Narin’i kim neden öldürdü? Kaybından 19 gün sonra 9Eyll’de cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın neden ve kim tarafından öldürüldüğü soruşturma devam ederken en çok merak edilenler arasında yer alıyor. Hatırlanacağı gibi soruşturma kapsamında cinayetinden baş şüphelilerinden anne, amca ve ağabey dahil 12 şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturma devam ederken yaşanan gelişmelerle ilgili yeni haberler de gelmeye devam ediyor. İtirafçı Nevzat Bahtiyar itirafında değişikliğe gitti. Ağabey Enes Güran’ın kolundaki diş izleriyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun raporu belli oldu. Amca Salim Güran’ın bulunduğu hücre ise soruşturmanın güvenliği açısından bulunduğu hücre değiştirildi. Son olarak Ahaber’e konuşan Narin’in babası ise cinayetle ilgili şüphelendiği ismi söyledi. Peki, Narin’i kim neden öldürdü? İşte Türkiye’yi yasa boğan cinayette son durum…
21 AĞUSTOS’TA KAYBOLDU!
8 yaşındaki Narin Güran’ın Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe köyünde kaybolması sonrası Türkiye minik kızı bulmak için adeta seferber oldu. Küçük kıza 19 gün boyunca ulaşılmazken kayıpla ilgili soruşturma kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
19 GÜN SONRA İTİRAFLA BULUNDU!
Minik Narin’e 19 gün sonrası köylüsü Nevzat Bahtiyar’ın itirafıyla ulaşıldı. Bahtiyar minik Narin’in amcası Salim Güran’ın talimatıyla Narin’in cansız bedenini köylerinin yakınındaki Eğertutmaz Deresi’ne gömdüğünü söyledi. Yapılan çalışmada Narin’in cansız bedenine itirafçının gösterdiği yerde ulaşıldı.
ÜZERİNİ AĞÇLA ÖRTMÜŞ
İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran’ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konup dere kenarına getirildiği, burada çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşıldı. Daha önce aranılan tüm bölgelerin yeniden aranması çalışması kapsamında Eğertutmaz Deresi’nin bu bölgesi yeniden aranmış, uzman jandarma, JAK ve JÖH ekiplerimizce kayıp kızımızın cenazesine ulaşıldı.
İTİRAFÇI TUTUKLANDI
Narin Güran’ın cesedini dereye gizlediğini itiraf eden N.B (48), jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı 1. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde ‘çocuğu iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan tutuklandı. Öte yandan tutuklanan mahalle muhtarı amcası Salim Güran’ın avukatı davadan çekildiğini duyurdu.
KOMŞU KÖYDE CENAZE
Diyarbakır’da ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cenazesi, Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi. Narin Güran için Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Batı Karakoç mahalle camiinde cenaze töreni düzenlendi.
Narin’in cenazesi kendi köyüne birkaç kilometre uzaktaki komşu köy olan Karakoç’ta defnedildi.
OTOPSİ RAPORU TAMAMLANDI!
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Raporda, “mevcut verilerle Narin Güran’ın cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı”, kız çocuğunun ölümünün kaybolduğu tarih olan 21 Ağustos’ta meydana geldiği belirtildi.
Sol diz altından bacağın kopmasına neden olan travmanın, ölüm sonrası hayvanlar tarafından oluşturulmuş nitelikte olduğu aktarılan raporda, “Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu, oy birliği ile mütalaa edilmiştir.” ifadesine yer verildi.
AMCA AĞABEY VE ANNE TUTUKLANDI!
Diyarbakır. Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Fuat Güran 13 Eylül’de tutuklandı. Amca Salim Güran ise henüz Narin’in cansız bedenine ulaşılmadan 2 Eylül tarihinde tutuklanmıştı. İtirafçı Nevzat Bahtiyar’la birlikte tutuklu sayısı son tutuklamaların ardından 12’ye yükseldi.
AĞABEYİN KOLUNDAKİ DİŞ İZLERİYLE İLGİLİ TESPİT TAMAMLANDI
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın ağabeyi Enes Güran’ın kolundaki ısırığa ilişkin raporu tamamladı.
Raporda, 8 yaşındaki kızın ağabeyi Enes Güran (18) ile annesi Yüksel Güran’a (44) ait adli ve tıbbi belgeler, ağız ve diş ölçü modelleri ve kalıpları fotoğraf, video ve grafilerin birlikte değerlendirildiği belirtildi.
Enes Güran’ın sağ ön kolunda tarif ve tespit edilen yumuşak doku lezyonlarının lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi dikkate alındığında kuruldaki muayene tarihi olan 27 Ağustos itibarıyla gerçekleşme zamanının 3-6 günle (21-24 Ağustos) uyumlu olduğu aktarılan raporda, anılan lezyonların mor renkli, ark (yarım daire/hilalvari) görünümlü, bütünlük arz eden kesintisiz lezyonlar olup tipik diş izlerine ait kesici kenar ve derinlik gibi belirgin morfolojik özellikler içermediği, bununla birlikte mevcut lezyonların görünümü itibarıyla insan ısırık iziyle uyumlu olabileceği ifade edildi.
İFADESİ DEĞİŞTİ!
Daha önce amca Salim Güran’ın talimatıyla Narin’in cesedini dere yatağına gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar ifadesinde değişikliğe gitti. Bahtiyar Narin’i evde cansız bir şekilde yerde yatarken gördüğünü ve evden alıp dere yatağına götürdüğünü söyledi.
AMCA GÜRAN’IN HÜCRESİ DEĞİŞTİ!
Nevzat Bahtiyar’ın itirafında da yer alan suçlamaları başından beri reddeden amca Salim Güran’ın Diyarbakır Cezaevi’ndeki T tipi hücresi değiştirildi.
Amca aynı kampüs içerisinde daha yüksek güvenlikli izole hücreye alındı. Bu hücrede televizyon dahil hiçbir iletişim aracı bulunmuyor.
ARİF GÜRAN’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Narin Güran’ın babası Arif Güran AHaber canlı yayınında konuştu. Güran cinayetle ilgili itirafçı Nevzat Bahtiyar’dan şüphelendiğini söyledi.
İşte Baba Güran’ın açıklaması:
“Narin’i Nevzat sakladı. Ne eşim, ne çocuğum hiç kimse ile görüşmedim. İlk günden beri dediğim gibi, eğer bir suçları varsa devlet cezasını verecek yoksa evlerine gelecekler. Nevzat Bahtiyar gidip kızımı saklamış. Ondan başka kimse değil. Jandarmanın gördükleri yer onu söylüyor. O adam o gün kırmızı araba kapısında değili. Kızım tepeye çıkmamış. Orada o namussuz o cani olayda birkaç gün önce kızıma para vererek kendini alıştırmış. Zaten son ifadesinde gelip benim evimden sözde götürmüş.”
‘CİNAYET KISA SÜREDE AÇIĞA KAVUŞACAK’
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, katıldığı A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yerlikaya Narin cinayeti ile ilgili şunları söyledi:
(Narin Güran soruşturması) Gerçekten millet olarak çok büyük üzüntü duydum. Mekanı cennet olsun kızımızın. Milletimizin başı sağ olsun. tekrarının olmaması bu nevi bir dramın trajedinin olmaması için hem dua ediyoruz hem gayret gösteriyoruz. Ama bu olay gerçekten daha pek çok zaman diliminde anlatılacak ve konuşulacaktır diye düşünüyorum. Millet olarak almamız gereken dersler, toplum olarak almamız gereken dersler, aile olarak almamız gereken pek çok dersler olduğunu düşünüyorum. Artık sürecin geldiği nokta ben çok fazla bir zaman geçmeden bu noktanın açıklığa kavuşacağını inanıyorum. Cinayet çok kısa bir sürede açıklığa kavuşacak. Bakanımız bu konuyla ilgili zaman zaman açıklama yapıyor. Medya da üzerine düşen sorumluluğu ziyadesiyle yaptığını düşünüyorum. Bu canilerin de mutlaka ama mutlaka hak ettiği cezaları alacağını hep beraber göreceğiz. Ben buna yürekten inanıyorum. Takip edeceğiz.
“TAMAM DAHA ÖLMEMİŞ”
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün adli kontrolle serbest bırakılan tutuklu sanık Salim Güran’ın işçisi R.A. ile yaptığı görüşme soruşturma dosyasına girdi.
elefonda yapılan imaj çalışmasında Salim Güran ile R.A. arasında yapılan Kürtçe görüşme, uzman ekip tarafından çözümlendi. İfadesinde Salim Güran ile 21 Ağustos’ta 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52 ve 18.54’te yapmış olduğu görüşmelerin içeriğini sorulan R.A., hiç bir konuşmayı hatırlamadığını söyledi.
Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmalarında, aralarında yapılan görüşmede Salim’in ‘O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey, sondaki yamaçta. Yamacın köşesi taş’ şeklinde konuşmaya karşılık, ‘eeee’ şeklinde cevap verdiğiniz, Salim Güran’ın da ‘Biri yerde’ şeklinde cevap verdiği, buna karşılık ‘Tamam henüz bende değil, tamam daha ölmemiş’ diye cevap verdiğiniz konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir? Sorusu üzerine R.A., ‘Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum’ cevabını verdi.
‘PAMUK KURTLANMASI OLAYI, OLAY GÜNÜ GERÇEKLEŞMEMİŞTİ’
R.A. ayrıca kendisine sorulan, ‘Salim’in yanınızdan hiç ayrılmadığını beyan etmenize rağmen Salim’in alınan ifadesinde Mehmet Şerif Güran’ın tarlasına gittiğini ve pamuk tarlasındaki kurtlanmasına ilişkin Mehmet Şerif Güran ile görüştüğünü beyan ettiğini, bu hususun beyanınızla çeliştiği, bu çelişki hakkında diyecekleriniz nelerdir? sorusu üzerine ‘Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı, olay günü gerçekleşmemişti’ dedi.
R.A., diğer tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ı tanıyıp tanımadığı sorusuna ise ‘Ben o köyde sadece muhtarı tanırım. Başka hiç kimseyi tanımam’ cevabını verdi.
NARİN’İN ANNESİ OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili soruşturmada tutuklanan anne Yüksel Güran’ın savcılıktaki detaylı ifadesi ortaya çıktı.
‘NARİN’İN NE GİYDİĞİNİ GÖRMEDİM’
Yüksel Güran, ifadesinde, olay gününü anlatarak, ‘Saat 13.00’tü. Sofra üzerinde yemek yiyorduk. Sonra sofrayı topladım. Kızım Narin toz alıyordu. Koltukta uzanıyordum. Narin bana, ‘Kur’an kursuna geç kaldım’ dedi. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum. ‘Kızım hava sıcaktır, gitme’ dedim. O da çok ısrar etti ve bana, ‘Saat 16.00’ya kadar kurs var, gitmek istiyorum sonra Hüseyin amcanın evine gideceğim’ dedi. ‘Bana onları çok özledim’ dedi. Çok ısrar etti.
Gitmek için ısrarlı şekilde çığlıklar atıyordu. Narin yaz boyunca hiç evden çıkmamıştı. Hatta kızıma, ‘Kızım bacakların çıplak bu haliyle insan kursa gider mi’ dedim. Üzerine siyah şort ve tişört giymişti. Sonra M. geldi. Bu sırada Narin dışarı çıkmıştı. Narin’in dışarı çıktığını görmedim. Bu nedenle dışarı çıktığında ne giydiğini görmedim. Oturma odasında oturuyordum. Bu oda evin çıkış kapısını görmemektedir. M. geldi ve biraz konuştuk. Çok yorulmuştum, orada yattım.
M. de orada yattı. Enes de orada yatıyordu. E. ise telefon ile oynuyordu. Bir ara uyanıp, mutfağa gidip, su içip, tekrar yattım. Sonra kalktım. M. uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana, ‘Yenge elbiselerimizi getirdi’ dedi. Ben de ona ‘Neden beni uyandırmadın’ dedi. O da ‘Yenge bırakmadı’ dedi. Sonra H. geldi. H. dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalterini kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalterini açıp, ikinci gelişinde şalteri kapatmıştı. H. ikinci gelişinde Enes uyuyordu.
H.’nin evime ilk gelip, beni uyandırmadan dönmesi ile ikinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak geldiğinde uyanmıştım. H.’nin su dinamosu şalteri, Salim’in evinin kapısının hemen önündedir.
Salim ile H.’nin dinamosu aynı şalteri kullanmaktadır. H. geldiğinde biraz oturup, sohbet ettik. Valizi getirdim. Valizin içerisindeki tüm elbiseler, Enes’e aitti. Elbiselerin tümünü H. ile katlayıp, valize koyduk. Oturmaya devam ettik.” dedi.
‘CAMİNİN KAPISINA GİDİP, FERYAT ETTİM’
Yüksel Güran, ifadesinin devamında, şunları anlattı:
“Mutfağa girene kadar Muhammed eve döndü ve ‘Narin orada değil’ dedi. Dışarı fırlayarak, ‘Enes sen camiye git bak’ dedim ve ben de tepeye çıktım. Tepeden Maşallah’ı çağırdım. Çünkü daha önce yüzlerce defa Narin’i, Maşallah’ın evine bırakmıştım. Kurstan sonra orada olabileceğini düşünerek oraya gittim. Narin’i sordum. Maşallah bana Narin’in orada olmadığını söyledi. S. de oradaydı. ‘Narin sizde değil mi’ diye sordum. Çünkü İ.H.G.’nin de küçük kızı vardı. Belki oradadır diye düşünmüştüm. Sonra H.’yi aradım. ‘Narin orada değil mi’ diye sordum. O da ‘Yok, burada değil’ dedi. Sonra H.’nin kızı E.’yi, Y.’nin evine Narin’i sormaya gönderdim.
Sonra çocuklarım Eren veya Muhammed’e telefonumda Y.’nin telefonunun numarasını bulmalarını söyledim. Enes de bu sırada caminin orada Narin’i arıyordu. S.’yi de arayıp, Narin’i sordum. Gittik, halası A.K.’nin kapısını çaldık. Narin’i sorduk ve ‘Orada değil’ dediler. Hemen camiye gittik. Cami inşaattır. Belki bir yere düşmüştür diye oraya gittik. Caminin kapısına gidip, feryat edip, ‘Narin burada mı’ diye sordum. O sırada İ.K., bana saat 18.00’de Narin’i cami civarında gördüğünü söyledi. Onun bunu söylemesi üzerine biraz gevşedim. Dedim belki arkadaşları ile oynamaya dalmıştır. Sonra eve gittiğimde bütün köy toplandı.”
‘17.00-17.30 SIRALARINDA NARİNİ GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ’
Yüksek Güran, ifadesinde, “Hava kararmıştı. Ancak saatin kaç olduğunu bilmediğim bir sırada Maşallah’ı tekrardan gördüm. Kendisi de bana 17.00-17.30 sıralarında Narin’i gördüğünü söyledi. Ancak Narin’i bulamadık. Ağlayıp, çocuklarım da aşağıya inip, çeşmeye koşmaya başladık. Bütün köylü, Narin’i aramaya başladık. Ancak bulamadık. Kocama Narin’in kaybolduğunu söylemedim. Ancak köyden biri, kocamı arayıp, Narin’in kaybolduğunu söylemiş.
O da beni aradı ve ‘Narin nerede’ diye sordu. ‘Ben de bilmiyorum’ dedim ve kocam telefonu kapattı. Saat kaçta aradı, bilmiyorum. Narin’in biri ayağında, diğeri de eskisi evde olmak üzere iki adet terliği vardır. Evdeki terliğinin rengi pembedir. Terliğin önünde ne olduğunu hatırlamıyorum. Terliği halen evdedir. Salim ile hiç görüşmedim. Ancak bu görüşmeler varsa çocuklarım yapmış olabilir.
Nereye gitsem Arif’in telefonu yanımızda olduğu için kendi telefonumu evde bırakıp, öyle giderim. Arif ile nişanlanmadan önce Salim ile M. nişanlandı. Salim nişanlandıktan sonra Arif askere gitti. Arif acemi birliğinden döndükten sonra Arif ile nişanlandık. Benim mutlu bir ailem vardır” dedi.
‘HER İKİ İFADEMDE DE SÖYLEMİŞ OLDUĞUM SAATLER YANLIŞ OLABİLİR’
‘Tüm gün evde olduğunu, özellikle Narin’in kaybolduğu saatlerde evde olduğunu beyan etmenize rağmen Narin’in 15.15’te kurstan gelerek patika yola girmekte ve evlerinin olduğu tepeye çıktıktan sonra dönüp, arkadaşlarına el salladığı dosya kapsamında sabit olmasına karşın Narin’in eve gelmediğini beyan ettiniz. Bu hususta söyleyecekleriniz neler?’ sorusuna Yüksel Güran, “Bahsettiğiniz saatlerde eltim H.’nin bizde olduğunu hatırlıyorum. O geldiğinde yatıp, uyuyorduk” dedi.
Daha sonra kollukta müşteki olarak alınan ifadesinde H.’nin saat 16.00 sıralarında eve geldiğini beyan etmesine rağmen şu anki ifadesinde 15.15’te beraber oturduklarını söylemesi ile ilgili soru üzerine, Yüksek Güran, “Saate bakmadığımdan saatleri hatalı söylemiş olabilirim. Her iki ifademde de söylemiş olduğum saatler yanlış olabilir. Uyuduğumdan H.’nin saat kaçta eve geldiğini bilmiyorum” diyerek karşılık verdi.
Olay günü 15.15 sıralarında Salim ile bir arada olup olmadığı sorusuna ise Yüksel Güran, “Hayır değildim. Salim’i sadece dinamoyu çalıştırmaya gittiğimde, hacı Hüseyin’in evinin önünde gördüm. Kendisi ile bir araya da gelmedik” cevabını verdi.
BAKAN YERLİKAYA AİLEYE BAŞSAĞLIĞI DİLEMEDİ
– İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Narin Güran’ın cansız bedenine ulaşıldığını sosyal medya mesajıyla açıkladı. Paylaşımında aileye başsağlığı dilememesi dikkat çeken Yerlikaya, “Narin kızımızın maalesef cansız bedeni Jandarma ekiplerimiz tarafından bulundu. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. Başımız sağ olsun” dedi.
BAKAN’DAN AÇIKLAMA
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 1 Cumhuriyet başsavcıvekili ile 3 Cumhuriyet savcısı daha görevlendirilmiştir. Narin kızımızla ilgili otopsi işlemi devam etmektedir. Soruşturmanın bu aşamasında 21 şüphelinin gözaltına alınması talimatı verilmiştir” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TAKİPÇİSİ OLACAĞIM!
Kabine Toplantısı sonrası yaptığı konuşmada Türkiye’nin yüreğini yakan cinayete değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Narin kızımızın canını alanlardan hesabını soracağız. Masum yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarptırılması için konunun bizzat takipçisi olacağım.” dedi.