Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, ”Ben ortak aday önerenlerin siyaseti bilmediklerini düşünüyorum, matematiği bilmediklerini düşünüyorum.” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı İnce, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. İnce, son dönemde muhalefet partilerince dillendirilen erken seçim tartışmalarıyla ilgili olarak “Erken seçim olabilmesi için ya cumhurbaşkanının iradesi lazım, ya da 360 milletvekili lazım” dedi.
Cumhuriyet gazetesinin aktardığına göre her iki seçeneğin de iktidara bağlı olduğunu belirten İnce, erken seçim tartışmalarıyla ilgili “Erken seçim olabilmesi için hem ya cumhurbaşkanının iradesi lazım ya da 360 milletvekili lazım. Yani her ikisi de iktidara bağlı ama biz Memleket Partisi olarak diyoruz ki ‘Biz seçime hazırız; ama Türkiye’nin demokrasisinin önünün açılması lazım’. Gelin, seçime girme şartlarını kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Öyle ’15 milletvekili, kiralık, sana gitsin’ gibi ucube işlere girişmeyelim. Türkiye demokrasisinin önünü açın. Hemen seçime gidelim. Biz hazırız. Yanlış işlerle uğraşmayalım. Şu anda 20 gün oldu biz kurulalı; 51 vilayette örgütlendik. Bunu yakında 81 yapacağız ama kolaylaştırırsanız ‘Biz seçime hazırız’ diyoruz” diye konuştu.
‘3 dil öğreneceğiz’
Muharrem İnce, Kürtçe ana dilde eğitim ile ilgili yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine, “Dediklerimin arkasındayım. Biz çocuklarımıza 3 dil öğreteceğiz. Bir; resmi dilimiz olan Türkçe’yi öğreteceğiz. İki; çocuklara evlerinde annesinden öğrendikleri dili öğreteceğiz. Üç; uluslararası bir dil öğreteceğiz. Hiçbir devlet çocuğun evinde öğrendiği dili, anasından öğrendiği dili unutturamaz. Bizim derdimiz bundan ibarettir. Ayrıca bu konuda ‘Siyasetçiler konuşuyor’ dedim. ‘Pedagoji uzmanları, dil bilimciler, eğitimciler konuşsun’ dedim” ifadesini kullandı.
İnce, kamuoyunda tartışılmaya devam eden Kanal İstanbul projesiyle ilgili ise şöyle konuştu:
“Bu bizim önceliğimiz değil. 1 senedir lokantalar kapalı. O insanlar açamıyorlar yeniden restoranlarını. Önceliğimiz bunlar. Önceliğimiz 41 ilde kuraklık var; önceliğimiz bu. Önceliğimiz emekliler. Önceliğimiz, okula gidemiyor gençler; bilgisayarları yok, internetleri yok. Önceliğimiz bunlar. Ekosistemi kaybedersek ekonomiyi kaybederiz. Hiçbir bilimsel tarafı yok bunun.
‘Biz iktidar olduğumuzda parayı da ödemeyiz’. Bunu devlet yönetecek insanların söylememesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir hakkınız yok. Oraya gidecek olan bir yatırımcı bunun tahkimini, uluslararası antlaşmasını, aklınıza ne geliyorsa onların hepsini yapar. Ya o parayı ödersiniz ya da dünyadan dışlanırsınız. Bunu seçmeni kandırmaya yönelik bir laf olarak algılıyorum. ‘Geçmiş iktidarın borçlarını ben ödemeyeceğim’ demek, devleti bilmemek demektir.”