, ne gibi hizmetleri vaat etti ve bu vaatlerin gerçekleşip-gerçekleşememe durumu, kimler ile akıl birliği yapıyor, hangi kurumlar ile işbirliği halinde halk ile paylaşmalı…
“Demokrasi” demek sadece sandıktan çıkan sonuç demek değildir. Hele ki bizim gibi seçim üzerinden 1 hafta 10 gün geçmesine rağmen belediye başkanı bile belli olmayan ilçelerin olduğu ülkelerde hiç değildir.
Sandık demokrasinin önemli bir parçasıdır. Fakat günümüzde halkı sandığa götürüp, seçimi kazanmak zor değildir. Devlet imkânları o kadar güçlüdür. Demokrasilerde oy sayan değil oy atan öne çıkar, son sözü söyler. Yani demokrasinin en temel kuralı şeffaflıktır. Oy sayım işlemi, halkın içinde şüphe uyandıracak şekil ve biçimde yapılmamalıdır. Devlet bu şüpheyi kaldırmakla yükümlüdür. Devlet, demokrasiyi yüceltmek adına şeffaflığı koruması gerekir. Böylece her vatandaş, devletine inanır, güvenir, devleti ile ilgili içinde hiçbir şüphe barındırmaz.
Her seçim moda olan, “demokrasi”, “şeffaflık”, “herkesi kucaklama” kelimelerinin önemini günümüzde anlayan ve uygulayan az olsa da gelecek için yine de umut var. Şeffaf demokrasi uygulandıkça, kin ve nefret söylemi de azalacaktır. Verdiği verginin nereye harcandığını vatandaşın bilmesi gerektiğini ve önemli bir hakkı olduğunu düşünüyorum.
