Ozan Bingöl Sözcü’ye konuştu: Optimal vergileme sınırlarının aşıldığını söyleyen Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, “Torbalardan çıkan kanunlarla mevzuatın yamalı bohçaya döndüğü ve sürekli vergi afları ile mükellefin etik dışılığa itildiği bir vergi sistemi sürdürülebilir değildir” dedi.
Artan hayat pahalılığı vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor. Vatandaş enflasyona çözüm adımları beklerken, aksine her gün yeni bir zam ile karşı kaşıya kalıyor. Önümüzdeki dönemde hem vergi artışları hem de kamunun sunduğu hizmetler ve sattığı mallarda artışlar beklediğini söyleyen Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, bütçede açık arttıkça bu zamların devam edeceğini belirtti.
Bingöl, “Bu kadar vergi artışı, zam neden yapılıyor diye soruluyorsa; bütçede Kur Korumalı Mevduat’a (KKM), garanti verilen köprü, yol ve hastanelere, görev zararlarına, makam aracı kiralarına, baskı cilt masraflarına, faiz ödemelerine, örtülü ödeneğe, israfa baksınlar. İşte o zaman bu artışların ve zamların sebebi de gayet net anlaşılmış olacaktır” dedi. KKM’nin bütçe hakkı ilkesini tamamen yok saydığını aktaran Bingöl, şöyle konuştu: “2022 bütçesinin hiçbir yerinde olmayan bir gider kalemidir. Oysa bütçe hakkının en temel unsuru yürütme organının yasama organına bütçeyi onaylatmak zorunda olmasıdır. Evet, bütçe onaylanmıştır, ancak onaylanmış bütçede olmayan kalemlerden harcama yapılmaktadır.”
ETİK DIŞI
Geldiğimiz noktada “temsilsiz vergileme olmaz” ilkesinin yok sayıldığını vurgulayan Bingöl, “Bütçe hakkının rafa kaldırıldığı, optimal vergileme sınırlarının aşıldığı, torbalardan çıkan kanunlarla mevzuatın yamalı bohçaya döndüğü ve sürekli vergi afları ile mükellefin etik dışılığa itildiği bir vergi sistemi sürdürülebilir değildir” diye konuştu.
Faize en az 300 milyar TL ödenecek
2022’ye 240.4 milyar liralık faiz ödemesi ve 278.3 milyar liralık bütçe açığı hedefleri ile başlandığını belirten Dr. Ozan Bingöl, yılın ilk 4 ayında vatandaşın vergilerinden yapılan faiz ödemesinin 103.9 milyar lira olduğunu kaydetti. Bingöl, “Yılsonunda faiz ödememiz 300 milyar liranın altında kalmayacaktır. Kur Korumalı Mevduat için ödenecek tutarı da buraya eklediğimizde halimiz çok da iyi gözükmüyor maalesef” diye konuştu.
Akaryakıttan 4 ayda 22.5 milyar TL ÖTV geliri
Yılın ilk dört ayında sadece Özel Tüketim Vergisi olarak akaryakıttan devletin kasasına giren paranın 22.5 milyar lira olduğunu ifade eden Dr. Ozan Bingöl, “Aslında bu akaryakıt artışlarının önüne eşel mobil sistemi ile kısmen de olsa geçilebilirdi. Ama tercih edilmedi. Gördüğümüz kadarıyla ülkeyi yönetenlerin öncelikleri ile halkın öncelikleri örtüşmüyor. Örneğin Mayıs 2018 tarihinde akaryakıt fiyatları 7 lirayı geçemesin devreye alınan eşel mobil sistemi akaryakıt fiyatları 30 liraya doğru giderken devreden çıkarılıyor. Gerçekten çok ilginç. Ya 2018 yılında devreye konulması yanlıştı ya da 2022 yılında devreden çıkarılması. Ama bir yerde bir yanlış yapıldığı kesin” dedi.
Alkol zamları yaşam tarzına müdahale aracına dönüştü
Alkol ve tütün ürünlerindeki yüksek vergilemenin toplum sağlığını korumak ile bir ilgisinin kalmadığını ifade eden Dr. Ozan Bingöl, “Temelde sadece ‘gelir odaklı’ bir vergileme yaklaşımı oluşmuş ve hatta alkolden alınan ÖTV, bir vergi politikası aracı olmaktan çıkıp doğrudan yaşam tarzına müdahale aracına dönüşmüştür” dedi. Fransız iktisatçı Pierre Paul Leroy-Beaulieu’ya atfedilen, “Fazla vergi, vergiyi öldürür” sözünü hatırlatan Bingöl, “Ülkemizde alkol ürünleri üzerinde dayanılmaz boyutlara gelen vergiler nedeniyle, artık fazla vergi sadece vergiyi değil insanı da öldürür noktaya gelmiştir. Ülkemizde kaçak içkiden kaybedilen canlarda bu vergi politikasının da vebali var” dedi.