Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarına ilişkin Danıştay’ın kararını hazırlıklı bir biçimde beklediklerini ifade ederek, “Ben kendi adıma 9 Eylül tarihine yetiştirmek için bütün takvimi yürüttüm. Biz o karar çıktıktan sonra takvimimizi başlatacağız, sürecimizi yürüteceğiz.” dedi.
Tekin, CNN Türk’ün canlı yayınında eğitim gündemi ve öğretmen atamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasına çok az bir zaman kaldığını belirten Tekin, Bakanlık olarak bu süreçteki hazırlıklara okullar tatil olur olmaz başladıklarını, yoğun bir şekilde çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Önceki hafta, yeni eğitim döneminde dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili 2 genelge gönderildiğini aktaran Tekin, bunlardan birinin genel eğitim öğretim süreci, diğerinin de Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulanmasıyla ilgili olduğunu ifade etti.
Bakan Tekin, bugün 6 Şubat 2023’teki depremlerden etkilenen 11 ilin il milli eğitim müdürleriyle toplantı yaptıklarını ve deprem bölgesindeki durumu değerlendirdiklerini belirterek, “Genel anlamda 2024-2025 eğitim öğretim yılı Türkiye genelinde olduğu gibi deprem bölgesinde de çok şükür bir sıkıntı olmaksızın başlayacak.” dedi.
“Bölgede kullanılamaz hale gelen okullarımız var. Onlarla ilgili süreçleri tamamlamak bizim önemli çalışma alanlarımızdan biri oldu. Bu anlamda Cumhurbaşkanı’mızın bize talimatı şu, ’11 ilin tamamında 6 Şubat’tan önceki derslik ve okul sayılarının üstüne çıkacağız.’ Bu bize Cumhurbaşkanı’mızın verdiği talimat. Biz de kendi çapımızda bunu her ilde yüzde 10, yani 6 Şubat’tan yüzde 10 daha fazla derslik sayısına ulaşalım diye bir projeksiyon çizdik. Bazı illerimizde bu rakam daha da yukarı çıktı. Yüzde 15, yüzde 17 derslik sayısını artırdığımız illerimiz var. Genelde 11 ilin tamamında yüzde 10 bareminin üstündeyiz.”
Tekin, depremlerden sonra yıkılan ya da ağır hasar gören 1295 okul ve 9 bin 935 derslik bulunduğunu belirterek, “6 Şubat’tan itibaren seferberlik bilinciyle okullarımızı yapmaya başladık. Toplam ihalesi yapılmış, inşaatı devam eden ve yakın zamanda bitecek dersliklerle beraber toplam 19 bin 784 derslik yeniden inşa edilmiş olacak bu 11 ilde. Bu çok önemli bir rakam.” diye konuştu
Bakan Tekin, 2 bin 324 dersliğin güçlendirmesini tamamladıklarını, 9 Eylül’de deprem bölgesinde eğitimin sorunsuz başlayacağını bildirdi.
Sosyal medyada Bakanlıkla ilgili çok fazla spekülasyon olduğunu dile getiren Yusuf Tekin, okulların açılmasının erteleneceğine dair bir gündemlerinin bulunmadığını bildirdi. Tekin, “2 Eylül günü öğretmen arkadaşlarımızın seminer dönemi başlıyor. Aynı hafta içerisinde okula yeni başlayan öğrencilerimiz için biliyorsunuz oryantasyon süreci var. 9 Eylül günü itibarıyla da normal akademik anlamda takvimimiz başlamış olacak.” şeklinde konuştu.
“Ara tatiller, kasım ve nisanda oluyor. Ara tatillerin kalkmasıyla ilgili bir şeyin gündemimizde olmadığını söylemiştik. Bir kez daha altını çizerek söyleyelim. Bakanlıkta izleme ve değerlendirme daire başkanlıkları var. Eğitim öğretim dairelerinin hepsinin izleme ve değerlendirme birimi var. Oralardan gelen raporlara bakıyoruz dedik. Şu an bunların kaldırılmasıyla ilgili bize ulaşmış bir konu yok. Tatil sürecinde öğretmen arkadaşlarımızın uzaktan yürüttükleri seminer dönemi etkinliklerini daha önce açıklamıştım. Onları artık yüz yüze yapacağız. Öğretmen arkadaşlarımız okullarında bu süreç içerisinde eğitim öğretime hazırlıklarını devam ettirecekler ama öğrenciler açısından tatilin kalkması ya da benzeri bir şey bizim gündemimizde yok.”
Yeni eğitim öğretim döneminde 3 ana gündemlerinin olduğunu belirten Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ilişkin yaklaşık 700 bin öğretmenin eğitimden geçeceğini anlattı.
İkinci gündemin Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi olduğunu kaydeden Tekin, aranan elemanların temin edilmesi noktasında iş dünyasının da dahil olacağı bir dizi etkinliğin hayata geçirileceğini bildirdi.
“Bu anlamda bu hafta başında ‘Velivizyon’ diye bir süreci başlattık. ‘Ailem’ ismiyle mini dizi dedikleri 27 bölümlük bir dizi seti oluşturmuş olduk. Onun dışında eğitim öğretim süreci başladığında okullarda bu anlamda velilerimizle paylaşılmak üzere veri, bilgi setleri, küçük slayt sunumları ve benzeri şeyler yapacağız. 5 Eylül günü de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’mızla birlikte bu yıl eğitim öğretime yeni başlayan çocuklarımızın ailelerine bu anlamda farkındalık oluşturabilecek bir projeksiyonumuz var.”
Bakan Tekin, bazı devlet okullarında farklı isimler altında kayıt parası alındığı iddialarına ilişkin de açıklamalarda bulundu.
İlk ve ortaokullara adrese dayalı nüfus kayıt sistemiyle kayıtların yapıldığını bildiren Tekin, öğrencilerin liselere büyük oranda sınavla yerleştiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Burada olayın iki tarafı var. Bir tarafında velilerimiz, adresleri, oturdukları bölge itibarıyla aslında çocuklarını kaydettiremeyecekleri bir okula çocuklarını kaydettirmek istiyorlar. Bunu yapmazlarsa biz çocuklarını bulundukları adres itibarıyla, bulundukları konuma en yakın okullara kayıtlarını zaten yapıyoruz. Niye ilave olarak böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorlar? Ona bakmak lazım önce. Dolayısıyla okul müdürlerimizi ve yöneticilerimizi bu şekilde zan altında bırakmalarından biraz rahatsızım onu söyleyeyim. İkincisi, bütün bunlara rağmen eğer bu anlamda 1 milyonun üzerindeki öğretmen kitlesini, Milli Eğitim Bakanlığını zan altında bırakacak yanlış uygulama yapan, bu aileye bu anlamda leke süren bir arkadaşımız varsa onunla ilgili de bize şikayetlerini iletsinler, biz de gereğini yapalım.”
Bu yıl ilk defa adrese dayalı olarak herhangi bir okula kaydı yapılan öğrencilerin öğretmen ya da şube seçemeyeceğini belirten Tekin, yaptıkları yazılımla öğrencilerin öğretmenlerinin ve şubelerinin belirleneceğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, 20 bin öğretmen atamasına ilişkin konuya da değindi.
Konuyla ilgili bir yönetmelik değişikliği yapıldığına dikkati çeken Tekin, değişiklikle öğretmen atamalarının artık yüzde 50 mülakat notu, yüzde 50 de KPSS notuyla yapıldığını ifade etti.
“Şimdi biz şöyle bir durumla karşı karşıyayız. Yönetmeliğin mevcut hali, yani bizim yaptığımız değişiklikle yüzde 50 yüzde 50 mi hesap edeceğiz? Yoksa iptal edilirse ortaya yeni bir kaos mu çıkacak? Eğer bu davalar olmasaydı biz mülakatların bittiği geçtiğimiz hafta itibarıyla mülakatlarımızı açıklayıp atama takvimimizi ilan etmiş olacaktık. Ama şu anda bize hak vermeniz gereken nokta şurası. Bu açıklamayı yaptık. Mülakat sonuçlarını açıkladık. Atamaları yaptık. Peki tersi bir durum işlerse o zaman ne yapacağız? O zaman telafisi imkansız başka zararlar ortaya çıkacak. Dolayısıyla benim tahminim Danıştay, biliyorsunuz adli tatil 1 Eylül itibarıyla bitiyor, bittikten sonra bunu gündemine alacak. Bu mülakat takvimi içerisinde kesinlikle ama kesinlikle hiçbir referans sistemi, hiçbir müdahale, başta ben olmak üzere hiç kimse tarafından kesinlikle işletilmedi. Çok sağlıklı bir mülakat süreci yürüdü. Şu anda süreç olarak bizim hazırlıklarımız tamam.
Danıştay’ın bu konudaki kararı belli olduktan sonra biz iki duruma da hazırlıklı bir biçimde bekliyoruz. Şunu da söyleyelim, mülakat süreci zaten elektronik ortamda kayıt altına alındığı için orada daha önce de defalarca bunu izah etmiştik. O sistem kapanıyor ve ancak mahkeme kararıyla açılabilir. Dolayısıyla orası da sağlıklı ve güvenli bir şekilde şimdilik bekliyoruz. Ben kendi adıma 9 Eylül tarihine yetiştirmek için bütün takvimi yürüttüm. Biz o karar çıktıktan sonra takvimimizi başlatacağız, sürecimizi yürüteceğiz.”