Değerli Öğretmen Arkadaşım
İlçemizde sosyal ve kültürel alanda faaliyet gösteren “tek” gençlik merkezi olan “Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Bünyan Temsilciği” adına yeni eğitim ve öğretim yılının size ve gençlerimize hayırlı olmasını dilerim.
1969 yılından bu yana ülkemizde varlığını sürdüren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın, 14 Mart 2011’den bu yana Bünyan Temsilciliği görevini yürütmekteyim. Sizler gibi bir eğitimci olmam dolayısıyla, yeni dönem için iyi dileklerimizi sunarken, geleceğimiz adına bir kaç cümle ile kendimi ifade etmek ve sizlerden neler umduğumuzu belirtmek isterim.
Ülkü Ocakları; ülkemiz gençliğinin milli ve manevi konularda şuurlu yetiştirilmesi, yetişen nesillerin ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri “Türkçe” okuması gayesince eğitim faaliyetlerini sürdüren bir kurum olarak yaşantısını sürdürmektedir.
Geleceğimiz gençliğimizdir. Gençliğimiz ise sizlere ve bizlere emanettir. Bu emaneti yalnızca bir annenin ve babanın emaneti olarak değil; bütün bir ecdadın, bütün bir Türk tarihinin emaneti, ağırlığı olarak görmek mecburiyetimiz vardır. O halde gençliğimizi, dünya gündeminin ve coğrafyamızda meydana gelen dönüşümlerin ağırlığını kaldıracak, ecdadından gelen “cihanşümul” kavrayış yeteneği ile ufkunu aydınlatacak, fikrî ve imanî donanımla yetiştirmeliyiz.
İlim öğrenmek ve öğretmek yaradılışımızla birlikte üzerimize farz edilmiştir. Matematikte, edebiyatta, yabancı dil bilgisinde bireyleri iyi yetiştirirken; Türklüğü ve İslam’ı yok saymamak, bütün ilimlerin Allah(cc) yolunda kullanıldığı müddetçe hayırlı olacağını gençlerimize belletmek , bu farzı yerine getirirken önemsememiz gereken en önemli husustur. “Vatanını en çok seven dersine en çok çalışandır.” Hayır değerli arkadaşım ! Bir ilimde başarı sahibi olmak, bir diplomayı okul birinciliği ile kazanmak sadece diploma kazanılan ilimde başarının olduğunun kabulüdür. Asıl önemli olan, o diploma sahibinin, o başarıyı kazanmakta şuurlu bir amaç sahibi olup olmadığıdır. İnançsız bir aydının, millet düşmanı bir münevverin bu devlete “kaliteli” bir hain olmaktan öte vereceği bir şey yoktur ! O halde, bazı ezberleri düzeltip, şunu söylemeliyiz hep birlikte; “Vatanını en çok seven; milli ve manevi değerlerini en kutsalları bilip, bu kutsalları için ilim öğrenme gayesi güden gençtir!”
Başbuğ Alparslan Türkeş fikriyatımızı şu cümleyle ifade eder; “biz milliyetçiliği içi kevserle dolu bir kâse şeklinde görür, ana kıymeti kâsede değil, kevserde bulur ve o kevserin nûrunu ışıldattığı nispette kâseye değer veririz”.
Kendine güven ve “boş verme” değerli öğretmenim, sana sunulan “bu kâseyi” kevserle, inançla, ülküyle doldurmak gücü, yolu ve yöntemi ellerinde mevcuttur.
Hayalleri olmayanın, mefkuresi olamaz. Biz de bir gençlik hayalindeyiz, bu gençlik büyük dava ve aksiyon adamı Osman Yüksel Serdengeçti’nin şu sözlerinde özet bulur; “Bir alem özlüyorum ki: Orada gençler, orada delikanlılar, deli denizler gibi, dalgalanıp coşanlar, mukaddes bir davanın peşinden koşanlar olsunlar. Alemlerin Rabbına inansınlar. Küçük dalgaları, dalga geçmeyi, kaldırım sevdasını bıraksınlar. İman denizlerinin büyük dalgalarında, sonsuzlukta kaybolsunlar; varolsunlar. Büyük davalarla davalansın, ulvi sevdalarla sevdalansınlar. Orada gençler, orada gençlik imandan kaleler gibi, canlı hisarlar gibi, dimdik, dipdiri dursunlar. Bu kaleyi, bu hisarı hiçbir kuvvet aşamasın. Onların temiz kalplerinde Allah- Millet- Vatan sevgisinden başka sevgi yaşamasın..”
Özlediğimiz alemdeki gençlik doğruluğa bayraktar, zulme karşı isyankardır. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi;
“Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin dâvacısı bir gençlik…” “Kim var? ‘ diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varım! ‘ cevabını verici, her ferdi ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur! ‘ fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik…”
“Bu gençliği ben mi kurtaracağım?” ümitsizliği içerisinde düşülen yer; sonu ihanete varan bir gaflet çukurudur. Her bir genci bir “memleket” olarak görmek, o memleketi kurtarmak için bütün varlığımızı ortaya koymak sorumluluğundayız. O halde, Hüseyin Nihal ATSIZ’ın deyimi ile; “Bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve âşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. Bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır.” “Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.”
Milletimin bütün varlığını ellerinde tutan kıymetli öğretmenim. Hiçbir yer altı ve yer üstü zenginlik, şu an ilim öğretmekle vazifelendirildiğin gençlerimizden daha kıymetli değildir. Büyük Önder Mustafa Kemal’in ifadesi ile “gençliğimizin muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Senin görevin, bu kanın doğru mecraya akmasını sağlamaktır. Ecdadımıza ve doğmamış nesillerimize karşı sorumluluğun büyüktür. Türk Milliyetçiliği anlayışını Seyyid Ahmet Arvasi’nin sözleri ile özetleyen; “Türk’ü her iki cihanda aziz ve mesut görmek isteği” olarak tanımlayan biz Ülkücüler , bu gaye yolunda “Türklük” güneşinin senin ellerinde semaya yükseleceğinden eminiz ve sana güveniyoruz.
Allah(cc), öğretmenlik gibi kutlu bir görevde senin yar ve yardımcın olsun. Kutlu yarınlarımızın müjdecisi, sana en derin hürmetlerimle selam olsun !
ERHAN ÖZHAN
BÜNYAN ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKANI
Tel: 0 541 354 38 28
E-posta: [email protected]
Adres: Bünyan Ülkü Ocakları, Belediye İş Hanı, Kat: 2
” Türk-İslam kültürüne, Türk-İslam medeniyetine, Türk-İslam ülküsüne bağlı, Türklük şuur ve vakarına, İslam iman, aşk, ahlak ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni, İslamiyeti ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti yapmak özlemi ile çırpınan, Dünya Türklüğünün, İslam dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekten başka çaremiz yoktur.” Seyyid Ahmet Arvasi