MODERN ROMA VE HUN İMPARATORLUKLARI VİZYONU

MODERN ROMA VE HUN İMPARATORLUKLARI VİZYONU

İngiltere’nin dağınık saçlı başbakanı Boris Johnson, Madrit’teki NATO zirvesinde Avrupa Birliği’nin yerini alacak modern Roma İmparatorluğu düşüncesini vitrine koyan ilginç bir açıklama yaptı.

Projenin fikir babasının Fransa Cumhurbaşkanı Macron olduğunu dile getiren Johnson’un yeni Roma İmparatorluğu açıklamalarının bir çok açıdan irdelenmesi gerekiyor.

Brexit süreciyle kendisini Avrupa Birliği’nin dışında konumlandıran İngiliz başbakanının bu projeyi gece rüyasında görüp gündüz uygulamaya karar verdiğine herhalde kimse inanmıyordur.

  1. yüzyıldan itibaren tüm dünyaya kurduğu kolonilerle üzerine güneş batmayan bir imparatorluk kurmakla övünen kraliçenin ülkesi, hiç kuşkusuz gelecek vizyonunu günübirlik hesaplarla değil yirmi yıllık orta ve yüz yıllık uzun vadeli planlar üzerine kuruyor.

Bugün yeni Roma İmparatorluğu diye isimlendirdikleri “genişletilmiş Avrupa Birliği” projesini de bu perspektiften okumak lazım.

***

MÖ. 2. Yüzyılda kurulan Roma İmparatorluğu, Avrupa merkezli olarak kurulan ve çok uzun süre varlığını sürdürebilen ilk emperyal devlet olduğu için batı medeniyeti açısından büyük önem taşıyor.

Benzetecek olursak Türk dünyası için Hun İmparatorluğu neyse, batılılar için de Roma İmparatorluğu aynı işlevi taşıyor.

Romalıların Mitolojik öyküleri ve konuştukları Latince, günümüzde Batı medeniyetinin temel taşı niteliğindedir.

Hıristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra katolik mezhebinin yuvası haline gelen Vatikan ve Ortodoks mezhebinin başçı kiliselerinin kurulduğu İstanbul, Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarının başkentlerinde yaşam alanı bulmuşlardı.

Hunların doğu – batı diye bölünmeleri, mitolojik Göktengri inanışının ve kök Türkçe’nin anavatanı olmaları iki uygarlık arasındaki benzer unsurlar…

Sonradan Hunların ardılları Oğuz Türklerinin İslam dünyasının bayraktarlığını üslenmeleri ve halifeliği İstanbul’a taşımaları gibi gelişmeler de gösteriyor ki Hıristiyan Batı ve Müslüman Türk medeniyetlerinin temel taşları Roma ve Hun İmparatorlukları’dır.

***

Roma İmparatorluğunun ardılları ile Hun İmparatorluğunun ardılları tarih boyunca defalarca savaşmış olsalar da bunların üçünde ölüm kalım savaşı verdiklerini söylemek yanlış olmaz.

Bunlardan ilk Kavimler Göçünün yaşandığı 5. Yüzyılda Hun İmparatoru Attila’nın Roma önlerine dayanmasıyla oldu.

Bu karşılaşma, Batı Roma İmparatorluğunun çöküşünü tetikleyecek kadar büyük bir tarihi olaydı.

Doğu Roma İmparatorluğu olan Bizans’ın çöküşüne de 1453’de Oğuz Türklerinin kurduğu Osmanlıların İstanbul’u fethetmesi sebep olacaktı.

Ortaçağ’ın kapanmasına sebep olan bu büyük kapışma, iki uygarlığın ikinci büyük kavgasıydı.

Üçüncü büyük karşılaşma ise 1912 Balkan Savaşları ile başlayıp Kurtuluş Savaşı ile sona eren dönemde yaşandı.

On seneyi aşkın bir süre, Roma İmparatorluğunun ardılları, Hun İmparatorluğunun ardıllarına saldırdı. Balkanlarda, Filistinde, Yemende, Kafkasyada, Çanakkalede, Sakaryada, Afyonda yaşanan boğaz boğaza kavgaların bir çok sonucu oldu.

Osmanlı İmparatorluğu tarihe karışırken Türkiye Cumhuriyeti küllerinden doğdu.

Roma ile Hun İmparatorluğunun temsil ettiği uygarlıklar arasındaki üç büyük kavga, Türk milletinin görkemli tarihine üç büyük bozkurt, üç büyük başkomutan, üç büyük efsanenin isminin kazınmasına sebep olacaktı:

Hun İmparatoru Attila, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk!

***

Başa dönecek olursak Boris Jonhson’un projesine modern Roma İmparatorluğu adını vermesi raslantı değil.

Dahası uygulanacağı coğrafyayı tarif ederken Osmanlı İmparatorluğunun yayılma sahası olan Kuzey Afrika, Ortadoğu, Türkiye ve Ukrayna’yı da eklemesi bunun bir tesadüf olmadığını kanıtlıyor.

***

Elbette İngilizlerin modern Roma İmparatorluğu diye ortaya attığı proje, tarihin derinliklerinden beslenen bir ütopya gibi düşünülmemeli…

Sovyetler Birliğinin dağılması sonrasında oluşan atmosfer, İngiliz ve Fransızların tarihi rakiplari Almanya’ya büyük bir alan açtı.

Doğu Almanya’yı topraklarına katan, Benelüx ülkeleri, Doğu Avrupa ve Balkanları kapsayan bölgede büyük bir ekonomik güç haline gelen Almanlar’ın hegomonyasını genişletmesi kraliçeyi de onun müttefikleri Sam Amca ve Mösyögilleri de rahatsız ediyordu.

Uzak doğuda Çin ve Avrasyada büyük bir imparatorluğun hayaliyle yanıp tutuşan Putin Rusyası ile Almanların kurduğu ekonomik ilişkiler Washington – Londra ekseninde huzursuzluk yaratıyordu.

İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çekilmesi, Arap baharı süreci sonrası Ortadoğudan Avrupaya yönelen kavimler göçü, Rusya – Ukrayna savaşı…

Hatta belki de Covid 19 salgınının ulus devletler üzerinde yarattığı derin tahribat…

Bu süreçten Almanya ve Rusya’nın beraberce yorgun çıkacağını, İngiltere ve Amerika’nın ise ellerini ovuşturmaya başladığını bakan göz görüyor…

***

Görünen o ki yanına Fransa’yı, Yahudi lobisini ve Arap sermayesini katan İngilizler, Londra Merkezli, spagetti soslu büyük bir Akdeniz – Avrupa İmparatorluğu hayal ediyor…

Bu büyük hayalin peşine düşüp topraklarımızı kavimler göçünün toplama kampı, kahraman ordumuzu ise yeni Roma İmparatorluğunun lejyoner paralı askerleri haline dönüştürmemek için çok uyanık olmalıyız.

Belki de Batının modern Roma İmparatorluğu projesine modern Hun İmparatorluğu vizyonuyla cevap vermenin tam sırasıdır. Ne dersiniz?

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!