Merhaba değerli okurlarım. Gününüz güzel ve sıcak olsun. Yüreğinize sam yelleri dokunmasın.
Her canlı doğar, büyür ve ölür. Uzak dediği her şeyi yaşar canlılar…
Zenginlik der bir anda her şey değişir ve kuru ekmek yer… Fakirim der; ayağında derman kalmaz iken koşmayı öğrenir…
Yani anlayacağınız bu çark öyle de döner böyle de…
Kıyamet çizgisi yoktur insanın, seven de yeren de insandır aslında…
Hoşgörü defterimizi kapattığımızda, kendi kendimize yetmemeye başlarız ve yaşam karşısında eksik kalırız. Hayata şöyle bir kuş bakışı bakalım ve hangi rüzgâr savurdu bizi? Tecrübelerimiz rüzgârın yönünü, öğrendiklerimiz ve birikimlerimiz konaklayacağımız yeri gösterdi bize…
Savrulurken tek başına öğrendiğimiz şeylerden, yaptığımız hatalardan ders almadan yürüdük bazen… Şeker niyetine acıları dürüm ettik hayatımıza. Kar kış olsa da bahar gibi sarıldık boş yüreklere. Dostun vefasızlığı acıttı içimizi ama…
Kendimize vefasızlık yaparken gözyaşlarımız sel oldu sol tarafımızda…
Şimdilerde talih diyorlar adına… Talih kuşu çoktan rüzgâr ile savruldu oysa… Hangi dil söylese de talihin adını … Yazamaz hiçbir kitap tecrübe dedikleri boş çarkı… Rüzgâr istedi ve savurdu değil. Savrulduk sam yelleri gibi üşüdük…
Yüreğinize en sıcak rüzgarlar essin. Şimdilerde biz biz değiliz… Sevgiyle…