Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı, ülkenin ulusal güvenliğine yönelik ana tehdidi açıkladı.
Ülkenin entelektüel potansiyelinin kalitesinde bir düşüş olduğunu belirten Nazarbayev, her şeyden önce bu eğitimle ilgili dedi.
Güvenlik Konseyi toplantısı, ekonomik konulardan güvenlik politikasına, silah sistemlerine kadar bir dizi konuyu ele aldı.
Koronavirüs salgını ile de konuşan Nazarbayev, geleneksel güvenlik politikalarında geri dönüşü olmayan değişiklikler yaptığını ve yapmaya devam edeceğini ilan etti, virüs ile ilgili olarak o kadar büyük bir sorun ki, dünya sonuçlarını bir yıldan fazla yaşayacak diye ekledi.
Güvenlik Konseyi Başkanı olarak en başından beri ülkenin nabzını tutan Nazarbayev, toplantının açılışını yapmasının ardından: Bugün, Kazakistan’ın diğer ülkelerle birlikte güvenlik ortamında niteliksel değişimler dönemine girdiğini vurguladı.
Kazakistan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Başkanı Nursultan Nazarbayev: “Kazakistan, dünyanın diğer tüm devletleri gibi salgına karşı büyük bir mücadele veriyor, Koronavirüs umarım er ya da geç geriler” diye ekledi.
Kazakistan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Başkanı Nursultan Nazarbayev:
Gelişmiş tıpla kazanan olarak bu durumdan çıkmamız gerekiyor. Biyolojik güvenliğe yönelik tehditlere karşı da hazırlıklı olmamız gündemde kalmaya devam edecek ve bunun tekrar olabileceğini düşünmeliyiz, bu tarz saldırı metodları da olabilir evet bu bir hastalık ama bu bir savaş silahı olarak kullanıldığı takdirde buna da hazırlıklı olmalıyız, modern koşullarda, ülkenin bir bütün olarak toplumun ulusal güvenliğinin yeni bir mimarisine ihtiyaç vardır ve ekonomik, teknolojik, sosyal gerçekler ve dış koşullar ne kadar değişirse değişsin, ulusal çıkarlar dokunulmazdır.
Birincisi Kazakistan’ın egemenliği, ikincisi bütünlük, üçüncüsü birlik ve istikrar, dördüncüsü vatandaşların refahı ve sosyal adalet.
Ulusal güvenlik stratejimiz, bu değerleri korumaktır, bu yıl 30. yılını kutladığımız bağımsızlığın kazanımlarını güçlendirmektir.
Nursultan Nazarbayev: Bulaşıcı hastalıkların küresel bir sorun haline gelmesi nedeniyle biyolojik güvenliğe yönelik tehditlere karşı hazırlıklı olmanın uzun süre gündemde kalacağına dikkat çekti. Sağlık bakımı artık ulusal güvenliğin ve sosyal istikrarın temel bir bileşeni olarak ele alınmalıdır.
Bir pandemide sosyo-ekonomik maliyetler kaçınılmazdır bu tür olağanüstü şartlara ek bütçe ayoracağız. Her şeyden önce, bu vatandaşların gelirinde bir azalma, bölgeler, endüstriler, şehirler ve köyler arasındaki eşitsizliğin artmasına sebep olmaktadır bunu da aşacağız ve bunun üzerinde bilinçli olarak çalışmalıyız.
Ekonomik, siber ve bilgi güvenliği konularına ve özellikle insan sermayesine özel önem vereceğiz.
Gerçek tehdit anlık ekonomik sıkıntılar değil, ülkenin geleceğini etkileyen entelektüel potansiyelinin kalitesinde bir düşüş riskidir. Eğitimden bahsediyoruz, burada hala çabaladığımız gelişmiş ülkelerin ciddi anlamda gerisindeyiz ve pandemi sebebiyle eğitim aksamakta neslimizin eğitimden geri kalması ve okuldan soğuması korkunç bir durumdur.
Bölgeler, kentsel ve kırsal alanlar arasında eğitim kalitesinde büyük bir boşluk vardır.
Bilime, GSYİH’nın % 0,12’sine ve gelişmiş ülkelerde -% 5’e kadar – son derece yetersiz fon ayırıyoruz. Eğitim, önümüzdeki on yıllar için ulusal fikrimiz haline gelmelidir. Geçen yıl, tüm dünya için savaş sonrası tarihin en derin ekonomik düşüşü yaşandı. Herkesin bu yıl kriz öncesi göstergelere dönmesi bekleniyor. Ancak dünya uzmanlarının tahmin ettiği gibi sonuçların üstesinden gelinmesi devam edecek.
Tahminlerimize göre ülkede ekonomik büyümenin toparlanması bekleniyor ki bu iyi bir şey KOBİ’leri, özel girişimi ve rekabeti desteklememiz gerekiyor. Devlet politikası girişimciliği oluşturmak için çalışmalı, işletmeleri yenilik yapmaya teşvik etmelidir, bu sadece güncel bir görev değil, aynı zamanda stratejik bir görevdir.
Nursultan Nazarbayev rakamları aktarıyor:
Dünyada pandemi nedeniyle 2 milyar işçinin çalışma koşulları kötüleşti, yüz milyon iş kaybedildi ve tüm endüstriler düşüşe geçti belki çoğu asla iyileşemeyecek gıda güvenliği önemli bir alan haline geliyor. Pandemi, tüm tedarik zincirlerinin hızla kesilebileceğini gösterdi.
İthalata güvenmek zorunda değilsiniz, bunun yerine gerekli ürünleri kendiniz sağlayıp üretmelisiniz son birkaç yıldır bunun hakkında çalışmalar yapıyoruz, önlemler alınıyor, bu işe hız verilmelidir.
Bu aynı zamanda ilaçlar, ekipman ve malzemeler için de geçerlidir salgınla birlikte bilgi alanını sarsan bir dezenformasyon, söylenti ve varsayım salgınının geliştiğini kaydeden Nazarbayev geçtiğimiz yıl, dijitalleşmenin nihai zaferi ile kutlandı.
İş, toplum, eğitim, çevrimiçi oluyor ve ağdaki çalışmalar güvenilir bir koruma gerektiriyor buna ek olarak, ana zorlukların dış aktörlerin artan çatışmasıyla ilişkili olduğu “klasik” ulusal güvenlik türlerinin dış ve askeri önemine işaret etti.
Bu yıl boyunca, Sovyet sonrası alanda, Orta Asya devletleri arasında büyük bir siyasi kargaşa gördük. Çevresindeki geniş bölgenin tamamında istikrarsız bir durum vardı. Yerleşik gelişmiş ülkelerde bile toplumda bir bölünme görüyoruz. Analistlere göre dünya yeni bir iki kutupluluğa doğru ilerliyor. Bu sadece belirli alanlarda değil, kalkınma modelinin rekabetinin sertleşmesi anlamına da geliyor. Aslında, Soğuk Savaş’ın ikinci versiyonunun ideolojisine geri dönüyoruz. Uzun süredir inşa ettiğimiz dış politika önceliklerinin dengesini nasıl koruyacağımızı açıkça anlamalıyız.
Nursultan Nazarbayev, halkın birlik ve güveninin temel güvenlik unsuru olduğunu vurguladı. Ekonomi onlarsız gelişmeyecektir. Ekonomik gelişme olmadan vatandaşların refahı olmaz bu gelişme ise birlik ve beraberlik içerisinde olacaktır bölünme ayrışma kutuplaşma her konuda ülkeyi geriletir.
Güvenlik Konseyi toplantısında Silahlı Kuvvetlerin inşası ile ilgili hususlar ele alındı.
Askeri işlerde yeni teknolojilerin kullanılmasını ve silah üretimindeki teknolojik ilerlemeyi dikkate alarak bunları iyileştirme ihtiyacını vurguladı.
Kazakistan’ın hiç kimseyle çatışması yok, yine de ülkeyi koruyabilen ve her türlü tehdide cevap verebilecek modern, gelişmiş silahlı kuvvetlere ihtiyacımız var.
Askeri güvenliğin sağlanması için ordumuzun muharebe kabiliyetlerinin artırılmasına özel önem verilmektedir.
“Ülkenin Savunma Planı”da dahil olmak üzere bir dizi önemli belge onaylandı.
Silahlı Kuvvetlerin yeniden yapılandırılması ve savunma sanayinin 2030 yılına kadar geliştirilmesi kavramı, orduyu donatmak için uzun vadeli bir vizyon tanımlıyor ve yeni teknolojik zorluklara cevap veriyor. Toplantının ardından Nursultan Nazarbayev, Silahlı Kuvvetlerin, diğer birliklerin ve askeri oluşumların savaşa hazır olma seviyesini artırmanın yanı sıra sınır hattı ve toprak savunma güçlerini güçlendirmeyi amaçlayan özel talimatlar verdi.