Hükümetin PKK ile Norveç’in başkenti Oslo’da gizli müzakereler yaptığı açığa çıkmadan önce Başbakan Tayyip ERDOĞAN, bu konudaki iddiaları ileri sürenleri şerefsizlikle suçluyordu. Gizli müzakerelere ilişkin ses kayıtları açığa çıkınca Başbakan, bu defa Devletin ilgili kurumlarının terörü sona erdirmek için terör örgütü dahil herkesle görüşebileceklerini, ancak kendilerinin Hükümet olarak terör örgütü ile herhangi bir görüşmelerinin olmadığını savunmaya başladı. Daha sonraki süreçte Başbakan, MİT müşteşarı Hakan FİDAN’ı Oslo’ya kendisinin gönderdiğini itiraf etti. Böylece Hükümetin doğrudan olmasa bile temsilciler vasıtasıyla PKK ile gizli müzakereler yaptığı ortaya çıkmış oldu.
Oslo görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının açığa çıkmasıyla müzakereler de kesildi. PKK, Hükümeti tekrar müzakere masasına oturtabilmek için terör eylemlerini tırmandırınca Başbakan, terör örgütü ile mücadele, TBMM’deki sivil uzantıları ile müzakere yapılacağını söylemeye başladı.
PKK’nın son günlerde terör eylemlerini iyice azdırmasından sonra Başbakan, tekrar ağız değiştirdi. Bu defa, PKK ile Oslo görüşmelerinin tekrar başlayabileceğini, İmralı’da yatan terörist başının da bu sürece dahil edilebileceğini açıkladı. PKK’nın terör eylemlerini tırmandırması nedeniyle Başbakan’ın sık sık ağız değiştirmesi, en sonunda PKK ile yeniden müzakere masasına oturmak zorunda kalması, Türkiye Cumhuriyeti adına, Türk Milleti adına çok büyük bir talihsizliktir. Türk Milleti, bu acı gerçeği görmeli ve ilk seçimde gereğini yapmalıdır. Çünkü, AKP iktidara gelinceye kadar hiçbir Hükümet terör örgütü ile müzakere masasına oturmadı.
PKK’nın iyice azgınlaşarak terörü tırmandırması nedeniyle Hükümetin müzakere masasına oturması başlı başına bir skandaldır. Ancak, basında bazı yazarlar, televizyona çıkan bazı yorumcular ile AKP’li ve CHP’li bazı siyasetçiler terörü sona erdirmek için PKK ile müzakere yapılmasının yararlı olabileceğini iddia ediyorlar. Bu iddialar çok sık tekrarlandığı için çok az sayıda da olsa bazı vatandaşlarımızın bu iddiaları ciddiye alarak PKK ile müzakereyi normal karşılaması ihtimal dahilindedir. Böyle düşünebilecek vatandaşlarımızı aydınlatabilmek amacıyla PKK ile müzakerenin her yönüyle yanlış olduğunu gerekçeleriyle açıklamak istiyorum. İşte, bu konudaki gerekçelerim:
1-PKK, ülkemiz topraklarının bir kısmını bölerek ayrı bir devlet kurmayı amaç edinmiş, bölücü bir örgüttür. PKK, bu amacına ulaşmak için yıllardır canice terör eylemleri yaparak on binlerce insanımızın ölümüne sebep olmuştur. PKK, bu nedenle aynı zamanda bir terör örgütüdür. Bu sebeplerle PKK’lıların eylemleri yasalarımıza göre ağır suçtur. Devletin görevi, suçluları yakalayıp yargılayarak hak ettikleri cezayı vermektir. Suçlu ile müzakere etmek, devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz. Suçlu ile müzakere, Devlet’in varlığını ve egemenlik gücünü tartışmaya açmak demektir. Hele hele müzakere yaptığınız suçlular Devlet’in ülkesini bölmeyi amaç edinmişlerse bu iş Devlet’in varlığını ve egemenlik gücünü inkar etmekten başka bir anlam taşımaz. Bu nedenlerle PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
2-PKK, dünya kamuoyunda terörist bir örgüt olarak değil, Kürt Halkı’nın bağımsızlığını savunan bir kurtuluş örgütü olarak tanınmak istemektedir. PKK ile müzakere etmek, PKK’yı meşru bir muhatap olarak kabul etmek demektir. Bu nedenle PKK ile yapılacak müzakereler, PKK’nın bu amacına çok önemli bir katkı yapacaktır. Bu sayede PKK, tamamen siyasallaşarak dünya kamuoyunda Filistin Kurtuluş Örgütü benzeri bir kurtuluş örgütü olarak tanınacaktır. İleride PKK’nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çıkaracağı bir isyan, dünya kamuoyunda Kürt Halkı’nın bağımsızlık mücadelesi olarak kabul edilebilecektir. Böyle bir isyan çıktığında Devlet’in isyanı önlemek için yapacağı müdahaleler nedeniyle “Kürt Halkı’nın ezilmesini önlemek” bahanesiyle BM Güvenlik Konseyi’nden ülkemize karşı Libya örneğinde olduğu gibi askeri müdahale kararları çıkabilecektir. PKK ile müzakere, bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi ayağına kurşun sıkmasıdır. Bu nedenlerle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
3-PKK’nın amacı ülkemizi bölerek bir Kürt Devleti kurmaktır. Müzakere ile PKK, ülkeyi bölme amacından ve amacına ulaşmak için yaptığı terör eylemlerinden vazgeçecek midir? Bu sorunun cevabı kesinlikle “HAYIR” dır. O halde PKK ile müzakere PKK’ya itibar kazandırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. PKK, kazanacağı itibar sayesinde tabanını güçlendirecek, daha fazla Kürt genci dağa çıkacaktır. Bu nedenlerle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
4-PKK, bu güne kadar terör eylemleri sonucunda bazı tavizler aldığı kanaatindedir. Ne yazık ki, PKK’nın bu kanaati doğrudur. Kim ne derse desin, idamın kaldırılması, Kürtçe televizyon yayınlarına izin verilmesi, Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulması vb. hususlar salt PKK’nın terör eylemleri nedeniyle yapılmış olan düzenlemelerdir. Bunlar, maalesef aciz ve korkak iktidarların PKK’ya verdiği tavizlerdir.
PKK diye bir terör örgütü olmasaydı, bu düzenlemeleri yapmak kimsenin aklına gelmeyecekti.
Müzakere masasına oturulduğunda PKK daha fazla taviz koparmak isteyecek, verilmediğinde terör eylemlerini azdıracak, taviz verildiğinde ise daha fazlasını almak için gene terör eylemlerini tırmandıracaktır. Sonuç olarak PKK ile müzakere, daha fazla kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecektir. Bu nedenlerle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
5-PKK ile müzakere, canını dişine takarak teröristlerle mücadele eden güvenlik güçlerimizin moralini son derece bozmaktadır. Bu yüzden güvenlik güçleri boşuna canlarını tehlikeye attıkları kanaatine varmaktadırlar. Bu kanaat, terörle mücadeleyi oldukça zorlaştırmaktadır. Böyle devam ederse teröristle mücadele edecek asker ve polis bulmak imkansız hale gelecektir. Bu nedenle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
6-PKK ile müzakere, halkın Devlet’e olan güvenini son derece sarsmaktadır. Bu sarsılma, beraberinde Devlet’e sadakat duygusunu zedelemekte ve vatandaş, vatandaşlık görevlerini yapmaktan kaçınır hale gelmektedir. Bu, çok tehlikeli bir gelişmedir. Böyle devam ederse kamu düzenini sağlamak, Devlet’in varlığını dahi korumak tehlikeye düşebilecektir. Bu nedenle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
7-PKK ile müzakere yasalarımıza göre suçtur. Bu suç, bir anlamda “VATANA İHANET SUÇU” dur.Kanaatimce, Savcıların PKK ile müzakere ettikleri gerekçesiyle MİT müsteşarını ve bazı MİT görevlilerini sorgulama girişimi hukuken doğru bir davranış idi. Ancak, bu doğru davranış, bilindiği üzere Meclis’ten çıkarılan özel bir kanun ile engellendi. MİT görevlilerinin soruşturulmaları Başbakan’ın iznine bağlandı. Başbakan, bu izni vermedi. Böylece Başbakan, suçluları koruması nedeniyle ayrıca suç işlemiş oldu. Bugün AKP güçlü olabilir. Ancak, ilerde şartlar değiştiğinde birileri Başbakan’dan ve koruduğu MİT görevlilerinden PKK ile müzakerenin hesabını sorabilir. Bu nedenlerle de PKK ile müzakere etmek kesinlikle yanlıştır.
PKK ile müzakere etmenin yanlışlığını dilimizin döndüğünce açıklamaya çalıştık. Ümidimiz, özellikle AKP’ye oy vermiş olan vatandaşlarımızın bu yanlışlığın farkına vararak, AKP teşkilatlarını ve AKP milletvekillerini sıkıştırmalarıdır. Bu sayede Hükümetin PKK ile müzakere etmekten vazgeçmesi sağlanabilir, diye düşünüyorum. Bu da elbette vatanımız ve milletimiz açısından hayırlı bir sonuç olacaktır.