Araştırmanın baş bilim insanı Hayley Crowell, “Tercih ettikleri vücut sıcaklıkları aslında vahşi doğada yaşadıkları yerden çok daha yüksek” diye açıklıyor. Isınma devam ederse, bu, çıngıraklı yılanların kış uykusunun ilkbaharda daha erken sona ereceği ve aktif hale gelebilecekleri anlamına gelebilir.
Uzmanların derlediği verilere göre, soğukkanlı hayvanlar için ideal vücut sıcaklığı 30 ila 32 santigrat derece arasında. Bu, vahşi yaşam ortamlarının bazılarında bildirilen ortalama değerlerden çok daha yüksek. Araştırmacılar ayrıca çıngıraklı yılanların ABD’nin sıcak iklime sahip bölgelerinde, serin iklime sahip bölgelere göre çok daha sık görüldüğünü belirtiyorlar.
Ancak Michigan Üniversitesi’nden uzmanlar, bunun gelecekte zehirli yılanlarda bir bebek patlamasının habercisi olmadığı konusunda güvence veriyor.
Haley Crowell, “Her yerde tonlarca dev çıngıraklı yılan olmayacak. ” diyor. Güneşte ne kadar uzun süre kalırlarsa yırtıcı kuşlara yakalanma riski de o kadar artar. Ayrıca iklim değişikliği nedeniyle çıngıraklı yılanların geçim imkanları da azalabilir.
Soğukkanlı hayvanlar için önemli bir besin kaynağı olan yer sincabı gibi memeliler, daha sıcak bir iklimde iyi yaşamayacaktır.
Yine de besin kaynakları yarıya indirilse bile bu çıngıraklı yılanlar için pek sorun olmayabilir. Crowell’e göre, son derece yavaş metabolizmaları nedeniyle yılda yalnızca birkaç öğünle hayatta kalabiliyorlar.
Araştırmacı, “Hayatta kalmak için çok fazla yiyeceğe ihtiyaçları yok” diye açıklıyor. “Bir çıngıraklı yılan, gerekirse yılda sadece bir veya iki büyük yer sincabını yiyerek hayatta kalabilir.”
Haley Crowell, ülkede çok sayıda benzer vaka olmasına rağmen ABD’deki yılan ısırıklarının sayısının dramatik bir şekilde artmasını beklemiyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin verilerine göre ülkede her yıl 7.000 ile 8.000 arasında kişi zehirli yılanlar tarafından ısırılıyor ve bunlardan yaklaşık 5’i ölümcül oluyor. Ancak UPI, bu ısırıkların çok daha fazlasının (yüzde 10 ile yüzde 44 arasında) kalıcı hasara neden olduğunu belirtiyor.
