PKK İle Pazarlığın Cezai Yaptırımı Var mı?

13 Eylül 2011 Salı günü medyada çok önemli bir haber yayınlandı. Bu haberde MİT ile PKK arasındaki gizli görüşmeleri deşifre eden ses kayıtları yer alıyor. Ses kayıtlarında MİT yetkililerinin Başbakan’ın talimatı doğrultusunda PKK ile görüştükleri, PKK’nın anayasa değişikliği, ÖCALAN’ın serbest bırakılması vb. taleplerinin Hükümetçe kabul edildiği, ancak bu taleplerin yerine getirilmesinin zaman alacağı, 34 PKK’lının Habur Sınır Kapısın’dan Türkiye gelişlerinin MİT-PKK pazarlıklarının sonucunda olduğu, Habur’da kasıtlı olarak hukukun ihlal edildiği, AKP’nin başlattığı açılım sürecinin PKK ile yapılan pazarlıkların bir sonucu olduğu vb. birçok önemli nokta var.
15 Eylül 2011 Perşembe günü de medyada yukarıdaki haberle bağlantılı başka çok önemli başka bir haber yayınlandı. Bu haberde ise MİT-PKK görüşmeleri sonunda bir mutabakata varıldığı, mutabakatın bir protokol metnine dönüştürüldüğü, protokolün ÖCALAN ve PKK tarafından onaylandığı, PKK’nın Başbakan Tayyip ERDOĞAN’dan protokolü imzalamasını istediği, Başbakan protokolü imzalamayı reddedince PKK’nın saldırılarını yoğunlaştırdığı bildiriliyor.
İki haberi birlikte değerlendirdiğimizde şu sonuçlar kesin olarak ortaya çıkmış oluyor:
1-MİT yetkilileri Başbakan’ın bilgisi ve talimatıyla uzun süredir PKK  ve ÖCALAN ile pazarlık yapmaktadırlar.
2-Hükümetin Kürt Açılımı bu pazarlıkların bir sonucudur.
3-34 PKK’lının Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye girişleri ve tutuklanmadan serbest bırakılmaları bu pazarlıklar neticinde meydana gelmiştir.
4-34 PKK’lının Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye girişlerinden sonra tutuklanmamaları için hukuk kasıtlı olarak ihlal edilmiştir.
5-PKK’nın anayasa değişikliği, ÖCALAN’ın serbest bırakılması vb. birçok talebi Hükümet tarafından kabul edilmiştir.
6-Pazarlıklar sonucunda bir mutabakata varılmış, PKK mutababat metninin Başbakan tarafından imzalanmasını talep etmiş, Başbakan imzalamayı reddedince PKK saldırılarını yoğunlaştırmıştır.
MİT yetkililerinin Başbakan’ın bilgisi ve talimatıyla PKK ile pazarlıklar yapmaları, pazarlıklar sonucunda bazı mutabakatlara varılması ve bu mutabakatlara bağlı olarak bazı icraatların gerçekleştirilmesi sıradan olaylar değildir. Bunlar sıradan olmadığı gibi yürürlükteki mevzuatımıza göre meşru da değildir. Kanaatimce bu pazarlıklar hukukumuza göre suçtur. Çünkü, PKK ile pazarlık yaparak mutabakata varmak ve bu mutabakat neticesinde bazı icraatların yapılmasına vesile olmak PKK’nın işlediği suçlara iştirak etmek demektir. Bu suçu işleyenler sadece MİT yetkilileri değildir. Bu yetkililere emir ve talimat verenler de aynı şekilde suçludur.
Savcı konumuna düşmemek için PKK ile gizli pazarlıklar yapanlar ve bu kişilere pazarlık yapılması için emir ve talimat verenlerin işlediği suçun ne olduğunu ben söylemeyeceğim. Yalnız aşağıda ceza kanunumuzun bir maddesini vereceğim. PKK ile gizli pazarlıklar yapanlar ile bu kişilere pazarlık yapılması için emir ve talimat verenlerin fiillerinin bu madde kapsamına girip girmediğinin takdirini siz değerli okuyucularımın takdirine bırakıyorum. Bunun için altı çizili kelimeleri dikkatle okuyup değerlendirmenizi istirham ediyorum. Bu takdiri vicdanınızın sesini dinleyerek en doğru bir biçimde yapacağınıza inanıyorum. İşte söz konusu ceza kanunu madde metni:
Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
 
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!