Numan Kurtulmuş’ un AKP’ye katılım töreninde yaptığı konuşmayı dinleyince, Türkiye’nin geleceği ile ilgili endişelerim daha da arttı.
Eğer medyada yazılıp söylendiği gibi, Tayyip Erdoğan sonrası AKP’nin başına Numan Kurtulmuş getirilecekse vay memleketin haline.
Muhalefet partisi lideri iken, gösterdiği ılımlı, uyumlu ve uzlaşmacı siyasetçi tavrı meğer “kuzu postuna bürünmüş kurt” numarasıymış.
Başbakanın kendisine AKP rozeti takmasıyla birlikte maskesini fırlatıp attı ve gerçek yüzünü hepimize gösterdi.
Üslubundan anlaşılıyor ki, Numan Kurtulmuş’un Cumhuriyetimizin geçmişine duyduğu kin, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik ve Beşir Atalay’a bile rahmet okutur.
Konuşması boyunca “Yeni Türkiye” kavramını dilinden düşürmedi. Milletin içine düşürüldüğü psikolojik kıskacın o da farkında.”Yeni” değince akan sular duruyor. Önce “Yeni Türkiye” veya “İleri Demokrasi” diyorlar. Ondan sonra başlıyorlar tarihimize küfretmeye, milleti korkutmaya.
Konuşması boyunca muhalefet partisi lideri iken, nasılda aynı zamanda AKP’nin değirmenine su taşıdığını, onları üzecek hiçbir davranış içine girmediğini anlatmaya çalıştı. Şecaat arz ederken, sirkatin söyledi.
En önemli hedefini ise şöyle açıkladı “Gençlerimizden yeni Said Nursi’ler çıksın, işte biz buraya bu yüzden geldik”
AKP uygulamalarını göklere çıkaran Kurtulmuş, bu tür ifadeleriyle de Cemaate de selam gönderdi.”Ne şiş yansın, ne kebap” demek istedi.
Üstü örtülü de olsa ATATÜRK dönemi uygulamalarını yerden yere vurdu. Her dönemi eleştirdi.
Eleştirmediği veya eleştirmeye cesaret edemediği iki unsur vardı. ABD ve PKK.
Ülkenin kan gölüne döndüğü, şehitlerin ardı arkası kesilmediği bir dönemde, bütün Türkiye’nin kendisini dinlediğini bildiği halde, ne teröristleri kınamak, ne şehitlerimize rahmet dilemek aklına geldi.
AKP genel başkanlığı ve başbakanlığa odaklandığı için, daha çok kendisini dikkatle dinleyen ERDOĞAN’ın gözüne girmenin yollarını aradı.
Gelelim asıl meseleye;
Numan Kurtulmuş balyoz davası için şu değerlendirmeyi yaptı.”Bu milletin kafasına indirilmeye çalışılan balyozun, nasıl kırıldığını görmek, bu milletin sevinç kaynaklarından biri olmuştur.
Bırakın Profesör olmayı, zerre kadar hukuk bilgisi olan bir insan bile böyle cahilce bir açıklama yapmaz.
Kararı veren ilk derece mahkemesidir. Dolayısıyla henüz kesinleşmemiştir. Bunun Yargıtay’ı var, Anayasa Mahkemesi var, AHİM’i var.
Bu ifadesi ile sanıklara, onların ailelerine ve bu kararı tepkiyle karşılayan milyonlarca vatandaşa saygısızlık yaptı.
Said Nursi yetiştirmek isteyen Kurtulmuş bilmelidir ki, İslam’da kine yer yoktur. Yüce ALLAH kuran_ı Kerimde buyuruyor ki ”Ey iman edenler, bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin.”
Kararı öğrendikten sonra sevinçten gözlerinin içi gülen Başbakan bile bu sevincini dışa vurmamış ”yargı süreci devam ediyor” demişti.
Numan Kurtulmuş ise hemen balyozunu indirdi. Bu yüzden diyorum ki “Hukuka saygı göstermediği için ona yazıklar olsun.”
Şunu da ilave etmek istiyorum. Görüyorsunuz, bu ülke üzerinde birtakım hesapları olanlar nasılda birleşiyorlar. Biz neden birleşmeyelim?
Bu ülkede huzurdan, kardeşlikte yana olanlar. Mustafa Kemal ATATÜRK’ü sevenler, Cumhuriyete sahip çıkmak isteyenler,
Türkiye’de gerçek demokrasi olsun, ülke normalleşsin, gerilim düşsün, kin ve nefret ülkemizi terk etsin dileyenler,
Bilinmelidir ki sözün bittiği yerdeyiz. Birleşmek, bir araya gelmek, çalışmak, onlardan çok çalışmaktan başka hiçbir çıkar yolumuz kalmamıştır.
Bu milletin sağduyulu fertleri olarak AKP’ye karşı gücümüzü birleştirip, Numan Kurtulmuş’ların hevesini kursağında koymaz isek, bir yazıklar da bize olsun.