Satış Sözleşmesinde Satıcının Ayıptan Sorumluluğu

Satış Sözleşmesinde Satıcının Ayıptan Sorumluluğu

Günümüzde seri üretimin dezavantajlarından biri olarak üretilen ürünler daha az gözden geçirmeyle piyasaya sürülmekte ve bu halde bu ürünlerin azımsanamayacak bir kısmı ayıplı olarak satışa sunulmaktadır. Bununla birlikte, kötü niyetli ve ağır kusurlu satıcılar, daha az maliyetle ürün üretme maksadıyla ayıplı mallar üretmekte ve bunları alıcılara satmaktadır. Alıcılar, çoğunlukla malı gözden geçirerek satın almakta, açık bir ayıbı bulunan malı satın almamakta yahut malı internetten sipariş etmekte, mal kendisine ulaştığında yaptığı gözden geçirme ile malın bir ayıbı olup olmadığını kontrol etmekte ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı gördüğü malı, hiçbir gerekçe göstermeksizin 14 gün içinde iade edebilmektedir. Malın açık bir şekilde ayıplı olması durumunda, alıcıların, satıcı ile yapmış olduğu sözleşmeden doğan haklarını genellikle kullanabilmekte olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda alıcı ya sözleşmeden dönme hakkını kullanarak malı iade edip, ödediği ücreti geri talep etmekte ya da malın ayıplı olmayan benzerinin kendisine verilmesini istemektedir. Ancak, bu halde önemli olan ve genellikle alıcıların bilincinde olmadığı husus satın alınan malda sonradan ortaya çıkan gizli ayıplardan doğan haklarıdır.

Gizli ayıplar, malda olağan gözden geçirmeyle görünemeyen, satın alındığında malda mevcut bulunan ancak alıcı tarafından satın alınırken bilinmeyen ve alıcının bir süre kullanmasından sonra ortaya çıkan ayıplardır. Bu ayıplardan, olağan bir gözden geçirme ile fark edilebilecek açık ayıplarda olduğu gibi satıcının sorumluluğu bulunmaktadır. Gizli ayıplar, satış sözleşmesine konu her malda meydana gelebilir fakat özellikle teknolojik alet, araç ve taşınmaz satışlarında önem arz etmektedir. Nitekim bu mallarda sonradan ortaya çıkan ayıplar malların değerini düşürmekte, alıcının zarara uğramasına neden olmaktadır. Ancak bu durumda alıcılar önemli görmediği ayıpların ayıp olarak değerlendirileceğini düşünmemekte, satıcıya karşı sahip olduğu hakları kullanmamakta, ya kendi imkânlarıyla ayıbı gidermekte yahut malı ayıplı olarak kullanmaya devam etmekte ve malı satmaya kalktığında bu ayıplardan dolayı malı aldığı değerden daha düşük bir değere satabilmektedir. Uygulamada özellikle taşınmaz satış sözleşmeleri kapsamında taşınmazlarda ortaya çıkan ayıplara örnek olarak, konutun yapılması aşamasında pencere doğramalarının sözleşmede belirtilen nitelikte olmaması nedeniyle su sızması, atık su gideri borularının gerekli ölçülerde olmaması nedeniyle sürekli tıkanmalar yaşanması veya boruların doğru bağlanmaması nedeniyle su sızdırması verilebilir.

Gizli ayıbın ortaya çıkmasından sonra, alıcılar, taşınır mallar için malın devrinden sonra 2 yıl içerisinde, taşınmazlarda ise malın devrinden sonra 5 yıl içerisinde her zaman malın ayıplı olduğunu ileri sürerek, satıcıya karşı haklarını kullanabilirler. Ancak bu halde, satıcının ayıplı malı devretmekte ağır kusuru varsa (örneğin satış sözleşmesinde belirtilen pencere doğramalarını değil, daha ucuz nitelikte pencere doğraması kullanması veya gider borularının ucuz maliyet amacıyla gerekli ölçülerde kullanılmaması) satıcı bu zamanaşımı sürelerinden yararlanamayacak, alıcı her zaman ayıptan doğan haklarını kullanabilecektir. Çoğu elektronik alette garanti süresi iki yıl olarak bildirilmektedir, ancak satıcının ayıp konusunda ağır kusuru bulunmaktaysa, alıcı ayıptan doğan haklarını süreye bağlı olmaksızın kullanabilecektir.

Alıcının gizli ayıp ortaya çıktığı durumda kullanabileceği hakları, satılanı iade ederek sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim talep etme, ücretsiz onarım talep etme ve satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme haklarıdır. Elbette, sonradan ortaya çıkan gizli ayıbın malın kullanımını önemli ölçüde etkilemediği veya imkânsız kılmadığı hallerde yani önemli olmayan ayıplarda (yukarıda verdiğimiz pencerelerin su sızdırması örneğinde olduğu gibi) hakkaniyet uyarınca alıcı sözleşmeden dönme hakkını kullanamamaktadır, ancak bunun yerine alıcı ücretsiz onarım veya ayıp oranında bedelden indirim talep etme haklarını kullanabilecektir.

Satılan malda gizli ayıp çıkması ve bu satış sözleşmesinin aynı zamanda bir tüketici işlemi niteliğinde olması durumlarında ise alıcıya ispat yükü ve hakların ileri sürülebileceği kişiler açısından birtakım kolaylıklar sağlanmıştır. Satış sözleşmesinin, tüketici işlemi olarak nitelendirilebilmesi için satıcının kamu kurumu olup olmadığına bakılmaksızın, satış sözleşmesini ticari veya mesleki amaçlarla yapıyor olması, bunun karşılığında alıcının yani tüketicinin ise satış sözleşmesini ticari veya mesleki amaçlar dışında yapıyor olması gerekmektedir.

  • Daha önce belirttiğimiz üzere, alıcının ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi için ayıbın malın devri esnasında mevcut olması gerekmektedir ve malın devredildiği esnada ayıplı olduğunu ispatlama külfeti alıcıya aittir. Ancak, satış sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olması durumunda, sonradan ortaya çıkan ayıp malın tesliminden itibaren 6 ay içerisinde ortaya çıkmış ise bu ayıp karine olarak malın satıldığı anda malda mevcut olan ayıp olarak değerlendirilmektedir. Satıcı, ayıbın malın satışından sonra ortaya çıktığını iddia edecek olursa, bu iddiasını kanıtlamak zorundadır.
  • Tüketici işlemi niteliğindeki satış sözleşmelerinde ücretsiz onarım ile malın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi taleplerinin yerine getirilmesinde satıcı ile beraber üretici veya ithalatçının da sorumluluğu bulunmaktadır. Örneğin tüketici işlemi olarak satın alınan bir cep telefonunda ayıp meydana geldiğinde, doğrudan satın aldığımız mağazanın sorumluluğuna gidebileceğimiz gibi, doğrudan telefonu üreten markanın sorumluluğuna da gidilebilecektir.

Satıcılar, malın devrinden sonra kendisinin ayıptan doğan sorumluluğu konusunda alıcıları yeterince bilgilendirmemekte ve özellikle önemli olmayan ayıplarda alıcılar, herhangi bir hakkı olduğunun bilincinde olmadığı için zarara uğramaktadırlar. Bu açıdan, seri üretim hataları ve kötü niyetli üreticilerin ağır kusuruyla meydana gelen ayıplar bakımından, tüketici işlemi olsun ya da olmasın, alıcının satıcıya karşı sahip olduğu hakların bilincinde olması önem arz etmektedir.

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!