Randevu alamayan Kılıçtaroğlu TÜİK'i bastı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Twitter’dan bir açıklama yaparak “TÜİK’ten randevu istedim, vermediler. Saat 11.00’de geliyorum, haberiniz olsun” ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu saat 11:00’de TÜİK önüne gitti ancak içeri alınmadı.

Öte yandan, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç güvenlik görevlileriyle tartışma yaşadı.

TÜİK’e alınmayan Kılıçdaroğlu kapının önünde açıklama yaptı:

“TÜİK Cumhuriyet’in önemli kurumudur. Bu kurumun rakamları 84 milyon vatandaşımızı ilgilendirmekte. Bu kurumun verdiği rakamlar üzerine partiler, ekonomik çevreler politika oluştururlar.

Dün TÜİK Başkanlığından randevu istedik. Milletvekili arkadaşlarımın tamamı teknik olarak ekonomiyle ilgilenen arkadaşlar. Buraya sağlıklı bilgiler almak için geldik. Randevu verilemeyeceğini ifade ettiler.

Kendilerine internet sitelerinde olan metni okuduk. Diyor ki, bilgi talep etmek istiyorsanız müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Merkez teşkilatımıza gelebilirsiniz.

Kim söylüyor bunu TÜİK. Biz de kendi sitelerinde yazılı olan davete uyarak geldik ve bilgi almak istedik.

Hiçbir gazeteci arkadaşımın, üniversitenin, sosyal kuruluşun unutmaması gereken bir gerçekle karşı karşıyayız Devletin sahip olduğu bilgilerin nasıl toplandığına dair açıklamalar ana muhalefete yapılmıyor. Böylesine bir tabloyu hiç görmedik.

Bir partinin Genel Başkanı olarak milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin hakkını korumak benim temel görevimdir. Devletin sosyal olmasını isterim. Böyle bir tabloya sessiz kalırsam ben siyaseti neden yapayım? Buraya gelişimin nedeni o.

Milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz rakamları küçük gösteriyorsunuz. Bu verileri soracaktık.

TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmış Saray kurumu haline gelmiştir. Burada çalışan arkadaşlar unutmasınlar. Oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının oturduğu vergilerle yapıldı. Aldığınız aylıklar vergilerle aldığınızdır.

Biz sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağız.

Eğer devleti oluşturan kurumlar bilgilerle halkı yanıltıyorlarsa onların hak ettiği gelirleri vermiyorlarsa talimatla görev yapıyorlarsa kendileri suçludur.”