İnsanlar tarih boyunca; bireysel yaşam yerine, beslenme barınma güvenlik için toplu yaşama gereğini duymuşlardır. Toplumsal kurallar, bir arada olmayı kolaylaştırmıştır.
Bir arada olmayı anlamlı kılmak içinde, dinlenmek düşünmekle heyecanı coşkuyu sevinci artırmak içinde birçok yöntemler gerçekleştirmiştir.
İnsan; varlığının anlamını sorgulamak yaşamını anlamlı kılmak ve ölümü sonrası için sorular sormuştur. Ortaya çıkan din’ler; bilinmezlik dünyasına ilişkin düşünce görüş ve uygulama kodlarını sunmuştur.
Akıl ve beş duyusu ile algı yeteneğini geliştiren insanlar; dinlerin ve ideolojilerin çeşitliği içinde, kişisel tercihini yapmış, yaşamını şekillendirme iradesine yönelmiştir.
İnsan iradesini yönlendirme gerçeği; tarih boyunca farklı din anlayışlarını da beraberinde getirmiştir.
Yüzlerce din ortaya çıkmış, bazıları devam etmiş bazıları ise kaybolmuştur. Yeni din anlayışları değişim ve dönüşüm geçirerek inananları etkilemeye devam etmektedir.
Dinlerin temel özelliği; ritüellerle, sembollerle, simgelerle anlam kazanmalarıdır.
Kelimler yanında davranış biçimleri, eylemsel olarak insanlar arası farklılaşmanın da ayırıcı özelliği haline gelmiştir.
Her din; kendi ilkeleri, temel bakış görüş ve anlayışları ile tek doğru gerçek kabulüne dayanır.
Yine her din kendini farklılaştıran ritüelleri toplu ayin biçiminde ortaya koyar. Bunlar ibadet biçimi yanında toplu bir araya gelme yardımlaşma barışma ritüelleridir. Bunlar bayram kelimesi ile ifade edilir.
Bütün dinler; tarihsel anlamı olan inancın yansıması olan bayramlara sahiptir
Bayramlar; her türlü kinin nefretin sona erdirilmesi, sevginin barışın kardeşliğin, toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanması için insanların bilinçlendirilmesi durumudur.
Müslümanlar; ramazan bayramını kutlarken, özeleştiri yapmak zorundadır.
İslam dünyası bugün; farklı İslam anlayışına sahip olanların birbirini katlettiği kendi ülkelerini yakıp yıktığı vahşetin olduğu ülkelerdir.
İslamiyet; farklı İslam anlayışı nedeniyle kimsenin kimseyi beğenmediği zıtlıklar dinine dönüştürülmüştür.
İnsanlar, gruplar, cemaatler; kendi görüşünü İslam diye sunmaktadır. Bir nevi İslam adında farklı inanç toplulukları oluşmuştur. İslam adında onlarca dinler yaşatılmaktadır.
Cesur dürüst gerçek akıl ve bilim iman sahibi kişilerin etkisi olamamaktadır. Hurafelere mitolojilere dayalı İslam anlayışı, İslam dünyasını sarmalamıştır.
Herkes kurtarıcı rolünü oynamakta gerçekte ise kişisel çıkara dayalı düşüncesini savunmakta ve uyulmasını istemektedir.
Müslümanlar; kendi mensupları arasında da İslamiyet’in emrettiği adaletle davranmayı terk etmişler, yandaşlık yakınlık ve çıkar odaklı hareket etmektedirler.
Müslüman taklidi yapanlar, etkili ve yetkilidir.
İslamiyet’i kavramsal anlatımlarla, şekilci yaşayan Müslümanlar; kendi aralarında birlik ve beraberliği sevgiyi hoşgörüyü adaleti sağlayamamaktadır. Barışın, adaletin, sevginin hakim olduğu bir dünya için öncelikle din mensuplarının kendi aralarında bunu sağlamaları gerekir.
Temiz inançlı olanları aptal yerine koyan din tacirlerinin gerçek yüzleri halka anlatılmalıdır.
İslam’ı istimara edenlerin ortak özellikleri: makam servet şehvet düşkünü yalancı çıkarcı olmalarıdır. Onlar; mutlular, pişkinler, arsızlar, gururlular, kibirlilerdir. Çünkü biatla sindirdikleri iyi niyetli insanların hesap sormadıklarını biliyorlar. Şartlanmış köleleştirilmiş beyinler sorgulamaz, sorgulayamaz.
Adaleti kendinden olanlara veren, karşı olandan esirgeyen köhnemiş zihniyete sahip olanlar, İslamiyet’e en büyük kötülüğü yapmaktadırlar.
Müslümanlar; her konuda, ortak değerleri paramparça eden, adaletsizlik ve ayrımcılık yapan, kin, öfke ve hınçla saldıran, sinsice tuzak kuran, dinleyip, takip eden, iftiraların belgelerini düzenleyen aşağılık komplekslerini tatmin içinde yalakalık yapanları taltif eden şarlatan önderlerini iyi tanımalıdırlar.
Müslümanlar; şartlandırılmış beyinlerindeki sarmalı parçalamak zorundadırlar. Dogmalarla iğdiş edilen beyinlerini açmalı, uyuşturulmuş bedenlerini sevgi-saygı-paylaşım-adil yönetimle enerjik hale getirmelidir.
Aydınlanma bilinçlenme demektir. Bilinçlenmek için ise okumak ve yansıtmak gerekir.
En içten duygularımla; Müslümanların Ramazan Bayramını kutlar; bütün mutlulukların güvenlik, esenlik ve barış içinde sizinle olmasını dilerim.
Günün Sözü: Gözlerde sevgi, yüzde tebessüm, dilde güzel söz, erdemliliktir.