Seçimler bitti, afişler, bayraklar kalktı, vaatler havada kaldı; ama MHP’de sular durulmuyor bir türlü. Herkes MHP’nin derdine düştü. Oylarının peşine düştü.
Giden oyların nereye gittiği belli; lakin neden gittiği üzerinde duruluyor şimdi. Bunun için de tek neden olarak, Lider Devlet Bahçeli görülüyor.
Hayır, ben anlamıyorum kazansaydık, iktidar olsaydık da bu sefer:
"Devletin Başına Devlet Geldi" demeyecek miydik?
Onunla gururlanmayacak mıydık?
Elbette gururlanacaktık, elbette sloganlarımızı atacaktık.
Lakin bizim meselemiz bu değil ki!
Biz hep isimlerin kavgasındayız şöyle yaptı, bu böyle yaptı. O bunu dedi, şu bunu dedi.
Ya sen ne yaptın?
Ya sen ne dedin?
Hiç kimse dönüp de aynaya bakmıyor, birilerine suç bulmaktan başka bir şey yok.
Suçlu bulmak çok kolay, hele ki bunu isimleştirmek daha da kolay.
Okudunuz mu bilmiyorum, Necip Fazıl‘ın Reis Bey adlı kitabını, piyesini.
Reis Bey suçsuz bir insanı idam ettirir. Çünkü bütün suç, mahkûmun üzerine deliller ile doludur. İdamından sonra ise bütün delillere rağmen mahkûmun suçsuz olduğu anlaşılır…
Şimdi bizler Reis Bey miyiz?
Devlet Bahçeli’yi idam ederek elimize ne geçecek?
Ben de üzülüyorum seçim sonuçlarının böyle olmasına. Bu bize yakışmayan bir sonuç. İyi niyetle yazılmış yazıları sonuna kadar okudum. Hemen hemen bütün eleştiri yağmurlarını dinledim. Çıkardığım sonuç ise:
İçimize nifak tohumları ekmeye çalışıyorlar.
Şunu bilmiyorlar ki bu dava isimlerin partisi değil, bu dava Ülkü gönüllülerinin partisidir. Kahramanmaraş’ta Fettahoğulları’ndan bir Hocam vardı. Bana derdi ki: Sen Ülkü gülüsün.
O zaman pek anlam verememiştim, iltifat ettiğini düşünmüştüm. Şimdi çok iyi anlıyorum sizi Hocam.
Ülkü gülleri asla solmaz…
Ülkü gülleri asla boynunu bükmez.
Buram buram bayrak kokar, aşk kokar, ülkü kokar, Turan kokar.
Bizim içimize nifak tohumları ekmeye çalışanlar bilmiyorlar ki bu davanın isimlerin partisi olmadığını.
Liderimize ben de çağrı da bulunmuştum: Şapkalarımızı önümüze alıp enine boyuna kırılma zincirinin nedenin ne olduğu araştıralım, diye.
Eğer ki sizseniz, bunun çözümüne odaklanalım, diye.
Şu anda büyük çapta bir araştırma yapılıyor. Genel merkez harıl harıl çalışıyor, sebeplerini bulmak için. Ben inanıyorum ki bu sebeplere çözümler gelecek.
Bu sebeplerle kimse kırılmayacak, dökülmeyecek.
Bir kongreye ihtiyaç varsa, gidilecekse de hiç kimsenin kuşkusu olmasın Liderimiz bunu gözü kapalı bir şekilde karar verir ve davamızın bekası için bunu adalet terazisinde Bozkurtlarıyla birlikte gerçekleştirir.
Ülkü Gülünden Saygılar…