Papa Francis, geçen hafta cuma günü St. Petersburg’da düzenlenen 10. Rus Katolik Gençlik Kongresi’ne video konferans yöntemiyle katıldı.
Papa, burada yaptığı konuşmada Ukrayna’nın tepkisini çeken şu ifadeleri kullandı:
“Mirasınızı unutmayın. Sizler büyük azizlerin, hükümdarların büyük Rusya’sının, I. Petro’nun, II. Katerina’nın büyük Rusya’sının, eğitimli, büyük kültürlü ve büyük insanlığa sahip o imparatorluğun torunlarısınız.”
İLK TEPKİ PODOLYAK’TAN
Papa’ya ilk tepki Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak geldi. Papa’nın bahsettiği isimlerin Rusya tarafından cephedeki askerin motivasyonunu yüksek tutmak için kullanıldığını söyleyen Podolyak “Papa onları yüceltiyor, Putin ise onları kimliğimizi yok etmek için kullanıyor. Papa’nın sözlerini açık fikirlilikle değerlendirirsek, bunun saldırgan emperyalizme koşulsuz destek olduğunu görürüz. Başkalarının özgürlüklerini ve yaşam tarzlarını yok eden, kanlı ‘Rus dünyası’ fikrine bir övgü” ifadelerini kullandı.
“ÇOK TALİHSİZ”
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko da, “Rusya’nın kronik saldırganlığının sebebi olan ‘yüce devlet’ fikirlerinin, bilerek ya da bilmeyerek Papa’nın ağzından çıkması çok talihsiz” dedi.
Kiev tarafından eleştiriyle karşılanan bu sözler Moğolistan’a yaptığı 4 günlük ziyaretin ardından Ulanbator-Roma dönüş yolculuğunda uçakta gazeteciler tarafından Papa’ya soruldu.
Papa Francis “Büyük Rusya” tabirini, coğrafi açıdan değil, kültürel anlamda kullandığını söyledi.
Bir grup genç Rus ile bir diyalog sırasında, her zamanki gibi “Mirasınıza sahip çıkın” dediğini aktaran Papa, “Her zaman tekrarlıyorum: Miraslarının sorumluluğunu üstlensinler. Mirastan kastettiğimi açıklarken ‘Büyük Rusya’ fikrinden söz ettim. Çünkü Rus mirası çok iyi ve çok güzel. Bize olgun hümanizmden bahseden (Fyodor) Dostoyevski’ye kadar uzanan edebiyat ve müziği düşünün. Üçüncü bir nokta olarak bahsettiğim belki de uygun değildi. ‘Büyük Rusya’dan coğrafi anlamda değil, kültürel anlamda bahsederken, okulda bize öğretilenleri hatırladım: 1. Petro, 2. Katerina. Bu belki de pek doğru değildi. Bilmiyorum, tarihçiler anlatsın” ifadelerini kullandı.
MOĞOLİSTAN ZİYARETİNDEN MEMNUN
Öte yandan Papa Francis, Moğolistan’a seyahat fikrinin buradaki az sayıdaki Katolik topluluğunu ziyaret etmek istemesinden kaynaklandığını belirterek “Benim için bu seyahat, Moğolistan halkını tanımak ve onlarla diyaloğa girmek, kültürlerini tanımak, onlara ve kültürlerine büyük saygı duyarak Kilise’ye yolculuğunda eşlik etmekti. Sonuçtan memnunum” dedi.
“ÇİN’E BÜYÜK HAYRANLIĞIM VAR”
Çin yönetiminin, Çin’deki Katolik piskoposlara, komşu Moğolistan’a yaptığı ziyarette kendisine eşlik etmesine izin vermediği, buna karşılık kendisinin ise Çin’e “sıcak bir selam” göndererek bu ülkedeki Katoliklerden “iyi vatandaş” olmalarını istediği hatırlatılan Papa, şunları ifade etti:
“Çin ile ilişkiler son derece saygılı. Şahsen, Çin halkına büyük bir hayranlığım var, kanallar gayet açık, piskoposların atanması konusunda Çin hükümeti ve Vatikan ile bir süredir çalışan bir komisyon var. Birbirimizi daha iyi anlamak ve Çin vatandaşlarının, Kilise’nin onların kültür ve değerlerini kabul etmediğini ve de Kilise’nin başka bir yabancı güce bağımlı olduğunu düşünmemesi için dini açıdan ilerlememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu dostane yol, Kardinal (Pietro) Parolin başkanlığındaki Komisyon tarafından da iyi bir şekilde takip ediliyor. İyi bir iş çıkarıyorlar, Çin tarafında da ilişkiler ilerliyor. Çin halkına büyük saygım var.”
VİETNAM’A GİDECEK Mİ?
Vietnam’a gidip gitmeyeceği sorusu da yöneltilen Papa Francis, Vietnam ile diyaloglarında karşılıklı sempati olduğunu ve bu ülkeyi elbet bir Papa’nın ziyaret edeceğini belirterek şunları kaydetti:
“Her iki taraf da birbirini anlama ve ilerlemenin yollarını arama konusunda iyi niyetliydi. Sorunlar oldu ama Vietnam’da bunların er ya da geç aşılacağını düşünüyorum. Vietnam seyahatine gelince, ben gitmezsem, (farazi bir örnekle) 24. John kesinlikle gidecektir. Mutlaka bir ziyaret olacaktır, çünkü ilerlemeyi hak eden, sempati duyduğum bir ülke.”
Başka hangi yolculuklar yapmayı planladığı sorulan 86 yaşındaki Papa Francis, “Marsilya var, sonrasında Avrupa’da küçük bir ülke var. Bunu yapıp yapmayacağımıza bakıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse benim için yolculuğa çıkmak, artık ilk zamanlardaki kadar kolay değil. Yürümemde kısıtlamalar var, bu da beni sınırlandırıyor ama bakacağız” yanıtını verdi.