Ne kadar ırkçı varsa?

Bu söz hemen hemen tüm Türk milliyetçiğini savunan Türkçü-Turancı çizgiye sahip insanlar için kullanılan, onlar için hakaret bizim için ise tarihin tozlu sayfalarında kalan bir anlam ifade etmektedir.
Bu kelimeler,  bizlere ilk olarak ortaokul ve lise çağlarında, karşıt görüşlere sahip olanlar, bize hakaret olarak kullandığından aşna olduğumuz bir kelimeydi.

Bu tür kelimeler tabi iki bilimsel ve tarihsel bilgi birikimiyle sağlıklı bir biçimde kullanıldığı taktirde uygun düşmektedir, aksi takdirde but tür siyasi sıfat olarak kullanılması yeri gelir çok ağır olan bedeller ödetebilir.
insanların bırakın başkalarına, kendilerine bile açıklayamayacakları utanacakları bedeller doğurur..

  Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinin sarsılmaya çalışıldığı, ulus-devlet ilkelerinden aşındırılmaya çalışıldığı bir dönemde, Türk Milli ve devleti menfaatleri doğrultusunda, Orhun Anıtlarına kazınan, geçen zaman içerisinde gelişerek, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde kurulan yeni Türk devletininde temel ülküsü olan Türk Milliyetçiliği, kendi yetiştirdiği evladları tarafından dahi, belki bir anlık dalgınlıki belkide yaklaşan seçimler öncesinde idrak edilmeden dolaylı yoldan saldırılıyor olması, sanırım tarihe kara bir leke olarak geçmiştir..

  Bizler kendimize yapılan bu saldırılara karşı alışkınız.

Haçlıların bize Dinsiz Türkler, Rusların Türkistan işgali öncesi medeniyetsiz Türkler, devşirme Osmanlı paşalarının bi-idrak Türk, 1915’de ingiliz ve fransızların yamyam Türkler, barbar Türkler, 3 mayıs 1944’de ırkçı Türkler, 60-70 ve 80’lerde faşist Türk, 1990’lar da Mafya Türkler, tetikçi Türkler, 2000’^lerle birlikte de neydüğü belirsiz Türkler olarak tarihin her safhasında  saldırıya maruz kaldığımızı tüm bunları yapanlarında tek derdinin Türk düşmanları olduğunu biliyor ve görüyoruz..

  Hoş biz kendimizi gayet iyi biliyor ve bu laflara gülerek acıyarak gülüp  geçiyoruz.

  Çünkü biz, biliyoruz ki biz ne dinsiz Türkleriz ne de insanlara yürümeyi dahi yasak eden barbarlarız, bizler onların dediği gibi ne medeniyeti medeniyetsizlerden öğrenen bataklık domuzlarıyız, ne de adına milli şef denen zatı dediği gibi Kafatasçı Irkçı milletin mensubuyuz.

  Bizler, bilinen ve bilinmeyen tarihin her an gibi bir vaktinde dinsiz olarak yaşan bir milliyet olmadık, Türk örf ve ananelerinde hiç bir vaktinde yamyamlık belirtisi göstermedik..
I ve II.  harbi başlatan aç gözlülük ve yaşanan soykırım ayıbı, tarihin hiç bir diliminde Türk sayfalarına yazılmamıştır..
Bizler inanarak ve bilerek Türk Milletine hizmet edenleriz..

  Vaktiyle kullanılan Irk kelimesi şimdinin millet ve ulus terimlerinin kullanıldığı sanırım tarihi bugün koşullarına göre hesaplamayanların en büyük yaptığı hata olarak karşımıza çıktığını görebiliyoruz..

  Türkçülüğün Esasları eseriyle Türk Milliyetçiliğinin büyük kalemlerinden olan Ziya Gökalp’in dediği gibi. Irk sadece atlar ve köpeklerde aranılan bir özellik olsa gerek diyerek. Türkçülüğe saldıranlara en güzel cevabı vermiştir..

3 Mayıs 1944’te yargılanan Hüseyin Nihal ATSIZ bile, eskiye hitaben kendini Irkçı olarak tanımladığı halde, ırk kelimesinin yeterli olmadığını, artık anlamını yitirdiğini söyleyerek  kendisini Türkçü-Turancı olarak yeniden tanımlamıştır…

 Bilinmeli ve görülmeli ki, ister adına Türk Irkçılığı deyin, ister Türk Milliyetçiliği, ister Türk Ulusalcılığı, isterseniz de Türk Faşizmi hatta adını değiştirerek Kemalizm ve Atatürkçülük – Atatürk milliyetçiliği. Tüm bu kavramların tek bir amacı, Türkistan’da doğan Oğuzların Anadolu Coğrafyasına gelerek diğer komşu etnik halklarla alış-veriş yaparak Selçuklu-Osmanlı ve son olarak da yeni Türk devletini kuran millete hizmet etme ülküsüdür..
Türk’e hizmet etmek için de, ne sadece Irkçı, ne milliyetçi, ne Faşist ne de ulusalcı ne Sünni, ne de Şii olmak gerekmektedir..

Tüm bunlar, hiç bir siyasi kalıba sığmadan, özgür düşünceye sahip olan herkesin objektif bir bakış açsıyla görebileceği tarihsel gerçekliklerdir..

Bugün, kendini Türk Milliyetçisi olarak görenler; bilmezler mi ki, Mustafa Kemal’in Kurtuluş savaşı için Komünist Rusya ile yakınlaştığını..

Bugün, kendini Türk Ulusalcısı olarak görenler; bilmezler mi ki, Mustafa Kemal’in bir Osmanlı paşası olduğunu ve fikirlerinin babasının Türkçülüğün esaslarını yazan Ziya Gökalp olduğunu?

Bugün, kendini Türk Milliyetçisi olarak görenler; bilmezler mi ki, yeni Türk devletinin Milli marşını yazanın Arnavut kökenli ümmetçi Mehmet Akif Ersoy olduğunu ve 20. yy’de Türkçeyi en güzel kullanan kişinin Leh kökenli Nazım Hikmet olduğunu..

Bugün bize, Türk Irkçılarına saldıranlar bilmezler mi ki; Alparslan Türkeş’in hocasının ATSIZ olduğunu ve faşist İtalya diktatörü Mussolini’ye şiirlerinde neler yazdığını?

ATSIZ’ın fikir hocası sayılan ulu Türkçü Ziya Gökalp’in dediği gibi: Irk dediğin şey, Atlar ve köpeklerde aranan bir özellik olsa gerek..

  Bugün oturduğu koltuğun kime hizmet ettiğini bilmeden, idraksiz olarak laf söyleyenlere tek diyebileceğimiz şey; Türklüğe hizmet etmek için çarpan yüreklerin sizden farklı olması sizin onlara laf söylemeye hakkınız olduğu anlamına gelmemektedir..

Oturduğunuz koltuğun bilgeliğine yaraşır şekilde, sizin onları da anlamanız gerektiğini bilmeniz, sanırım bizim size söyleyeceğimiz bir konu olmadığını anlamanız gerekmekteydi…

Ve son olarak da; sizin bugün Irkçı olarak lanetlediğiniz kişiler, yarın sizi satacak olan yalandıklarınızla eş değerde olmayacak kadar asil ve karakterli zatlardır.

  Tanrı Türk’ü Korusun.
  Ne Mutlu Türk’üm Diyene.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!