Küfür bir millettir, terör de öyle. FETÖ, PKK ve IŞİD terörü doğrudan Suriye ve Irak’taki gelişmelerle ilgili. IŞİD Suriye’de sıkıştırıldığında buna Türkiye’de canlı bombalarla cevap vermeye çalışıyor.
Aynı durum PKK için de geçerlidir. PKK ise son zamanlarda Suriye’de ve kırsalda yediği darbelere kentlerde canlı bomba ve bombalı araç eylemleriyle karşılık veriyor. Yetmiyor kırsalda da intihar niteliğinde saldırılara girişiyor.
TSK, Suriye’de IŞİD’i vuruyor ve kovuyor PKK kuduruyor!
Van, Hakkâri ve Şırnak kırsalında PKK’nın güvenlik güçlerine yönelik saldırıları yoğunlaşması bu yüzdendir. Bir günde etkisiz hale getirilen PKK’lı sayısında ciddi artış var. TSK da mevcut şartlarda şehit veriyor.
Türkiye şaşırttı!
Balyoz, Ergenekon, Casusluk davlarının esası TSK’yı Suriye’de Türkiye aleyhtarı gelişmeler karşısında hareketsiz bırakmaktı.
Bu bağlamda uydurulmuş delil, uyarlanmış yargı ve iliştirilmiş olaylar bir araya getirilerek yüzlerce subay hapse tıkılmış ve ordunun milli refleksler köreltilmiştir.
Milli subayların hapse atılmasıyla boşalan kadroları CIA’nın kontrolündeki FETÖ’cüler doldurmuştur.
Böylece ABD çok rahat bir biçimde PKK-YPG ile birlikte Suriye’de Türkiye’nin hayat alanında kantonlar ilan ederken Türk ordusu zorunlu olarak sessiz kalmıştı.
FETÖ’nün alelacele 15 Temmuz darbe girişimine kalkışmasının nedeni de Türkiye’nin Rusya ve İran’la anlaşması ve Suriye’deki hayati çıkarlarını koruma iradesini ortaya koymasıdır.
Türkiye 15 Temmuzdaki kanlı darbe girişimine rağmen Cerablus’a müdahale etmiştir. Darbe girişiminin TSK’yı hallaç pamuğu gibi attığı bir zamanda ABD dahil hiç kimse Türkiye’den Suriye’ye yönelik bir müdahale beklemiyordu.
Türkiye şaşırttı.
HDP’de hayal kırıklığı!
En büyük şaşkınlığı da HDP yaşadı.
Özerk yönetim, hendek, barikat, ‘devrimci halk savaşı’ havarisi HDP 6-8 Ekim’deki gibi kitlelerin PKK’nın arkasına takılmasını bekliyordu.
HDP bunun için başvurmadığı provokasyon ve yapmadığı kışkırtma kalmadı.
Süreç içinde Çizre’de tahrik, Silvan’da ajitasyon üstüne ajitasyon yaptılar. ‘Sur’a yürüyüş var’ dediler olmadı. ‘Parkta Cuma namazı var’ dediler tutmadı.
Gelinen aşamada TSK’nın Cerablus harekâtı, Türkiye’de herkesten daha çok HDP’yi şaşırttı.
HDP’nin eş genel başkanı Yüksekdağ, Menbiç’e yapılacak bir operasyonunun 6-8 Ekim olayları gibi karşılık bulacağını söyleyerek aklı sıra Türkiye’yi tehdit ediyor. HDP’nin öbür eş genel başkanı Demirtaş da ‘PKK’yı terör örgütü olarak görmediklerini’ söylüyor.
Demirtaş, varlığını borçlu olduğu ve sözcülüğünü yaptığı PKK’yı elbette terör örgütü olarak ilan edemez. PKK demek aynı zamanda Demirtaş demektir.
PKK, ABD’nin güvenini kaybetmemeye çalışıyor!
Türkiye Suriye’de yalnız IŞİD’in değil PKK’nın da kuyruğuna bastı. PKK’nın canhıraş bir biçimde katliam ve saldırılar gerçekleştirmesinin nedeni budur. Türkiye’nin Cerablus’a müdahalesiyle ABD’nin kuyruğunda elde ettiği kazanımların tehlikeye düştüğünü PKK da farkındadır.
Bu nedenle PKK her yolu deneyerek kendisini mevziye süren ABD’ye karşı, terör kapasitesini ve yeteneklerini kanıtlamak istiyor.
PKK yediği darbe sonrası sansasyonel eylemler ABD’nin gözünde geldiği yeri kaybetmek istemiyor.
PKK “devrimci halk savaşı” bağlamında kanlı katliamlara girişirken de canlı bombalarla ya da bombalı araçlarla kitle katliamları gerçekleştirirken de bütün amacı efendisi gözündeki itibarını artırmaktı.
Diğer yandan kan dökmeyi meslek edinmiş Kandil’deki terör mekanizması “Ölüm taburlarını kentlerde harekete geçireceklerini” söylemişti. Kandil, gerçekten de köleleştirdiği bir kısım terör robotlarını kentlere gönderdi. Onların bir kısmı kendilerini diğer bir kısmı da bombalı araçlarını patlattılar. Kendileri telef olduğu gibi masum birçok insanın ölümüne sebep oldular.
Gelinen aşamada TSK’nın Suriye’de operasyonunu derinliği ve genişliği arttıkça PKK da Türkiye sınırları içinde vahşi eylemlerini yoğunlaştıracaktır.
Hazır ve hazırlıklı olmak gerekir!
